GençlikGüncel

Eğitim-Sen: ‘Öğrencileri cemaatlere mahkum eden sistem değişmeli’

Eğitim Sen tarafından Enes Kara'nın intihara sürüklenmesine ilişkin bir açıklama yapıldı.

Eğitim Sen tarafından, kaldığı cemaat yurdunda gördüğü baskı ve geleceksizlik kaygısı nedeniyle intihar eden Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’yla ilgili yapılan açıklamada, “Bu sistemi korumak için seferber edilen iktidar politikalarıyla çocuklarımızın ve gençlerimizin yaşamları ağır bir kuşatma altındadır” denildi. Açıklamada, düzenin kökten değişmesi gerektiği vurgulandı.

Elazığ’da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, ailesinin baskısıyla yerleştirildiği cemaat yurdunda yaşadığı zorluklara dayanamayarak yaşamına son verdi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) tarafından Enes Kara’nın intiharına ilişkin yapılan açıklamada, “Adları taciz, tecavüz ve katliamlarla anılan cemaat yurtları, bu kez de bir gencin çaresizliğe mahkum edilmesi ve adım adım hayattan koparılmasıyla karşımıza çıkmıştır” denildi.

Enes Kara’nın “Ailemden şunu rica ediyorum. Kardeşlerime daha toleranslı davranın, onları bu konuda zorlamayın. Kardeşim şu anda imam hatipte okuyor ama imam hatipte okumak istemiyor. İstemediğini söyledi ama ailem için hiçbir şey ifade etmedi” mesajının paylaşıldığı açıklamada;  tüm aileler çocuklarının söz, karar ve iradelerini saygıyla karşılamaya çağrıldı.

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

“Geleceğe güvenle bakması gereken, özgüveni ve yaşam enerjisiyle de topluma umut olması beklenen gençlerimizin hayatlarının bu şekilde karartılması, siyasi iktidarın yıllardır izlediği toplum mühendisliğinin bir sonucu olarak görülmelidir.

Çünkü çocuklarımız ve gençlerimiz, bir taraftan sistematik olarak izlenen politikaların, diğer taraftan da bu politikalara “rıza” gösteren ailelerin tahakkümü altında, temel hak ve özgürlükleri yok sayılarak ve iradeleri hiçleştirilerek şekillendirilmek istenmektedirler.

Öğrencilerimizin kendi potansiyellerini ve yaratıcılıklarını ortaya çıkarması ve geliştirmesi gereken eğitim sistemi, bunun tam aksine çalışarak öğrencileri siyasi iktidarın makbul gördüğü bireylere dönüştürmeye hizmet etmektedir. Bu nedenle eğitim politikalarıyla, cemaatlere terk edilen yurtlarla, bağnazlıkla, ailelerin çocuk üzerindeki tahakkümüyle ve bu sistemi korumak için seferber edilen iktidar politikalarıyla çocuklarımızın ve gençlerimizin yaşamları ağır bir kuşatma altındadır.

“Düzen kökten değişmelidir”

Bu sorunu sadece kamu ya da özel yurt sayılarıyla anlamaya çalışmak gerici, baskıcı, yasakçı, otoriter, cinsiyetçi ve ırkçı bu kuşatmayı sadece bir yönüyle ele almak olacaktır. Halbuki sorun, öğrencilerimizin kamusal, parasız ve nitelikli yurtlarda barınma hakkının sağlanmasının yanı sıra onlara demokratik, özgürleştirici, eşitlikçi ve laik bir barınma ortamının da sunulmasıyla çözülebilecektir. Böylesi bir politika ise mevcut düzenin kökten bir değişime uğratılmasını zorunlu kılmaktadır.

Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki, yalanlarına, yolsuzluklarına ve yoksullaştırma politikalarına dini ortak edenlerin, iktidarlarını korumak pahasına çocuklarımızın ve gençlerimizin yaşamlarını değersiz görenlerin, dini tarikat ve cemaatlerin eğitim sisteminde kök salmasını sağlayanların karşısında öğrencilerimizi yalnız bırakmamalıyız! Sesimizi, sözümüzü daha gür çıkarmalı, yüksek sesle “artık yeter” demeliyiz. Eğitim ve bilim emekçileri olarak bizler buradayız! Bu düzeni ancak birlikte değiştirebiliriz!”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu