GüncelManşet

HPG gerillalarının yakaladığı MİT yöneticilerinden burjuva basına ilişkin itiraflar

H. Merkezi: HPG gerillalarının yakaladığı üst düzey iki MİT sorumlusu, MİT’in ve AKP iktidarının medyadaki “ilişkileirni” itiraf etti.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)’in Yurtdışı Etnik Bölücü Faaliyetler Başkanı Erhan Pekçetin ve MİT İnsan Kaynakları Yöneticisi Aydın Günel, 4 Ağustos 2017’de Süleymaniye’nin Dokan kasabasında HPG gerillaları tarafından yakalanmıştı. Her iki MİT sorumlusunun itirafları üzerine operasyon genişletilmişti.

ANF, itiraflardan 3.’sünü yayınladı. MİT yöneticileri, daha önce Paris’te 9 Ocak 2013’de üç Kürt kadın devrimcinin katledilmeleri emrinin Erdoğan’a varan bir hiyerarşi içerisinde verildiğini itiraf etmişti.

 

“Nuh Yılmaz direkt Hakan Fidan’a bağlı”

Bugün yayınlanan haberde ise MİT ve AKP’nin medyayı nasıl kontrol ettiği, hangi gazetecileri kullandığı, nasıl manipülasyon ve dezenformasyon kampanyası yürüttüğü, sosyal ağlarda nasıl bir troll ordusu kurulduğunu anlattı. Pekçetin ve Günel’in itiraflarına göre, tüm bu işler 15 Temmuz Darbe Girişiminden sonra MİT Basın Müşavirliği görevini bırakan Nuh Yılmaz başkanlığında yürütülüyor. Yılmaz, direkt Hakan Fidan’a bağlı. Tüm bu faaliyetler, her perşembe Sarayda da masaya yatırılıyor.

 

“Hemen her gün basınla gazetecilerle görüşüp haber yaptırıyorlar”
Erhan Pekçetin, itiraflarında MİT’de bir psikolojik istihbarat daire başkanlığının varlığına dikkat çekerlken, “Daha çok onlar ilgileniyordu” dedi. Pekçetin, başlarda aktif olmayan bu servisin Hakan Fidan’ın gelmesi ile birlikte değiştiğini anlattı: “Çok aktif bir çalışma tarzı yoktu. Günlük çıkan haberleri derleyip toplayıp başkanlığa vermekle yükümlüydü. Herkes onlarla dalga geçerdi. Kes-bul-yapıştır başkanlığı derlerdi. 2006-2007’de lağvedildi. Hakan Fidan geldikten sonra Nuh Yılmaz basın müşaviri olarak getirildi. Yasaları da değiştirdi. Dışarıdan özelden sivilden insanlar rahatlıkla alınabilir oldu. Direkt geldi basın müşaviri oldu. 36-37 yaşında geldi. Diğer başkanlar tarafından onun gelişi eleştirildi. Basın müşavirliği herhangi bir müsteşar yardımcısına değil direkt müsteşara bağlandı. Direkt müsteşardan talimat alıyor. Basından gelme olduğu için basın dünyası ile ilişkileri sıcak, çok fazla tanıdığı var. Provokatif çalışma tarzına girdiğini gördüm. Hemen her gün basınla gazetecilerle görüşüp haber yaptırıyorlar. Onu biliyorum.”

 

“Cumhurbaşkanlığı ile ilişkileri iyi olanlar”
Pekçetin, bu merkezi şöyle tanımlıyor: “AKP yanlısı kesim, dışarıdan gelen kesim, torpilli çocukların gittiği yer orası. Külliye ile Cumhurbaşkanlığı ile ilişkileri olanlar, ya bakan çocuğu ya da milletvekili çocuğu onlar daha çok kulis yaparak o bakanın düğününe giderek geçiştiriyor. Diğerleri hep badem dediğim çocuklar.”

 

“Star, Milliyet, Sabah çok rahat haber yaptırıyorlar”
Pekçetin, MİT’in çalıştığı gazete ve gazetecilerin isimlerini de verdi: “Muhabirlerle ilişkilerde özellikle Star gazetesinde, Milliyet gazetesinde haber yaptırıyorlar. Hande F. ile direkt ilişkilerinin olduğunu biliyorum. Çetiner Ç’yi, biz hedef olarak izlerdik. Fark ettik ki İKK’ya (İstihbarat Karşı Koyma Başkanlığı) bağlıymış. İçindeki Irak Daire Başkanlığına bağlıymış. Bize Irak’ta denk gelmişti. Irak’a gidip geliyor diye biliyorum. Sabah gazetesinde A. Küçükkaya mıydı, Başak mıydı, öyle bir isim ama Sabah ile Star gazetelerinde çok rahat haber yapıldığını biliyorum. Cem Küçük Amerika’dan Türkiye’ye geldiği için, Nuh Yılmaz’ın davetiyle gelmiş olabilir. Çok üst profilde konuşmaları olan, boş ama sallaması güçlü olan bir kişi. Bunlar da alttan birileri bilgileri üflüyor ki o da çıkıp silahşörlük yapıyordur.”

 

“Gündeme göre algı operasyonları”

Bunların “gündeme göre algı operasyonları” yaptığını anlatan Pekçetin, şöyle devam etti: “Nuh Yılmaz profesyonel bu anlamda, PKK ile olan çatışmalarda, operasyonlardan kaynaklı gelişmelerde, gazetelere bakıldığında anlaşılıyor. Köpürtme diye bir tabir var. İşleme, ertesi gün bir daha işleme, bir daha işleme. Artık sonuna kadar algı operasyonları yaptıklarını biliyorum. Farklı basın gruplarıyla ilişkililer. Daha önce Genelkurmay, asker yapıyordu. Emniyet FETÖ zamanında çok iyi yapıyordu. Biz sanki biraz onları geçtik gibi. Hakan Fidan da onları daha da büyütecektir. Daha etkili bir konuma gelinceye kadar. Nuh Yılmaz, Hakan Fidan’la geldi, Hakan Fidan’la gider.”

