Hindistan’da ilk olarak 2009’da başlatılan ve inişli çıkışlı süreçlerle birlikte hala devam etmekte olan Yeşil Av Operasyonu’nun esas hedefi bölgedeki tüm Maoistleri yok etmekti. Yüz binlerce polisin, özel birimlerin vs. yer aldığı bu operasyonlarda bugüne kadar sivil halk dahil binlerce insan katledildi ve bugün Hindistan devleti bu operasyonu sürdürmekte.
Emperyalizmin Hindistan’ın mineral kaynak ve madenlerine el koyma amacının önündeki en büyük engel, kuşkusuz halkın önemli bir desteğine sahip olan Hindistan Komünist Partisi (Maoist). Bölgede bulunan alüminyum madenlerinin satıldığı miktar olan 3 trilyon doların, ABD’nin 1 yıllık mali bütçesine denk gelmesi üzerinde savaş kopartılan bölgenin önemini çarpıcı bir şekilde açıklamaktadır.
İşte böylesine büyük projelerin devreye sokulmak istendiği Hindistan’da halk, kendilerini evlerinden yurtlarından edecek, toprağından kopartacak ve emperyalist şirketlerin doludizgin sömürüsüne maruz bırakacak projelere karşı Maoistlerin yanında her gün daha fazla yer alarak, Hindistan devletinin planlarını boşa çıkartıyor. Elbette Maoistlerin onlarca lider kadro ve yüzlerce savaşçısının katledildiği, binlerce sivil halkın ölümü pahasına… Ancak halk yine de, “verecek canımız var, tek bir karış toprağımız yok” diyerek Maoistlerin önderliğinde direnmeye devam etti.
“Saldırıları ‘savunma’ olarak açıklamak halkı kandırmak amaçlı”
Yeşil Av Operasyonlarında çıtayı sürekli olarak yükselten Hindistan devletinin bu tavrına karşı bir açıklama yapan Hindistan Komünist Partisi (Maoist) Dandakaranya Bölge Komitesi Sözcüsü Vikalp, devletin hava saldırılarına karşı mücadele çağrısı yaptı. 15 Nisan tarihinde Dandakaranya’da grev çağrısı yapılan bölgede altı aydır MI-17 savaş helikopterleriyle Sukuma, Dantewada ve Chattisgarh eyaletindeki Güney Bastar’ın Bijapur bölgesinin bombalandığı ifade edildi.
Vikalp imzasıyla yapılan açıklamada şunlar ifade ediliyor:
“Geçtiğimiz altı aydır MI-17 savaş helikopterleri Sukuma, Dantewada ile Chathisgarh eyaletindeki Güney Bastar’ın Bijapur bölgesini bombalıyor. 1 Nisan’da polis ve hava kuvvetleri Maoistlerin güvenlik güçlerine yönelik saldırılarına cevap vereceklerini açıkladılar. Bu da hava saldırısı demek. Aslında hükümet güçleri bu bölgelere her gün saldırıyor. Her gün saldırılar ve tutuklamalar gerçekleşiyor. Geçen Ekim ayında polis, helikopterlerin sadece kendilerine ateş açılması durumunda silahlarını kullanacağını açıkladığında aslında yalan söyledi. Geçtiğimiz altı ay boyunca helikopterler bir kere bile hedef alınmadı. Buna rağmen hükümet faşist askeri avını (Yeşil Av Operasyonu) sürdürebilmek için hava saldırılarını kullanmaya devam ediyor.
Hava saldırılarını savunma olarak açıklamak halkı kandırmaktan başka bir şey olamaz. Gerçek şu ki hava kuvvetlerine vur emri verildi. Bu da demektir ki insanları yerinden eden mega maden, fabrika ve baraj projelerine karşı mücadele edenler, Maoistler, devrimciler, kaynakların ve toprakların şirketlere aktarılması pahasına katledilecekler. Binlerden oluşan polis ve paramiliter güçlerin yanı sıra hava saldırılarının da devreye sokulmasının arkasındaki temel neden budur.
Merkez hükümetin Indravathi Tiger Rezervinde inşa etmeyi planladığı hava alanının asıl amacı da Milli Parkı bir hava üssüne çevirmektir.
Dandakaranya halkının mücadelesi sadece onlar için verilen bir mücadele değildir. Bu ülkedeki ezilmişlerin mücadelesidir. Bu gelecek nesiller için kaynakları koruma mücadelesidir. Bu çevreyi koruma mücadelesidir. Bu nehirleri, dereleri, ormanı ve toprağı koruma mücadelesidir. Merkez ve eyalet hükümetlerinin yönettiği Yeşil Av Operasyonu şirketler daha çok kâr etsin diye sürdürülüyor. Şimdi ezilenler, devrimci partiler, ilerici örgütler, sendikalar, insan hakları örgütleri, yazarlar, sanatçılar, sinemacılar, avukatlar, öğrenciler, gazeteciler, yerli halkları ve diğer örgütler için ayağa kalkma zamanı. Partimiz, hava saldırılarına ve bombalamalara karşı herkesi sesini yükseltmeye çağırıyor. Görevi aslen yabancı saldırılara ve işgale cevap vermek olan hava kuvvetlerinin içeride kendi halkına ve topraklarına saldırmasını engellemek için herkesi kampanya örgütlemeye çağırıyoruz.”
