Emek

Cimsataş işçisi: “Yöneticinin yakıt parası ücretimizden yüksek”

Mersin: Egemen sınıf tarafından ülkede ezilen, sömürülen ve haksızlıklara karşı sesini yükselttiği anda baskıya ve şiddete maruz kalan işçi sınıfı, bunlara rağmen yaşadıkları zor koşullara karşı direnmeye ve seslerini yükseltmeye devam ediyor. Bunlardan biri de Birleşik Metal-İş Sendikası ile 29 Ocak günü direnişe geçen metal işçilerinin grevi…

Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikalardan biri de Mersin’de bulunan Çimsataş fabrikası… Grev günü buraya giderek işçilerle görüştük. İşçiler tarafından gayet sıcak karşılandığımız ve hepsinin yüzünde umudu gördüğümüz grev yerinde İşyeri Baş Temsilcisi ve Grev Sözcüsü Deniz Ilgan ile görüştük ve sürece dair izlenimlerini sorduk:

 

“Umutlyuz ve zafer bizim olacak”

– Metal işçileri neden greve çıkıyor?

– Yaklaşık 10 aydır süren toplu sözleşme dönemi vardı. Bu süreç içerisinde herhangi bir anlaşma sağlanamadı. İşveren tarafından bize diz çöktürmek adına yapılan dayatmalara karşı çıkıyorduk. Defalarca yapılan görüşmelerden, karşı tarafın işi baskı ve tehdit yoluyla çözmek istemesinden dolayı hiç bir sonuç çıkmadı. Biz de greve çıkma kararı verdik.

– Çalışma koşullarınız tam olarak nasıldı?

– Metal sektöründe çalışma şartları zaten çok ağır. Düşük maaşa işçi çalıştırılıyor ve az insana çok iş yaptırılıyor. Çalışma saatlerinin fazlalığı ve bunun işçinin aldığı ücrete yansımaması da şikayet ettiğimiz koşullardandır. Bir diğer konu da, fabrika yönetmeliği gereğince “işçi sivil kıyafetle değil, fabrikanın verdiği giysi ile çalışabilir.” Bize verdikleri giysiler içinde üşüyor ve hasta oluyoruz. Fakat bu talebi ilettiğimizde bize kulak vermiyorlar. Türkiye’nin en köklü ve iyi kazanan fabrikalarından olan Çimsataş, işçisine hak ettiği ücreti vermiyor, fakat yöneticilerine bu olanağı sonsuz bir şekilde sağlıyor. Yöneticilerin yakıt paraları bizim aldığımız ücretin çok üstünde.

cimsatas iscisi2– Grev karşısında patronun, polisin ve hükümetin çıkarttığı zorluklar nelerdir?

– Valilik tarafından çadır kurmamıza izin verilmiyor. Grev ve lokavt kanununa göre çadır kurulması yasak. Fakat biz buna karşı en temel hakkımız olan direnişle karşılık veriyoruz. Şu anlık sert bir müdahale ile karşılaşmadık. Fakat biliyoruz ki karşı taraf bizi yolumuzdan döndürmek için her yolu deneyecektir. Biz de bu çabalarının boşa çıkacağını bir kez daha belirtiyoruz.

Greve pes etmeden devam ediyoruz. Şartlar ne olursa olsun bu kavga bizim kazanımımızla sonuçlanacak. Bunu herkes görecek ve metal işçisine diz çöktüremeyecekler. Sermaye elinden gelen her şeyi yapacak faka bizi yıldıramayacak. Çünkü biz burada direnmeyi, birlikte hareket etmeyi, paylaşmayı ve kardeşliği bir kez daha öğreniyoruz. Meydanlarda haykırdığımız “Birleşe, birleşe kazanacağız” sloganının anlamını daha iyi öğreniyoruz. Grev bize burada çok şey öğretti ve görüşü, inancı, etnik kimliği ne olursa olsun ezilen işçileri biraraya getirdi. Burada grev, haksızlıklara baş kaldırmayı öğreten bir okul oldu. Umutluyuz ve zafer bizim olacak.

(Bu haber ve röportaj 29 Ocak sürecine aittir)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu