GüncelMakaleler

SENTEZ | Kriz Küresel Çözüm Sosyalizmdir

"Marksizme göre siyaset ekonominin yoğunlaşmış biçimdir, siyasetin yoğunlaşmış biçimiyse savaştır. Tabi her şarta klasik bir savaş olmak zorunda değil biyolojik bir savaşta olabilir"

Kimilerine göre biyolojik bir savaş kimilerine göre Çin’de hayvan pazarından yayılan bir hastalık. Bazılarına göre her yıl, yaşanan gribal bir hastalık bazılarına göre ise durum çok daha vahim.

Hangi gruptan olduğumuzun önemi yok, mevcut durumda, herkesi ve her sınıfı tehdit eder boyuta ulaştı.

Spekülasyonların üst düzeyde yaşandığı romanlardan, komplo teorilerine ve dini kitaplara varana kadar, yazılıp çizildiğini biliyoruz. Çin ve İran yayılan bu hastalık nedeniyle ABD’yi suçladı. Bazı YouTube kanalarında Çin’in kendisi virüs üretiyor, doğallığında bu işi Çin’in yaptığını söylemektedirler.

Bu görüşler gerçekliği bulandırmak amacıyla ortaya atılmış gibi duruyor. Çünkü aslında hangi emperyalist devletin yaptığının da önemi yok, kapitalizm krizi fırsata çevirecektir. Yaşamımıza tümden müdahaleyle kendi politikaları için fırsata çeviren ve kullanan, dünya egemenleri, siyaset, ekonomi, kültür, eğitim, sağlık, iş hayatımıza varana dek hayatı yeniden dizayn etme girişiminde. Bugün bu fırsatı kullanmaktan geri durmayacaklar, başarılı olup olmayacakları ise bizlerin örgütlü gücüne bağlıdır.

Yani, sağlığımızı tehdit eden virüsün açığa çıkardığı krize karşı doğru müdahale etmeyi başarabilmemize…

Biraz bandı geriye saralım. Küresel sağlık kriziyle birlikte ilginç yazılar, bizi zaman yolculuğuna götürsün Hürriyet Gazetesinde, Bill Gates’in 5 yıl önceki konuşmasında ilgili haber şu şekilde “…Bulaşıcı hastalığa yakalandığı halde kendini iyi hisseden, uçağa binmiş ya da markete gitmiş birinden virüs kapabilirsiniz.

“…Virüsün kaynağı Ebola gibi doğal bir salgın da olabilir ya da bir biyoterörizm de olabilir”.

“…Öncelikle yoksul ülkelerde güçlü bir sağlık sistemine kurulmasına ihtiyacımız var.

Tıbbi ekiplerle, eğitimli ve yardıma hazır bir sürü insana ordunun birliğine ihtiyacımız var.”

“…Simülasyonlar yapmamız gerekiyor. Savaş oyunları değil bakteri oyunları. Böylece hangi alanda zayıf olduğumuzu anlarız.

“… ABD’de yapılan son bakteri oyunu 2001’den önceydi ve çok iyi sonuçlanmadı. Şu ana dek skor; Bakteriler:1, insanlar: 0”

Gates 5 yıl önceki konuşmasında küresel krizlere ilişkin de uyarılarda bulunmuştu:

“… Dünya Bankası’nın tahminlerine göre, küresel bir nezle salgını olması halinde dünya genelinde malvarlığı 3 trilyon doların altına inecek ve milyonlarca ölüm gerçekleşecek. Aynı konuşmasında şöyle diyordu “Bir sonraki salgın için hazır değiliz.”.

Yani fırtınanın gelişini beş yıl önce bize aktaran kişi olarak bu günde yine bize yol göstericiliğine soyunmuş durumdadır.

Seattle Times’ın haberine göre evde uygulanabilen test sistemleri geliştirilmektedir. Çalışmaya göre kullanıcıların yaptığı test ile iki gün içinde pozitif veya negatif sonuçları göstermesi hedeflenmektedir. Kitler, virüsten etkilenmiş olabileceğinden endişe duyan kişilerin burunlarını temizlemelerine ve örnekleri test için geri göndermelerine izin verecek. Henüz test aşamasında olan sistemin tüm testleri başarı ile geçmesi halinde önümüzdeki haftalarda kullanıma sunulması bekleniyor.

Bill & Melinda Gates Foundation, 100 milyon doların virüsün tespiti ve izolasyonu ile tedavi çalışmalarını artırmak, Afrika ve Güney Asya’daki risk altındaki nüfusları korumak; aşıların, ilaçların ve teşhislerin geliştirilmesini hızlandırmak için bağışlandığını açıkladı. İlk etapta 100 milyon doların 20 milyon doları, Dünya Sağlık Örgütü, Birleşik Devletler Hastalıkla Mücadele ve Engelleme Birimi, Çin ve hastalıkla mücadele eden diğer ülkelerdeki sağlık yetkililerine aktarılacak. Kalan 60 milyon dolar koronavirüse karşı aşı oluşturma projelerine destek sağlayacak.”

“Çin’in Wuhan kentinde başlayarak dünyanın birçok bölgesine yayılan ve birçok kişinin ölümüne yol açan koronavirüs salgınına ilişkin 18 Ekim 2019’da New York’ta bir ‘tatbikat’ yapıldığı ortaya çıktı.

Dünya Ekonomik Forumu ve John Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi’nin ortaklaşa organize ettiği Event 201 isimli tatbikata Bill ve Melinda Gates Vakfı ev sahipliği yaptı.

Futurezone haberinde, Gates gelecekteki pandemilere daha iyi yanıt vermek için sistematik değişiklikler yapılmasını istiyor. Yine, düşük ve orta gelirli ülkelerin temel sağlık sistemlerini güçlendirmelerine yardımcı olmanın önemli olduğuna dikkat çekiyor.

Gates, ilgili tüm kuruluşlar tarafından görüntülenebilen bir veritabanı da dahil olmak üzere tüm dünyanın daha iyi hastalık izlemesine ihtiyacının olduğuna dikkat çekiyor.

Gates’e göre, maliyetler bir sorun olmamalı. Kapsamlı önlemler için milyarlarca dolarlık yatırım gerekir. Bu, bir salgının yol açtığı ekonomik zararla ölçüldüğünde ‘çok daha ekonomik’tir.

Uzun bir alıntı oldu ama durumu anlamamız bakımından önemli, yani önümüzdeki on yılda 10 milyon insan hastalıklar nedeniyle ölmesi bekleniyor. Kısacası yeni viral veya bakteriyel hastalıklar çıkacağı ön görülüyor. Özetleyelim; “Biyoterörizm ve biyolojik savaş, sağlık sisteminin değişmesi yeni teknolojinin kullanılması, sağlık çalışanlarına eğitim, evden yapılan hızlı testler, izlenebilir veri tabanı (dünya çapında), biyometrik chip, kartlı-kripto para ve iş kollarının yeniden düzenlenmesi şeklinde tasarlanmaktadır.

Biyoterörizim… Böylesine bir teknik hiç bir örgütün elinde zaten bulunmuyor. Bu teknoloji, emperyalist, kapitalist devletlerin elinde bulunacak bir silahtır, bazı uşak devletlerin elinde bulunabilir ama hepsinin de değil, örneğin Sadam Hüseyin’in biyolojik silahları olmadığını ABD kendisi açıkladı ve Kürtlere karşı kullandığı kimyasal silah ise emperyalist patentliydi.

Biyometrik çipise gelecekte bizlerin hayatına daha çok girecek bir sistem, Spektrum dergisi şöyle anlatıyor. Canlıları ölçmek (biyo ölçüm) – biyometriklerin görevleri genel olarak bu şekilde özetlenebilir. Ancak mevcut tartışmada bu terim daha spesifik olarak kullanılmaktadır: bilgi işleme teknik sistemleri yardımıyla kişilerin kişiyle ilgili özelliklerinin çıkarılması, depolanması ve kontrolü ile ilgilidir. Fiziksel özelliklerin zenginliği karakteristik olarak düşünülebilir: spektrum DNA’dan yürüyüş ve yüz ifadeleri gibi dinamik kalıplara, parmak izleri, yüz şekilleri ve göz kalıpları gibi daha iyi bilinen statik özelliklere kadar uzanır.

