Makaleler

Tehlike anında resetleyiniz

ABD’de başkanlık seçimleri son düzlüğe girerken, önemli konulardan birisini de ABD emperyalizminin dış politikasının ne olacağına dair yürütülen tartışmalar oluşturuyor. Nitekim gelinen noktada ABD dış politika açısından sıkışmış bir pozisyonda.

Foreign Policy’de Obama için söylenen şu sözler de bunu onaylar nitelikte: “Vizyoner bir adaydı fakat başkan olarak müstesna derecede işlevsiz ve vizyon yoksunu, krizden krize sürüklenir gibi görünen ve birkaç hafta sonra olacakların ötesini göremeyen ulusal güvenlik mimarisine başkanlık etti.”

Obama’nın ve doğal olarak ABD’nin dış politikada “vizyoner” olmamasını, ciddi bir stratejiden yoksun olmasını nasıl açıklayacağız? Burjuva politikacılarına akıl hocalığı yapanlar gibi düşünce tarzlarının “vizyoner” olmamasıyla ya da stratejik bir düşüncenin öneminin farkında olmamasıyla mı açıklayacağız? Elbette hayır…

Bütün bu açıklamaların, ABD emperyalizmi açısından sürecin kotarılmasını içerdiği açıktır. Kaldı ki, burjuvazi, bir yönetememe kriziyle karşılaştığında, birden önceki süreçten farklı olarak, yöneticilerin basiretsiz kişilerden oluştuğuna, fikri derinliği olmayan insanların görev aldığına dair sayısız makale, yazı, araştırma vs. okuruz. Verilmek istenen mesaj belli: “Bu halde olmamızın nedeni, yöneticilerimizin yeteri kadar zeki olmamasından kaynaklıdır.”

Kaldı ki, ABD’nin ulusal güvenlik raporu kapsamlı bir çözümlemeyi içerirken, tehdit algılarını güncelliyor. Ancak temel mesele, bu durum karşısında derinlikli bir politikanın oluşturulması, stratejinin güncellenmesi meselesine geliyor ki burada gerçekten de ABD’nin yapabileceği pek bir şey yok.

Çünkü var olan ekonomik kriz, ABD’nin küresel hegemonyasını zayıflatırken, halkları bu sistem içerisinde tutacak, onları ikna edebilecek temel argümanları her geçen gün zayıflıyor, işlevini yitiriyor.

ABD’nin ideolojik hegemonya oluşturabilmesi için tutarlı bir stratejiye ihtiyacı var, ancak şu ana kadar kendisini “pazarladığı” özelliklerin hepsi aşınıyor. Ekonomik kriz ülkeyi öyle bir hırpalamış durumda ki, insan haklarına dair gündeme bir şey getirdiğinde, kendi ülkesindeki sorunlar karşısına geliyor. Serbest pazarı diline dolasa, gümrük politikası uygulaması karşısına dikiliyor. Dünya kamuoyunu ikna edebilecek argümanı yaratmakta her geçen gün zorlanıyor. ABD açısından işin kötü yanı var olan uygulamalarını değiştiremediği gibi, uzun bir zamandır pazarladığı burjuva demokrasisinin değerlerinden de vazgeçememesi. Çünkü küresel liderliğini sürdürebilmesi için kullandığı temel argümanlardan birisi otoriter ülkelere savaş açması. Gerçi otoriter ülkelerin kimlerden oluştuğu konusunda da doğal olarak tutarlı bir duruş sergileyemiyor. Çin’in ABD hegemonyasına karşı sesini daha güçlü bir şekilde yükseltmesine paralel, şu aralar ABD’de Çin’in ne kadar otoriter bir ülke olduğu keşfediliyor. Ancak ekonomik kriz de bütün ülkeleri otoriter olmaya doğru itiyor.

ABD, kapitalizmin krizinin kendisini ne kadar sıkıştırdığının farkında olarak, vahşi yüzünü sürekli göstermek zorunda kalıyor. Önceden genelde yarı-sömürge ülkeler için geçerli olan bu durum, artık emperyalistlerin birbirini boğazlamasının öngünlerinde, bütün rakip/düşman devletlere yöneliyor. Bu durumda demokrasi, insan hakları söyleminden de vazgeçemiyorlar. İşte bu durum ABD’nin genel anlamda stratejik bir politik hat oluşturmasını engelliyor. Ulusal güvenlik politikalarında, anlık noktalar üzerinde durması, sürekli yalpalamasını da beraberinde getiriyor.

Son 10 yıla bakalım. Esas tehlike terörizmdi. Bu anlamda Irak ve Afganistan işgal edilmişti. Obama ilk döneminde yoğunlaşacağı esas noktanın Afganistan olduğunu vurguluyordu, geldiğimiz aşamada Asya-Pasifik hattı esas öncelik haline geldi. Kapitalizmin var olan durumu bütünlüklü bir strateji oluşturmayı engellediği gibi, bundan sonra da emperyalistlerin birbirlerini sürekli “dirseklediği”, ittifak politikalarının hızlı değişkenlik izleyeceği bir döneme giriyoruz. Emperyalistler süreç tıkandığında, her seferinde reset düğmesine basmak zorunda kalacaklar ancak ne zamana kadar? Bunu bize zaman gösterecek…

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu