Kadın

Kadın şeytan, adam mağdur oğlu mağdur!

AKİT gazetesinin “ne mal olduğunu” hemen hepimiz biliyoruz. Tabii bu gazetenin bu “niteliklerine” kavuşmasını sağlayan “emektarları” olan köşe yazarlarının “ne mal olduklarını” da unutmamak gerek!

Diyeceğim ama zaten unutmaya fırsat vermedikleri için çok anlamsız kaçacak bu sözlerim…

 

“İşadamlarına kadın gönderiyorlar”!

Bu kez AKİT’in köşe yazarlarından amiyane tabirle “muhafazakar” kimliğiyle tanınan Abdurrahman Dilipak, TGRT’de katıldığı “Basın Odası” isimli programda bakın neler diyor:

İşadamlarına kadın gönderiyorlar. Ben Müslüman olmaya geldim diyenler var. Başörtülüsü de var başı açık olanı da. Geliyorlar sonra bir süre sonra işadamlarıyla kendi ülkelerine gidiyorlar ve hamile kalıyorlar.

Çocuk doğduktan sonra avukata gidiyor. Bu işadamına bir protesto çekiyor. Benim müvekkilime tecavüz etmişsiniz diyor. Bu 3 yıldan 5 yıla kadar hapis gerektirir diyor.

Ama siz saygın bir işadamısınız ve müvekkilimin çocuğunun da babasısınız. Sizin eşiniz var çocuklarınız var diyorlar. Yatırımlarınıza bloke koydururuz diyorlar.

Şirketin yüzde 25 hissesini ver diyorlar. Böyle bir olayın varlığını yazdım. Bunu birileri profesyonelce yapıyor. Herkesin kapısını çalıyorlar.

Bunun 28 Şubat ‘ta başka bir örneklerini yaşadım. MİT de bu yönetimi kullandı dedim mahkemelik olduk.

 

Hepsini “o kadınlar” yapıyor!

Bakın, bakın; şu sözlere bakın! Adamlara kadın gönderiliyormuş, bu kadınlar bu adamlarını kendi ülkelerine götürüp, vay utanmazlar, bir de kendilerini zorla hamile bıraktırıyorlarmış!

Ama hepsini “o kadınlar” yapıyormuş!

Vay be!

Bu arada o işadamları da “koyun gibi” boyunlarından çeke çeke götürülen, “ensesine vurulup ağzından lokması alınan” mazlum, yazık, mağdur vs. vs. vs. bir zavallı imişler!

“Hem evli hem de çoluk çocuk ve hatta torun torba sahibi” bu pek saygın(!) beyefendiler; işçinin-emekçinin karşısında azılı sömürgen, astığı astık kestiği kestik olan bu zalim patronlar, din kisvesi altında özellikle kadının bedenine yönelik saldırıların toplumsal olarak örgütlenmesinin maddi kaynaklarını sağlayan bu eril zihniyet üreticileri; “kendilerine gönderilen kadınlar” karşısında nasıl bu kadar masumlaşabiliyor!

 

Kadın şeytan, adam mağdur oğlu mağdur!

Dilipak bu söylemiyle erkek egemen zihniyetin kadını “şeytan” ve “yoldan çıkarıcı” tanımlamalarını yeniden üretiyor ve güçlendiriyor.

Zaten sürekli vurguladığı “işadamları” ile erilliğin dibine vuran Dilipak, komplo teorileri ile AKP’nin temsilciliğini yaptığı sermaye kliğini “mağdur oğlu mağdur” yapmaya devam ediyor.

Bunu da “o kadınlar” edebiyatı ile yapıyor!

Sizi de baymadı mı bu edebiyat?

 

Bir YDK’lı

 

Kaynak: www.yenidemokratkadin.net

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu