İstanbul: Punto Deri’de çalışırken sendikaya üye oldukları için 2 Ağustos günü işten atılan işçilerle dayanışmak için Deri-İş Sendikası 21 Ağustos günü Zeytinburnu’nda bulunan Punto Deri önüne bir yürüyüş gerçekleştirildi.
“Sendika hakkımız engellenemez” yazılı pankart açılan eylemde sık sık, “Birlik, mücadele, zafer”, “Sendika hakkımız engellenemez”, “Atılan işçiler geri alınsın” sloganları atıldı. Eyleme birçok devrimci demokrat kurumun yanı sıra fabrikada çalışan işçilerde katılarak destek verdi.
Eylemde konuşan Deri-İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Hasan Uluşan, İşçilerin anayasal hakları olan sendikaya üye olma hakkını kullanması nedeniyle işten atıldığını hatırlatarak, 10 gündür direnişte olan Ramadan Aygün ile Hülya Alptekin’in biran önce işe geri alınması gerektiğini vurguladı.
Uluşan’ın ardından konuşan direnişçi işçilerden Ramadan Aygün ise konuşmasında, gasp edilen haklarını aradıkları için sendikalı olduklarını ve bu nedenle de işten atıldıklarını belirterek, Punto Deri’de verdirdikleri sendika mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı.
Aygün’ün ardından ise basın açıklamasını Deri-İş Sendikası Genel Başkanı Musa Servi yaptı. Servi konuşmasında, işverenin anayasal olan sendikada örgütlenme hakkını, bütün uyarılarına rağmen tanımayarak işçileri işten attığını vurguladı. Konuşmasının devamında işçilerin uğradığı hak gasplarından ve çalışma koşullarında ki ağırlığa dikkat çekerek, “İşçiler de güvenceli çalışmak için yasal haklarını kullanabilmek için harekete geçmeye başladı” şeklinde konuştu. Servi konuşmasının devamında, işçileri “İnsanca yaşamak ve onurlu bir gelecek” için birleşmeye ve mücadeleye çağırdı. Servi, “Tutum değişmediği sürece bu direniş ve mücadele hem içeride hem dışarıda kararlılıkla sürecektir bunun da bilinmesi gerekmektedir” şeklinde sözlerini tamamladı.
Eylem açıklamanın ardından atılan sloganlarla son buldu.
“Yakında kazanacağız” (Söyleşi)
Eylemin ardından işçilerle söyleşi gerçekleştirerek direnişe başlama süreçlerini sorduk. Direnişçi işçilerden Ramadan Aygün, 10 yıldır Punto’da çalıştığını ve bu on sene içerisinde yalnız 2011 Temmuz’unda 10 gün izne çıkabildiğini, hafta sonu da dâhil her gün zorunlu mesai yaptıklarını bu koşullarda, örgütlenme çalışmalarına başladıklarını aktardı. Aygün, patronun ikna odaları ve çeşitli baskılarla sendikaya üye olmaktan işçileri vaz geçirmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığı, bu dönemde de işten çıkarılmaların gerçekleştiğini belirtti. Söyleşimiz sırasındada direnişçi işçilerin yanında bulunan Punto işçilerinin, direnişe sürekli destek olduğunu belirten Aygün son olarak gazetemiz aracılığıyla, duyarlı bütün kesimlere birlik ve dayanışma çağrısında bulundu.
Direnişçi işçilerden Hülya Koçin, sendikada örgütlenme çalışmalarının ortaya çıkmasından sonra patronla işçi temsilcileri olarak toplantı yaptıklarını ve patronun “Ramazan boyunca işten atma olmayacak” dediğini söyleyerek, ramazan ayı içerisinde işten atıldıklarını hatırlattı. Çalışma koşullarının ağırlığından bahseden Koçin, “Biz emekçiyiz, işçiyiz biz varsak patronlar vardır. Biz onlara kazandırıyorsak, onlarında bize değer vermesi lazım” şeklinde konuştu. Koçin, Punto içerisinde de sendikaya yaklaşımın olumlu olduğunu belirterek, “Yakında kazanacağız” dedi.