 

“Trollerin karargahı İBB”
Basın müşavirliğinin internetteki faaliyetlerine ilişkin de itiraflarda bulunan Pekçetin, özelikle hacklerların kullanıldığını söyledi: “Basın müşavirliği 2010-2011’den aktif bir şekilde Türk basınında etkili müdahaleler, algı operasyonları haber yaptırma, televizyonlar internette de var faaliyetleri. İnternette hackerleri kullanıyorlar. Kafa bulandırıcı, hedef yapıda soru işareti bırakan, kafaları bulandıran, acaba dedirten, onları inandıkları ideolojiden uzaklaştırabilecek dezenfermasyona yönelten yapılar var.

Twiter üzerinden bu çok yapılıyor. AKP’nin ayrı bir kulvarı var. İstanbul, Ankara merkezli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bir yer var. Gençler orada oturmuşlar, Twitter üzerinden bazı şeyleri yapıyorlar. Onlardan bazıları teşkilata geldi, oradan biliyorum. Orada 150-200 gencin bulunduğu, herkesin bilgisayar kullandığı, herkesin Twitter üzerinden yalan yanlış bilgilerle kafa karıştıran bir merkez var.”

 

“MİT’in servis ettiği haberler”
Pekçetin, MİT’in servis ettiği haberlere dair ise şunları söyledi: “Bitlisli bir aile, çadır kurdu oğlumu geri verin. İstanbul’da birkaç aile HDP İstanbul il başkanlığına gitti. Oğlumu kızımı geri verin diye, onlar Milliyet gazetesinde işlendi. Hatta onlardan bazıların ben GİB’e gelen bilgilerden derledim, topladım. İşte İstanbul’da Meltem bilmem kimin ailesi şu tarihte İstanbul’a gitti kızımı geri verin dedi. Bitlis’teki şu aile Diyarbakır il başkanlığı ya da Tatvan ilçe başkanlığı önünde çadır kurdu oğlumu kızımı geri verin diyerek protesto etti diye başkanlığın bilgisi dahilinde basın müşavirliğine verdim. Onlar da kendi muhabirleri ile paylaşmış. Ben üç paragraf bilgi verdim dörder satırdan on iki satırlık bilgi olsun. Onun üstüne yarım sayfa haber yapmışlar. Basit bir kırsala katılımda dahi ailenin protestosu üzerinden faydalanılıyor. Bu tür haberler benim bizzat içinde yer aldığım kırsala katılım olayındadır. 2013-2014’de Milliyet gazetesinde yapıldı.”

 

“Twıtterınızı hackliyorlar”

İstanbul Emniyeti’nde birinci önceliğin polisin prestijini yükseltmek, daha sonra da algı operasyonları yapmak” olduğunu söyleyen Pekçetin, şunları belirtti: “Orada İstanbul Emniyeti gibi değil ama bir hacker oturup, aynı anda 3000 siteden yayılmış gibi daha profesyonelce yapılıyor. Hackerler dışarıdan getirme. Obez, şişko bilgisayardan çok iyi anlayan tipler. İnsanlar girip Facebook’una girip hackliyorlar. Twiterınızı hackliyorlar. Algı operasyonları yapıyorlar.”

 

“Bilginin etkinliği ve büyüklüğüne göre muhabire karar verir”
Basınla ilişkiler kapsamında Erdoğan ve Fidan’ın görüşmelerine de dikkat çeken Pekçetin, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanlığında Hakan Fidan’ın her Perşembe görüşmeleri oluyor. Tayip Erdoğan’dan aldığı bir talimat üzerine geliyor ve alt kadrosuna talimat vermesiyle oluşuyor. Basın oradaki hangi muhabir üzerinden işlemeyi onlar karar veriyor. Küçük bir muhabire çok büyük bir haberi yaptıramazsınız. Ama Hande F’ya sansasyonel bilgi verip köşe yazısında yazdırabilirsiniz. Onun üzerinden olur. Onu da bilginin etkinliği ve büyüklüğüne göre muhabire karar verir. Hangi gazeteyi kullanacaklarına onlar karar veriyor.”

 

“Önemli hususların yayınlatılması, yazı yazdırılması şeklinde oluyor”
PKK’nin elindeki diğer MİT yetkilisi Aydın Günel de Pekçetin’le benzer bilgileri verdi. 1997’de psikolojik hareket daire başkanlığının varlığına dikkat çekerek, bunun daha sonra kapandığını belirten Günel, “Görsel yayın basın gibi gazetelerle yazarlarla ilişkiler kurarak çalışmalar yürütüyorlardı. Daha sonra basın müşavirliği müsteşarlığa direkt bağlı bir birim. Basın kuruluşları ile ilişkiler. Bazı önemli hususların yayınlatılması, yazı yazdırılması şeklinde oluyordu” dedi.

başlık

 

“Toplumun algısını değiştirme için çalışmalar yürüttüler”

Günel, şöyle konuştu: “Psikolojik istihbarat daire başkanlığının andıçlama, basın üzerinden toplumun algısını değiştirme için çalışmalar yürüttüler. Şimdi esi bu durum değişmiş artık kendisinin de deyimiyle daha büyük işlere girmişlerdi. Televizyonlarda, gazetelerde sosyal medyadan yaptıkları, yine kendisinin ifadesiyle yalan yanlış bilgilerle ayrı kulvarlardan yönelerek basın yoluyla ahlaki bozulmaya neden oluyor.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu