Güncel

Cumartesi Anneleri 637. Kez bir araya geldi

İstanbul:“Failler belli kayıplar nerede?” diyerek 637. kez Galatasaray Meydanı önünde buluşan Cumartesi Anneleri gözaltında idam edilen ve bedeni kaybedilen Veysel Güney için adalet istedi.

637. kez Galatasaray Meydanı önünde buluşan Cumartesi Anneleri, “idam cinayettir, kaybetmek insanlık suçudur, Veysel’in mezar yerini açıklayın” diyerek bir araya geldi.

 

Kayıplarımıza her gün yenileri ekleniyor

Eylemde ilk sözü alan HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, Cumartesi Annelerinin 637. haftadır çocuklarının, eşlerinin, kardeşlerinin, biran önce bulunması öldürülen yakınlarının yargı karşısına çıkarılması talepleriyle bu alanda olduğuna dikkat çekti. “Kayıplarımıza her gün yenilerin eklenmesi bu ülkede artık her gün sistematik olarak işlenen politikalar haline geldi. İnsan yaşamı bu kadar ucuz değil. Bir insanın yakının kaybetmek yok etmek, bu kadar basit değil.” diye konuşan Buldan, her hafta bu alanda, bu arayışımızı, bu çığlığımızı bu ülkeyi yönetmeye devam edenlere iletmeye çalıştıklarını kaydetti. Buldan,“her şeye rağmen yakınlarımızın bulunması çabamızı sürdüreceğiz. Ta ki sorumlular yargılanana kadar.” dedi.

Buldan’ın ardından kayıpların avukatı CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu söz aldı. 12 Eylül faşist darbesinden sonra 37 yıl geçmesine rağmen değişen herhangi bir zihniyet olmadığını belirten Tanrıkulu, “Binlerce insanı idam etmemelerine rağmen, yine binlerce insanı sivil ölüme mahkum ettiler. İnsan hakları savunucuları doğrudan teşhir etmeye bugünde devam ediyorlar.” dedi. Darbeciler demokrasi düşmanları her zaman insan hakları savunucularını hedef aldıklarının altını çizen Tanrıkulu, “Şunu unutmasınlar ki insan hakları savunucularına ihtiyaç duyacaklar.” dedi.

 

IMG 9095Hukuk tarihinin kara lekesi

Güney ailesinin avukatlarından Ercan Kanar’da bir konuşma yaparak, Veysel Güney’in bir hukuk skandalın ötesinde 12 Eylül skandalı olduğuna dikkat çekti. “Güney yargılaması hukuk tarihinin kara lekesidir. Şunu vurgulamak istiyorum bugün hala Cizre’de 33 kişinin, Yüksekova’da 45 kişinin Nusaybin’de 59 kişinin Surda ise yaşamını yitiren 220 kişi den 24 kişi hala kimlik tespiti için bekletilmektedir.” diyen Kanar, buradan haykırıyoruz insanlığa karşı suçları yargılayan mahkeme olan uluslararası ceza mahkemesine taraf olması gerektiğini söyledi.

Ardından Veysel’in mezar arayışında yer alan ve dava sürecini anlatan “Darbenin kaybettiği bir devrimcinin izinde Sizin Veysel” adlı kitabı yazan Ethem Dinçer’in de mektubu okundu.

Güney ailesi adına Veysel Güney’in yeğeni Doğan Güney, “Bundan tam 36 yıl önce bir annenin evladını elinden aldılar ve katlettiler. Zeynep Güney bir Cumartesi annesi bu şekilde hayatını kaybetti. 30 yıl boyunca sadece bir dakikalık görüşmeye izin verildi. Ve Zeynep Güney sadece bu şekilde yaşadı.” diye konuşan Güney, bir mezarının olmasını dahi çok gördüklerini söyledi. “Bunun hesabının sorulmasını istiyorum. En azından olması gereken fakat bizde olmayan adaletten hesabının sorulmasını istiyorum.” dedi.

Basın açıklamasını Cumartesi İnsanlarından Yeter Rücak okudu. Rücak, Veysel Güney’in gözaltına alınma ve 11 günlük gözaltısının ardından hiçbir delil olmadan idam edilme sürecini de anlatarak, “Veysel’in cenazesini almak isteyen ailesine ‘Onun mezra ihtiyacı yok! Belki köpeklerin önüne atarız!” denildiğini belirtti.

Açıklamanın devamında Yeter Rücak, “Veysel’i idam eden ve kaybeden 12 Eylül zihniyeti ahlaken, hukuken, siyaseten 36 yıl boyunca yaşatan bütün iktidarlar sorumludur.” dedi.

Ayrıca Rücak, “Veysel Güney Dosyası’ndaki 36 yıllık cezasızlık son bulmalı!”, “Veysel Güney’i idam edenlerden, kaybedenlerden, bunlara emir ve talimat verenlerden, Veysel Güney’in idam edilmesi ve kaybedilmesine engel olma yetkisini kullanmayanlardan hesap sorulmalıdır.” taleplerinde bulundu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu