Emek

“Texsim mücadelesi değil artık sınıf mücadelesi olmuştur”

İstanbul: Texsim Tekstil işçileri, 6 Ağustos tarihinde sendikada örgütlendikleri için işten atıldı. Devlete sorsanız sendikada örgütlenmek yasal mı? diye cevap şu olur; “tabii ki hem de 2 sendikaya birden üye olabilirsiniz” der!!! Ama gelin görün ki anayasada hak olarak görünen madde hayata geçirilince karşılığı; baskı ve devamında işten atılmalar oluyor. Ama tüm bu yaşananlara inat işçiler, sendikalarına sahip çıkarak direniş örgütlüyorlar. Hakkın verilmeyeceğini onun direnecek alacaklarını ve zafere ulaşacaklarını bildiklerini dile getiriyor ve “Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır!” diyerek haykırıyorlar. Fabrika önündeki direnişte türkülerin söylenmesinin ve halayların çekilmesinin yanında birde çocuk sesleri yükseliyor. Eşlerine destek olmak için kadınlarda çocuklarıyla birlikte direniş alanında. Aslında bu direniş bu fabrikada ilk değil. Daha öncelerinde 12 saatlik çalışma saatlerini direnerek 8 saatte düşürmüşler.  Bu sebepten kaynaklı herhalde; patron işçileri direnişten caydırmak için “para tüm kapıları açar” sloganını kendine ilke olarak almış olacak ki direnişi bırakmaları yönünde birçok teklif sunmuş, hepsinin sonu parayla bitiyor ama işçilerin talepleri ile ilgili hiçbir yaklaşım yok.

Örgütlü gücün ve direnişin zafere ulaşacağını dile getiren Texsim işçileriyle kısa bir söyleyişi gerçekleştirdik.

Ö-G: Bize biraz işten çıkarılma sürecinizden bahseder misiniz?

Mecnun Uçakçı:Bugün direnişimizin 19 günü. Bundan yaklaşık 2,5 sene önce 12 saatten 8 saate indirmek için direniş yapmıştık ve kazanmıştık. Tabi bu direnişe geçmeden önce Teksif sendikasına üye olduk. Ve örgütlenemeye devam ettik. Fabrikadan yetki alma aşamasına gelmiştik. İşveren rahatsızlık duydu. Bu sebepten dolayı da bizim işyükümüzü artırma kararı almışlar 4 makine sayısını 6 ya çıkarmışlar bizde bunu işçiler olarak kabul etmedik. Ve 1-1,5 ay kadar yazışma oldu bizlerle işveren arsında. İhtar kararları yazıldı evlerimize ihtar çekildi. Biz ihtarlara yasal yolla cevap verdik. Bu makine sayısını kabul etmediğimiz için 6 Ağustos’ta çıkış yaptılar. Tamamen sendikal örgütlenmeyi önlemek için çıkarıldık.

Ö-G:  Kaç işçi işten atıldı?

Biz 3 vardiya çalışıyoruz normalde. Saat 07-15 vardiyasından 12 kişi, 15- 23 vardiyasından 11 kişi, 23-07 vardiyasından da 12 kişi olmak üzere toplam 35 işçiyi işten çıkardılar. Aslında bize çıkarılan işçi sayısını 36 olarak veriyorlar ama o 1 kişi raporlu.

Ö-G: Patronla bir görüşme oldu mu?

Görüşme oldu ama bir uzlaşma çıkmadı. Nedeni; 36 işçiyi şe alamayalım ama fabrikayı sendikaya teslim edelim,cevabına Sendikanın yanıtı; biz bu yola onlarla başladık onlar işe girmeden uzlaşmıyoruz, olmuş.Tazminatlarımızı, ihbarlarımızı teklif ettiler onun haricinde artı para teklif ettiler. Hiç birini kabul etmedik. Biz kesinlikle işimize geri dönmek istiyoruz.

Ö-G: Siz bu direniş sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Süreç olumlu. Direnişimizin 2. Gününde alman konsolosluğuna yürüdük. Sendika sıkıntılarımızı dile getirdi. Konsolosluğa yürüme sebebimiz bu firmanın ihracat yaptığı firmaların %70’i alman markalarına çalışıyor. Gelişmeler şuan olumlu yönde. İmalat yapılmıyor. Çünkü çalıştıracağı profesyonel insanları yok. Dışarıda merdiven altı çalışanlara imalat yaptırmaya çalışıyorlar.

Ö-G: Direnişe içeriden ve dışarıdan destek nasıl?

İlk gün içeride baskı vardı. Camlar kapatılmıştı dışarı çıkmak yasalanmıştı. İçeride baskılar uygulanıyordu. Ama içerideki arkadaşlarımız bu durumu kırdılar. Şimdi yanımıza geliyorlar. Beraber halaylarımızı çekiyoruz, çaylarımızı içiyoruz. Ve Şuanda bizim çalışan iş yerlerimizden destek geliyor. İstanbul dışından da destek geliyor. Ama İstanbul’da çalışan triko işçilerinden destek göremiyoruz. Onlar bize destek verirse bu direnci daha kolay yeneceğimize daha kolay başaracağımıza inanıyorum. 12 saat kölece çalışmaya devam ediyorlar. Buna artık dur deme zamanı geldi. Burada 8 saat çalışma başarıldıysa oradalar da neden olmasın. Onların da direnmeleri lazım. Burada sadece Texsimkazanmayacak. Tüm triko kazanacak. O yüzden desteklemeleri gerekiyor. Bizim amacımız sadece burasının sendikalı olması değil. Tüm triko sektörünün sendikalı olmasıdır. Texsim mücadelesi değil artık sınıf mücadelesi olmuştur.

Texsim işçileri sadece 35 kişi direnmiyorlar. Eşleri ve çocukları bütün gün yanlarında.

Ö-G: Sen bugün neden buradasın?

Candan Yıldırım: Bende tekstil sektöründe olduğum için ve bu Merter’de triko iş alanında ilk direniş olduğu için bizde çok umutluyuz. Burası sendikayı kazansa diğer firmalarda etkilenir. İşçiler sendikalı olmak ister. Bizde istiyoruz çalışmak. 12 saat çok ağır bizim için. Haklarımız olsa, çocuklarımızı kreşlere bırakıp da çalışmak istiyoruz bizde. Ben ileride çalışacağım tekrar. O yüzden eşime destek oluyorum.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu