TMMOB’un gerçekleştirmiş olduğu İstanbul Kent Sempozyumu’nun 3. Günü Maçka Kampüsü G Amfisi’nde gerçekleşti. Sempozyumun bitiş oturumu olması nedeniyle yarım gün süren sempozyumun konuşmacıları olarak; TMMOB-Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı, Akademisyen-yazar Korkut Boratav, Stuttgart Üniversitesi Şehrcilik Enst. Doktora Öğrencisi Yaşar Adanalı, MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan; TMMOB İKK Sekreteri Süleyman Solmaz moderatörlüğünde yerini aldı.
Sempozyumun 3. Gününde toplamda bir oturum gerçekleşti. Bu oturumun ilk olarak TMMOB-Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı sunumunu gerçekleştirdi. Gezi İsyanı’ndan sonra yapılan sempozyumun öneminin büyük olduğunu vurgulayan Yapıcı, 1980 sonrası neo-liberal politikalarla İstanbul’un bir kent yarışına sokulduğunu vurguladı. İstanbul’u tartışmanın aslında neoliberal politikalara kurban giden birçok dünya kentini tartışmak anlamına geldiğine dikkat çeken yapıcı “Gezi İsyanı’nın örgütlü mü, örgütsüz mü?” tartışmalarına hiçbir şey nedensiz değildir diye cevap verdi.
2000’lerle birlikte metropol yarışlarına dünya devrimci demokratları olarak yanlış bakıldığını söyleyen Yapıcı, neo-liberalizmin global düşün yerel davran mantığına karşı yaklaşımın yerel düşün yerel davran mantığının izlendiğini bu yaklaşımın ise birçok toplumsal soruna apansız yakalanma ve esasında devamlı olarak yenilgi ve kitle desteğini alamama gibi sorunlar yarattığını vurguladı. Gezi İsyanı’na dair paylaşım dayanışma ve mücadele örnekleri veren yapıcı konuşmasını 25 Kasım Kadına yönelik şiddete karşı mücadele haftasında kadın eylemlerinin önüne erkek egemen bir anlayışla eylem konulmasını eleştirerek son verdi.
Yapıcı’nın ardından Akademisyen-Yazar Korkut Boratav sözü aldı. Gezi İsyanı’nın sınıfsal niteliğine değinen Boratav orta sınıf teriminin Amerikan siyaset biliminden bir terminoloji olduğunu bunun bu anlamıyla temelsiz olduğunu ve sınıf kavramını manipüle etme yönlü bir amaç taşıdığını belirtti. Boratav’ın ardından sözü Doç Dr. Murat Cemal Yalçıntan aldı. Yalçıntan sunumunda bir harita çalışması sundu. Bu harta çalışmasında lüks konutları, ormanlık alanların ölçümlerini ve mahallelerin istanbul’da kapladığı alanları gösterdi. Yalçıntan ayrıca kentlerdeki sermaye birikiminin giderek arttığını ve bu artışın inşaat sektörüne yönelerek istanbul’un talan edildiğini belirtti. Yalçıntan’ın ardından son sözü alan Yaşar Adanalı ise İstanbul’daki inşaat sektörünün oluşumunu ve bu inşaat sektörünün kimler tarafından oluşturulduğunu ve iştiraklerini, iktidar ve sermaye ile olan ilişkilerinin toplandığı bir veri tabanının oluşturulduklarını belirterek , bu veri tabanının tanıtımını yaptı. Adanalı’nın konuşmasının ardından 3. Gün süren sempozyum yapılan kent forumu ile son buldu.
