Güncel

SÖYLEŞİ | “Enkaz Altında Kalırsak Kurtarılamayacağımızı Biliyoruz!”

Samandağ'da gazetemize konuşan depremzede bir kadın, "Teyzemin evi için “az hasarlı”, “içinde oturabilirsiniz” denildi ama son depremde teyzem evin içindeyken yıkıldı" dedi.

Samandağ’da depremin ardından halk bir yandan yaralarını sarmaya çalışırken diğer yandan devlet ise rant çalışmalarına öncelik vermiş durumda. Enkaza dönüşen deprem bölgesine iş makineleri eşliğinde üşüşenler halkın öncelikli sorunlarını çözmek yerine devrimci demokratlar tarafından oluşturulan yardım organizasyonlarını engellemeye çalışıyor. “Artık her şeyin farkındayız” diyen depremzede bir kadın “Enkazın altında kalırsak kurtarılamayacağımızı biliyoruz” cümlesi ile duyduğu kaygı ve güvensizliği aktardı.

– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

– Merhabalar, ben Selin, Hatay Samandağ ilçesinde yaşıyorum.

– Deprem sırasında neler yaşadığınızı özetler misiniz?

– Deprem saatinde evde uyuyorduk. Annem ve babam geldi, hepimiz birbirimize sarıldık. O an depremin hiç bitmeyeceğini, artık o evden çıkamayacağımızı düşündük. Kilitlenmiştik, amcam kapıyı çaldı ve “apartman yıkılıyor, aşağı inin” dedi. Ancak o şekilde aşağı inebildik. Apartman büyük hasar gördü ama biz sağ çıktık içinden.

– Nerede kaldınız, çadır ulaştı mı size?

– Sonrasında evimiz olmadığı için ablamın kaynanasında kaldık bir süre, müstakil bir ev orası. Çadır hiçbir şekilde gelmedi.

– Devamında neler yaşadınız?

– 50 yıllık bir binaydı bizimki, “ağır hasarlı” diye yazıldı ama size şöyle bir örnek vereyim; Teyzemin evi için “az hasarlı”, “içinde oturabilirsiniz” denildi ama son depremde teyzem evin içindeyken yıkıldı bu ev. Neyse ki teyzem kurtuldu ama ev tamamen yıkıldı. Yani teyzem çıkamayabilirdi o enkazdan.

Ablamın evi içinde öyle denildi, kolonları yıkık ama yine de “ev hasarsız” denildi. Bu şekilde, amcamın evi için ve daha birçok kişinin evi için bunlar söylendi.

Son depremde abimin evindeydik, o ev sağlamdı diye. Eve geçtik, yarım saat sonra depremi yeniden yaşadık. O evde de çok şey yaşadık, her şeyin farkındayız yani artık enkaz altında kalırsak kurtulamayacağımızı biliyoruz.

Arama-kurtarma buraya günler sonra geldi.

Düşünün, evden sağ çıkıyorsunuz ama yolda kalıyorsunuz, çünkü kalacak yer yok. Mahalleli yardım etti bize. Mont, ceket, battaniye verildi ve bu şekilde o geceyi atlattık.

Babamlar da kendileri birçok kişiyi enkazdan çıkardı. AFAD üç gün sonra geldi ve cansız olanları çıkardı sadece.

Komutanlığa gittik çadır için, jandarma bakıyor. Çadır istedik, olmadığını söylediler. Çadır kentte de yer olmadığını söylediler. Araba kaldık iki gün. Biz iki gün kaldık, ama çadırı olmadığı için birçok kişi 15 gün ve daha fazla arabalarda kaldı mesela.

Muhtara gidiyoruz ama o da sadece kendi tanıdıklarına, akrabalarına veriyor. Günlük 30 çadır geliyormuş. Bu da zaten hemen bitiyor ve kimse kime verildiğini bilmiyor.

AFAD’a gittik bugün, onlar da yerlerinin olmadığını söylediler. Peki, biz ne yapacağız?

Çadırın gelmeyeceğini söylüyorlar. Şu an 3 aile çadır arıyoruz.

– Son olarak ne söylemek istersiniz?

– Babam emekli, o maaşla geçinmeye çalışacağız. Herkesin evi yıkılmış. Mesela eniştemin bakkalı vardı. Sadece o kaldı ayakta. Açmak istedi ama polis izin vermedi, “her şey düzeldikten sonra açarsınız” diyorlar.

Samandağ Devlet Hastanesi bile yıkıldı daha 3-4 yıl olmuştu yapılalı. Yeniydi ama o da yıkıldı, yollar patladı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu