Devletin baskıları son sürat devam ederken; bu sömürüye karşı ayaklanan milyonlar, egemenleri oldukça talaşlandırdı. 27 Mayıs günü, esasta “birkaç ağaç” için değil; egemen olanların uygulamalarına ve devlet şiddetine karşı öfkesini sokaklara döken halkın haklı isyanı devam ediyor.
Gezi direnişinin ilk günlerinden beri Başbakan ve pek “yetkili” ekibi, halkın taleplerini anlamak ve dinlemek yerine katil kolluk güçlerini devreye sokarak, intikam yeminleri içti. Direnişin başından bu yana Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Merkezi’nin Gezi direnişiyle ilgili bugünlerde yayınladığı bilgi notuna göre, toplam 3 bin 699 kişi gözaltına alındı, 134 kişi de tutuklandı. Tutuklamalara gerekçe olarak, “yasadışı örgüt yöneticisi veya üyesi olmak”, “halkı isyana teşvik etmek”, “kamu malına zarar vermek”, “silah ve mermi bulundurmak” veya “cami basmak” gösterildi. Yaralanan insanların (önemli bir kısmı gözünü kaybetti, bir kısmı da hala yoğun bakımda) sayısı 10 bini aşkın iken 5 direnişçi de polisler ve sivil uzantıları tarafından öldürüldü.
Direnişin başından bu yana; süreci yakından takip eden gazetemiz milyonların sesi oldu. Halkın haklı taleplerine karşı devletin şiddetini tüm çıplaklığıyla ortaya koyan gazetemiz; birçok basın ve gazetecide olduğu gibi teşhir ettiği şiddetin hedefi oldu.
Gezi eylemlerinin forumlara evrilmesiyle birlikte içtiği intikam yeminlerini yaşama geçiren egemenler, “ava çıktı”. Direnişçilerin yanı sıra devrimci basın başta olmak üzere, kendisine muhalif olan tüm basın kuruluş ve çalışanlarını ceza yağmuruna tuttu, bürolarını bastı, çalışanlarını tutukladı. Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre en az 22 gazeteci işten atıldı, 14 gazeteci zorunlu izne gönderildi, 37 gazeteci istifa etmek durumunda bırakıldı. İzmir, İstanbul, Erzincan, Ankara başta olmak üzere neredeyse Türkiye’nin yarısında operasyonlar düzenleyen devlet, sadece gazetemiz değil, okurlarımızı da hedef aldı. Gazete bürolarımız basıldı, muhabirlerimiz ve okurlarımız tutuklandı.
Son olarak 31 Temmuz sabahı, Dersim’de yapılan ev baskınlarıyla birçok Özgür Gelecek okuru gözaltına alındı. Eş zamanlı olarak Jandarma Özel Harekât Kuvvetleri ve Özel Harekât Polisleri’nce yapılan operasyonlarda birçok evin yanı sıra gazetemizin bürosu da basıldı. Yapılan operasyonlarda şu ana kadar Umut Yayımcılık Dersim Büro çalışanı Gazel Gür ve okurlarımız; Kenan Küçük, Ahmet Elma, Önder Ergen ve Behzat Doğan gözaltına alındı.
Biz şundan eminiz ki; tüm bu şiddet ve tutuklama terörü “haşmetlilerin” korkuları sonucu gerçekleşmektedir. Egemenler, ölümü gösterip sıtmaya razı ettiği halkın ayak seslerinin hapishanelerden duyulmayacağını zannediyor. Muhabirlerimizi ve okurlarımızı tutuklayarak, bürolarımızı basarak, bizi engelleyebileceklerini düşünüyor. Fakat şunu da iyi biliyor ki; gazetemiz şimdiye kadar hiçbir baskıya boyun eğmedi, eğmeyecek.
Özgür Gelecek; halkın yanında olmaya, ezilenlerin sesini duyurmaya, gerçekleri yazmaya devam edecek!
Özgür Gelecek; susmadı, susmayacak!