Aslında, dünya çapında ve diğer biyometrik özellikler hevesle araştırılmaktadır. Bilgisayarlar, örneğin, birisinin gerçekte iddia ettiği kişi olup olmadığını sesli olarak tanımayı öğrenmelidir (kimlik doğrulama). Veya yüz tarama sistemleri sistem tarafından aranan kişiyi, otomatik yüz tanıma kullanarak büyük bir kalabalık içerisinde bulmak (tanımlama) için geliştirilmelidir.

Her iki durumda da biyometrik sistem, kayıt denilen ilk aşamadaki verilerle beslenmeli ve eğitilmelidir. Sayı taşmasını bir dereceye kadar içerebilmek için ham verilerden sadece birkaç değer çıkarılır ve ad ve adres gibi daha fazla bilgi ile birlikte kaydedilir. Yüzler, gözlerin, ağzın ve burnun birbirine göre konumu, açıları ve boyutları olabilir. Bu referans verileri bir şablon olarak kaydedilir ve kimlik kartında veya merkezi bir veritabanında saklanır.

Biyometrik çip insanın yarı robot haline çevirme girişimidir. Geleceğimizi tehdit eden virüs ve bakteri vb. hastalıklardan daha iyi korunabilmek için kişi hakkında daha geniş bilgi toplayıp kişiye göre ilaç üretmek gerekiyor denecek. Şu anda bile dünya çapında 50.000 insan böylesi bir çip taşıyor.

Emperyalist sağlık

Yoksul ülkelere, yeni sağlık sistemini ancak ve ancak barış meleği, demokrasi ihracatçısı ABD, götürebilir. Türkiye’de hasta garantili hastane yaptıran bir devlet var zaten! Yap işlet devret! Gelişmekte olan bütün ülkelerde ortalama durum budur, zaten formasyonda budur. Yeni sağlık merkezlerinin yanı sıra yeni tıbba göre eğitilmiş insan, teknik envanter ve virüs-bakteri hızlı testleri ve ona uygun maske, koruma envanterinin, pazarlanması da bir o kadar önemli.

Marksizme göre siyaset ekonominin yoğunlaşmış biçimdir, siyasetin yoğunlaşmış biçimiyse savaştır. Tabi her şarta klasik bir savaş olmak zorunda değil biyolojik bir savaşta olabilir. Çin lideri Xi, globalizmi savunmuş Trump – Amerikayı yeniden büyük yap demiş ardında kendi ülkesinde üretimin yapılmasını özenle belirtmiş, Çin’le vergi krizleri yaşamıştı. ABD’ye politikada ters düşen bütün devletleri ekonomik yaptırımla tehdit etmişti. Stratejik müttefik AB’ye bile eski ve yeni AB diyerek had bildirmişti.

İnsani mi?

Sermaye duygu tanımaz kâr ve zenginlik onun tek mutluluğudur. Zaten bu kesim sağlık sistemini fazlasıyla zorluyor, kârdan daha çok zararı var, sattığı ilaç ile aldığı sosyal yardım ve kullandığı sağlık sistemi hesabında zarar ettiriyor, doğal olarak bu elemeler işin bir parçası olabilir.

Emperyalistler kendi pazarını genişletme cabası içindeler. İhtiyaç fazlası üretim bile az üretimdir onlar için, ekolojiyi zaten düşünmezler. Ekolojik dengenin bozulmasıyla ilgilenmezler bu gelişmelerden kaynaklı dünyada sadece insanlar açısından tuhaf şeyler olmuyor hayvanlarında dengesini bozulduğunu görüyoruz. Kim bozmuştur?

Sermayenin kâr hırsı bozmuştur! Bir yandan kaniballeşen kutup ayıları, sayıları 4 milyarı bulan çekirgeler, şehirleri istila eden karıncalar, hastalıkla boğuşan insanlık, Avustralya’da önü alınamayan orman yangınları, bunlar endişe verici gelişmelerdir. Bunun sorumlusu kapitalizmdir. Çözümü ise Sosyalizm.

İş kollarının yeniden düzenlemesi!

Webrazzi internet sitesinde şöyle anlatılıyor

“Gates, yapay zekanın iş kollarına yayılmasıyla birlikte bir takım zorlukların yaşanacağını da ifade ediyor:

Önümüzdeki 20 yılda geçmiştekinden daha hızlı bir değişim oranı olacağı için bir takım zorluklar yaşanacak.

Gates, bu gelişmelerle birlikte hükümetin, büyük olasılıkla sosyal güvenlik ağı programlarını yeniden yapılandırmak ve yerinden olmuş işçilere bu yeni ekonomi için yeniden eğitim vermek zorunda kalacağını kabul ediyor. Ancak bu adımların doğru atılması durumunda sonucun herkes için olumlu olacağını da belirtiyor.

Gates’in düşüncesine göre; toplum, ihtiyaç duyduğu tüm yiyecekleri, evleri ve tüketim mallarını alabiliyorsa, işçilerin rahatlamasına ve diğer ilgi alanlarına odaklanmasına izin verilmeli.

Bahsedilen dönüşüme adım adım ilerlesek de yapay zekanın işlerimizi elimizden alacağı günlere daha çok var.  Yine de bu konu teknoloji dünyasının önde gelen isimleri tarafından farklı bakış açılarıyla değerlendirilmeye devam ediyor. Tesla’nın CEO’su Elon Musk, İnsan ırkının yapay zekayı güvenli kullanabilme oranı yüzde 5 olacağını düşünürken, Google CEO’su Pichai; yapay zekanın ateş ya da elektriği bulmaktan daha önemli olduğunu ifade ediyor.

Açık konuşmak gerekirse çocuklarını korumak adına onları internet kullanımı konusunda sınırlandıran Bill Gates’in, yapay zeka kullanımında insan ırkına bu denli güvenmesi şaşırtıcı. Bu konuda birçok girişimi olan Google’ı “dinlemek” yerine şimdiye kadar vizyonerliğiyle bir etkiye sahip olan Elon Musk’a “kulak vermekte” fayda var.

Çalkantılı kariyer hayatı ile sık sık gündeme gelen eski Google mühendisi Anthony Levandowski, “Waz of the Future” isimli bir yapay zeka dini kurmuştu.

Bunlar, klasik inanç, tarım ve işçiliği ortadan kaldırma girişimi olarak gelecek için öngörülmektedir.  Ancak insanlık vahşi kapitalizmin sömürüsüne sesiz kalmayacaktır.

Egemenler hep birlikte 21. yüz yıl ayaklanmalar yüz yılı olacağını belirtiyorlar, nitekim dönem dönem dalgalanmalar olmaktadır.

 

Nakit yerine kartlı ve kripto para!

Avrupa Birliği eski başkanı Jean-Claude Juncker:

“Bir şeye karar veririz, sonra ortaya koyarız ve ne olacağını görmek için bir süre bekleriz. Büyük bir tepki ve ayaklanma yoksa, çoğu insan neyin kararlaştırıldığını anlamıyorsa, geri dönüş imkansız olana kadar adım adım ilerleriz.” diye belirtiyor.

Tüm gelişmelerin özeti bu, yeni biçimli sömürü politikaların adım adım uygulanmaya çalışılması.

21 yüzyılda sosyal patlamaların yaşanacağını 1997 yılında NATO zirvesinde ele alınmış, tartışılmış ve ayaklanmalara karşı tedbirlerin alınmasın kararlaştırılmıştı. İç güvenlik yasaları, çipli pasaport (parmak izi), MOBESE’ler, yüz tanıma sistemleri, ihbar uygulamaları, ortam ve telefon dinleme sistemleri,  GPS takip sistemi, paranın kaynağını ispat et yasası, uluslararası (vergi kaçakçılığı gerekçesiyle) para akışının kontrolü, uydu takip sistemleri vb. güvenlik kapsamasında alınmış karalardır.

Junckerin ne diyordu, “adım adım”. Ve adım adım bunlar hayatımıza girdi itirazlar ise yetersiz kaldı.

Bir diğer konuda uzun zamandır kripto ve elektronik para sistemine geçmek. Bu da adım adım hayata geçirilmeye çalışılıyor. Böylelikle egemenlere alternatif ve muhalif olanlara politik müdahalenin yanı sıra, ekonomik müdahalenin de daha büyük ölçekte gerçekleştirilmesinin zemini oluşturulacaktır.

 

İşçi sınıfı, uzunca dönemdir derin bir uyku

Özelikle SSCB ve Çin’deki geriye dönüşlerin ortaya çıkardığı yıkım, komünistlere olan güvenin derinden sarsılmasına neden oldu ve bu savrulmalar, emperyalist -kapitalist devletlere güven vermiş ve işçi sınıfına dönük saldırıları artmasına neden olmuştur. Artık Sosyalizm “çöktüğüne” göre, sosyal devletlere de ihtiyaç kalmamıştır bu vesileyle saldırılar üst boyutta devam ediyor.

Dünya çapında 2 bin 200 milyarder var ve bunların içinde de 28 en zengin kişi ayrı bir yerde duruyor. Bu 28 zenginin malvarlığı  3,8 Milyar insanın malvarlığına tekabül ediyor. İşte tüm bu gerçeklikten yola çıkarak bu krizde daha çok palazlananlar bu kesim olacaktır. İşçi sınıfına saldırılar Covid-19 gerekçesiyle daha da artacaktır. Bugün bu gerçekleşiyor.

Bu saldırılar karşısında örgütsüz olan yığınlar, egemenlerin tüm politikaları karşısında etkili bir mücadele yürütemiyor.

Beş kişinin bir arada durmasına izin verilmezken iş yerlerinde, süpermarketlerde, gıda, transport, temizlik ve farklı fabrika benzeri iş hanelerinde işçileri çalıştırmayı ihmal etmiyorlar. Geniş güvenlik önlemleri ortaya koyarken, işçiye ya işin ya canın denmektedir.

İki yüzlü uygulamalarla işçinin çalışıp çalışmayacağı patronun vicdanına bırakılıyor. Tabi ki küçük işletme sahipleri, çalışanını çoktan iş bulma kurumuna yönlendirdi! İşçi kıyımı başlamadan önce garanti vermeyen devlet, milyonları bulan işsizler ordusunu kapısında görünce, ilk işi büyük iş verenlere garanti vermek oldu.

 

Askeri yatırımlar hız kesmiyor

Çoğu devlet askeri envantere yatırım yapıyorlar, uşak Türk devleti derin bir krizin içinde olmasına rağmen askeri yatırımları hız kesmeden devam ettiriyor.

Gelişmeler çerçevesinde suç kavramı da değişiyor siber suçlar yeni sistemin önemli bir parçasıdır. Dünya Bilgi Bankası veri toplamak için hazır, sosyal medyada neye tepki gösterdiğimiz neden hoşlandığımız ve politik eğilimlerimizin izlenmekte olduğunu biliyoruz.

Rus-Çin, ABD-AB milyar dolarlık askeri ve istihbari sistemlere harcama yapıyor. Bu ürettikleri silahların süs olmadığı kesin, ne zaman kullanacakları da beli değil. Gelişmeler nasıl seyrederse seyretsin kapitalizmin gelecek vizyonu: savaş-ölüm, açlık-yoksulluk, işsizlik, bunalmış bir toplumdur!

Bizim vizyonumuzda, sınıfsız – sömürüsüz-sınırsız, mutlu komün bir dünya.

Demokratik devrim, sosyalizm mevcut gidişata alternatiftir, üretken, doyuran, paylaşan ve tüm canlı ve cansızlar koruyan herkesten yeteneğine ve herkesin emeğine göre yaşayacağı ve kazanacağı bir sistemdir.

O açıdan emperyalistlerin canı cehenneme bizlerde krizi işçi sınıfı lehine çevirelim, 6-8 saatlik iş günü savunmak köleliği savunmaktır. O, 160 yıl öncenin perspektifidir. İşçi ücretlerine zam isteyelim, işçi haklarını gündemleştirelim, halkın çıkarlarını savunalım, yatırımın askeri envantere değil, sağlığa-eğitime-sosyal adalete isteyelim.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu