Güncel

Roboski’de çığlık hiç sönmeyecek

Bir tek an dahi olsa, özgür yaşayabilmek için ömürlerini özgürlük yolunda feda edenlerin coğrafyasıdır Kürdistan. Alınlarını dağ ateşleriyle ısıtan çocukların, zalime, zorbaya, işgalciye karşı her zaman diyeceği bir sözü yapacağı bir eylemi ve her yüzleşme gününde ölümün üzerine korkusuzca yürüyenlerin coğrafyasıdır.

İşte böylesi bir coğrafyanın küçük bir köyüydü Roboski. Uzun kış geceleri mekân tutup ölümle yan yana yürümek, zorunda kalmaları bir tercih değil, onlar için üretilen alternatifsizliklerin sonucuydu. Yolu yok yürünecekti bu yollar. Soğuk geceyi nefesleri ısıtıp varacaklardı sabaha. Katırlarına yükledikleri sadece un, şeker değil umut ve düşleriydi de. Ondandı belki ölürken bile katırlarının yularına sıkı sıkı sarılıp bırakmamaları. O zorlu yolculukların yükünü omuzlarında taşıya bilmeleri. Zaman 28 Aralık gecesini gösterdiğinde zulmün efendileri katlin fermanını vermişlerdi. Çoktan pusulanmıştı sınır boyları. Ateş toplarıyla aydınlatırken parçalan bedenler lanetli bir katliam geleneğin bitmeyen nefretini yeniden nakşetti karanlık geceye. Çoğu çocuk ve genç olan 34 beden birbirleriyle karışırken elleri yüzleri, yürekleri kara ömürlerini kanla beslenmiş efendiler cellatlarına tebrik ve teşekkür hazırlıkları içindeydiler. Elbet alacaklardı ödüllerini. Devlet “kahramanlarını” sahiplenecek. Oysa yaşama dair güzel olan ne varsa isyana tutuşmuş. Doğa bütün renklerini yitirmişti o an. Yaşatılan bu vahşet karşısında kuşlar, ağaçlar bütün canlılar suspus olmuştu. Kan kırmızısı acıyla buluşup sarmıştı yaşamı. Gayri ölüm düşmüştü yine Kürt’ün payına. Bir kez daha ölümün kalleşliğin adı olmuştu Roboski’de yaşananlar.

robos2Bomba sesleri köyde duyulduğunda zifiri karanlık ve fırtınaya aldırmadan soluksuz koştu geride kalanlar. Ne izah ne idrak katliamı anlatacak sözde yoktu. Nefesler durmuş, yürekler çaresiz, acı ve öfkenin tarifi yok. Savrulan bedenlerin kalpleri çoktan durmuş, göz bebekleri solgun. Kimi el ele, kimi birbirlerine sarılarak buluşmuştu ölümle. Zaman dursun akmasın. Bu acı, bu vahşet hiç yaşanmamış olsun. Anaların, babaların, kardeşlerin yürekleri karartan, Roboski’yi yangın yerine çeviren o bir insan ömründe kısacık ama o kadar uzun zaman dilimi yaşanmamış olsun. 34 insan, 34 can güne uyansın ölüm Roboski’ye hiç gelmemiş olsun. 34 yürek alçak damlı yoksul evlerine düşünenler. Oysa yaşananlar o kadar gerçekti ki çocuk, genç, olgun 34 insan hayallerini kurdukları sabahın çok uzağında hareketsizdi.

Tarih katliam, yağma ve talanla bezeli olan bir devlet Roboski’yle bir kez daha kana bulamıştı Kürdistan topraklarını. Daha kaç kez cellatlar tarafından kurban edilecek hayallerimiz. Hayır, hüznünde sırası değil. Bunu bilin ki tarih gözlü çocuklar tapınılacak bir tanrı varsa o da sizin küçük yüreklerinizde gizlidir. Sizler patlamaya hazır çiçek tomurcukları içerisinde renklerimizle umut taşıyacaksınız sabahlarımıza ve bizimle olacaksınız. Ne siz nede hayallerinin peşinde koşan çocukları bitiremeyecekler. Yumruklarımız hep sıkılı olacak. (Bir Partizan)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu