Güncel

Tarsus/Musalla’da Suriye tartışmaları sürüyor.

Esad diktatörlüğüne karşı gelişen başkaldırı ve bu başkaldırının emperyalizm ve onun yerli uşakları tarafından fırsat bilinerek gerici bir biçimde örgütlenmesine karşı Partizan politikalarını açık biçimde ifade etti. Gerek yayınlarımızda gerekse de bildirilerimizde bu sürece dair özgü politikamızı ifade ettik.

Biz ne Esad diktatörlüğünün nede ABD emperyalizmi ve TC gibi yerli uşaklarının gerici faşist emeleri ile örgütlenen ÖSO’nun savunuculuğunu yapıyoruz. Bu ikisi arasında bir tercih yapma yükümlülüğü içinde değiliz.

Emperyalizm için kilit noktada duran Suriye, Ortadoğu’ya açılan ticaret yoluna sahip. İpek yolu gibi büyük bir ticaret yoluna tarihte ev sahipliği yapmış bu ülke birçok milliyete ev sahipliği yapmıştır. Bu anlamıyla Suriye kültürel bir çeşitlilik arz ediyor.

Bu kültürel ve dini özelliklerden birisi de Nusayriler. Bilindiği üzere Esad ailesinin Nusayri olması tüm Nusayrileri milliyetçilik temelinde bir araya getiren ve bu noktada örgütleyen bir pozisyona sahip. Bu milliyetçilik tabanından kaynaklı özellikle Nusayri mahallelerinde politikalarımızın kitleyle buluşması, ciddi tartışmaların tartışılması gerekiyor.

Bu tartışmalardan birisini de Musalla’da gerçekleştirdik. Musalla’da girişilen her sohbette politikalarımızı dile getirerek karalamaları boşa çıkarttık.

Söylemek gerekir ki uzun süredir Suriye konulu, Musalla olmak üzere Tarsus’ta paneller yapılmakta ve bu panellerin içeriği tam anlamıyla reformist, kuyrukçu anlayışların çizdiği çerçevede ilerlemektedir.

Giriştiğimiz sohbetler için özellikle Lenin’in Devlet Teorisi Mao Zedun’un Japonya’ya karşı iç savaş döneminde Goumigdang’la “birleşme”, Kaypakkaya’nın Şeyh Sait Ayaklanması analizi ve Zeki Arsuzi’nin Baas Doktirini’ni oldukça ayrıntılı biçimde inceledik. Suriye tarihi olmak üzere TC’nin Suriye’ye bakışı üzerinden geniş konuşmalar yaptık.  Tartışmaların boyutunun sorulan sorunlarla daha da derinleşti. Suriye’ye dair doğru politikanın ancak Marksist analizden geçtiği sürece kesinlik kazanacağını ifade ettik.

Öte yandan yürüttüğümüz tartışmalarda Esad’ın sosyalist olduğuna dair ilginç yorumları da işittik. Bu konuya dair “sosyalist” Esad’ın Kürtlerin en demokratik hakkını nasıl baltalandığını, Kürtlerin ulusal bağımsızlığı noktasında verdiği mücadeleye dair nasıl yaklaştığını ve PKK lideri Öcalan’ın yakalanması için nasıl bir rol üstlendiğini belirttik. Ayrıca Hafız Esad’ın ölümünden sonra Esad ve kardeşlerinin kanlı bir iktidar mücadelesine giriştiklerini ve bu çatışmada Hristiyan, Kürt, Nusayri, Ermeni binlerce insanın acımasızca nasıl katledildiğini belirttik.

Musalla Partizan okurları olarak bu tartışmaları Musalla’da etkin bir biçimde Esad lehine mücadele verenlerle, mahalle gençleri önünde gerçekleştirdik.  Tartışmaların sonucunda politikamızın doğruluğu özellikle mahalle gençliği üzerinde yarattığı olumlu etkiden okunabilir. Tartışma sonucunda ayrıca gazetemizin düzenli takip edilmek istendiği ve tüm söylediklerimizi yakından incelemek istendiği belirtildi. (Tarsus/Musalla Özgür Gelecek okurları)

 

 

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu