GüncelManşet

(Foto) Yatağan’da devam eden direnişten notlar…

Muğla/Yatağan: Direnişin diyarı Yatağan bugünlerde uzun bir direniş sürecinden geçmektir. Bir yılı geçen direnişin ardından termik santralin devir aşaması ile işçiler işyerini terk etmeme kararı alarak direnişin başka bir yere evrildi.

Devir işlemlerinin tamamlanacağını öğreneceğini duyan işçiler Pazar gecesinden itibaren termik santralde süresiz olarak işyerini terk etmeme kararını alarak “üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz” şiarıyla termik santrale giriş çıkışları kontrol etmeye başladı.

Bizler de sendikanın işçilerle birlikte yaptığı eylemi duyduktan sonraki gece Muğla Yatağan’a doğru yola koyulduk. Nerde bir direniş varsa orada olmalı ve direnişin sesi olmalıyız diyerek Yatağan’a gittik.

 

Kahvaltımız: Çay ve simit!

Gece saatlerinde vardık termik santralin önüne. İşçileri dinledikleri türküler eşliğinde, soğuk havada biraz ısınmak için, ateşin etrafında çaylarını yudumlarken bulduk.

Geç saatlere kadar süren bekleyişin ardından, gruplar halinde nöbete eyleminde şeklinde devam etti. Sabaha kadar devam eden nöbet eylemi sabahın erken saatlerinde tüm vardiya işçilerinin ve diğer ilçe ve illerden gelenlerin toplanmasıyla yeniden işyeri işgali eylemi şeklinde devam ediyor.

Termik santralin şehirden uzaklaşmasından kaynaklı gelenler simitleriyle gelerek direnişin çayı ile birlikte kahvaltıya oturdu. Ardından İzmir’den gelen üniversite öğrencileri, “Yatağan işçisi yalnız değildir” sloganları ile yeni bir renk verdi.

 

“Demek ki müdür olmadan da yürüyormuş!”

Gün boyu ateşin etrafında bekleyişinin devam eden işçiler bir taraftan kararlılıkla direnişi sürdüreceklerini dile getirirken diğer taraftan özelleştirmeye dair Elsan şirketi ile yapılan sözleşmenin bittiğini öğrenmeleri ile bir “endişelenmeye” de duymaya başladı.

İşçiler üretimi durdurmadan ancak sayaçların sıfırı göstermesiyle üretimi kimin için yaptıklarını bilmeden üretime devam ederken şirketin var olan müdürlerinin olmadığını belirtti. İşçiler bu duruma dair “demek şirkette müdür olmadan da işler yürüyebiliyormuş, hatta daha rahat oluyoruz, işimize devam ediyor” diyerek “amirlik” adıyla baskı kurulmasını eleştiren sohbetler gerçekleştirdi.

Kendi aralarında yer yer devleti, yer yer sendikayı da eleştiren işçiler “Türk-İş yeterinde arkalarında olmadığını, net bir şey ifade etmediğini” sık sık dile getirdi.

 

“Elsan buraya girmek için cesedimizi çiğnemeli”

Sözleşmenin yapıldığı haberi ile Tes-iş Sendika sekreteri Mustafa Koçak bir açıklama yaparak, “Yetkili firma Elsan buraya giremeyecek, girmek için bizim cesedimizi çiğnemesi gerekecek” diyerek üretimi durdurmayacaklarını, ancak yarın jandarma, polis girerken üretimi onlar durdurmuş olacağını, şalterleri onların indireceğini belirtti.

Koçak aynı zamanda bir haberin dedikodu şeklinde yayıldığını, bunun taşerondaki 300 kişinin iş haklarının feshedildiğini, maaşlarının 1 Aralık itibariyle yatırılmayacağı haberinin aslının olmadığı dile getirdi. Ayrıca Koçak tüm işçilere direniş yerine mutlaka gelmeleri, taşeron işçilerinin bu mücadelenin başından beri bir parçası olduğunu, sonuna kadar birlikte devam etmeleri gerektiği üzerine direnişe katılım çağrısı yaptı.

Akşam saatlerinde direniş yerine gelen büyükşehir belediye başkanı ve birçok ilçeden belediye başkanları geldi.

 

[widgetkit id=975]

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu