Faşist Türk Devleti, Kürt ulusunun varlığını inkâr temelinde imha ve asimilasyon politikalarında ısrar ederek saldırılarını azgınca sürdürmektedir.
Yerel seçimler, 12 Eylül referandumu ve genel seçimler ile birlikte Kürt Ulusal Hareketi’nin bölgede, AKP nezdinde faşist Türk devletine yaşattığı yenilgi Türk egemenlerini kaygılandırmıştır. Faşist Türk Devletinin Kürt Ulusal sorununa dair “açılım” adı altında hayata geçirmeye çalıştığı politikaların temeli, Kürt Ulusal hareketinin tasfiye edilmesidir. Devletin asıl amacı “kendi Kürt’ünü” yaratma ve Kürt halkının örgütlü güçlerini etkisizleştirerek, Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesini teslim almak olduğu aşikârdır.
Türk hâkim sınıfları bu düşünceden hareketle avukatlarının Kürt ulusal hareketi önderi Abdullah ÖCALAN ile görüşmeleri engellemektedir. Avukatlarını KCK operasyonları adı altında kendi hukukunu bile çiğneyerek tutuklamaktadır.
Hukuksuzlukta sınır tanımayan Türk devleti, Kürt halkının iradesi ile seçilen vekillerin tutukluluk sürelerini uzatmaktadır. Belediye başkanlarını, meclis üyelerini ve BDP içerisinde faaliyet yürütenleri tutuklayarak adeta “Kürt avı” başlatmış bulunmaktadır. Kürt ulusal sorununda resmi ideolojinin dışında düşünen aydın, yazar, gazeteci ve avukatlarda Türk devletinin faşist karakteriyle tanışarak susturulmak istenmektedir. Böylece Kürt halkı, haklı mücadelesinde yalnızlaştırılmak istenmektedir.
Bu sürecin diğer bir ayağını da, Kürt ulusal hareketinin gerilla güçlerine dönük askeri operasyonlar oluşturmaktadır. Kış süreci ile birlikte gerilla güçlerinin hareket alanının daralmasını fırsat kollayan faşist Türk devleti; asıl sonuç alıcı darbenin bu alanda saklı olduğunu düşünerek askeri operasyonlarını artırmaktadır.
Faşist Türk devleti süreci vahşi, hukuk dışı yöntemler işleterek katliam hanesini büyütmektedir. Gerilla güçlerine dönük umutsuz çırpınışları, kimyasal silahların kullanıldığı operasyonlarla kazanıma dönüştürülmek istenmektedir. Diğer taraftan da, sivil Kürt halkına dönük “çocuk, yaşlı kadın demeden gereği yapılacaktır” diyen Tayip Erdoğan’ın söylemi doğrultusunda yeni katliamlara girişilmektedir. Roboski’de 34 yoksul, 34 masum ve 34 Kürt köylüsü alçakça katledilmiştir. Olayın kamuoyuna yansıması engellenmiş, tartışmalar başladıktan sonra da operasyon kazası (!) açıklaması yapılarak gündemden düşmesi için tüm imkânlarını kullanmışlardır.
Kuşanma vaktidir şimdi dağların doruklarını…
Kürt ulusuna reva görülen kan, zulüm ve ölümden öte bir şey değildir. Tüm bu gerçeklerden hareketle Kürt ulusu 2012 NEWROZ’unu karşılamaktadır. NEWROZ zulme karşı serhıldanın adı olarak tarihteki yerini almıştır. Bir kıvılcımdır NEWROZ. Baskının ve zulmün olduğu her yerde halkların isyan ateşidir NEWROZ. Zulme ve haksızlığa karşı gösterilen bir isyandır NEWROZ.
Demirci Kawa’dan günümüze uzanan bir başkaldırı anlatısı olan NEWROZ, modern Dehak’lara karşı Kürt halkının, haklı ve örgütlü öfkesi ile faşist Türk devletine yönelmelidir. Diyarbakır zindanlarında Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’dan, Mazlum Doğanlara ve dörtlere uzanan bir direniş ve zafer meşalesidir şimdi NEWROZ.
Kürt ulusunun haklı mücadelesini sahiplenmek görevimizdir. Bu baharın Türk devleti için ne kadar zor geçeceğini göstermemiz gerekmektedir. Dersim Çemişkezek’te aynı çatışmada omuz omuza ölümsüzlüğe uğurladığımız yoldaşımız Partizan savaşçısı Yurdal Yıldırım ve heval Mazlum Erenci bizlere emekçi halkımızın ve Kürt ulusunun kurtuluşunun şahdamarını göstermiştir. NEWROZ ateşi bugün binlerce Kürt gencinin elinde zalim Türk Devletine karşı yangına dönüştürülmüştür. Diyarbakır zindanlarını yangın yerine dönüştüren Dörtlerin söylediği ateşi harlayın yangını büyütün sözü hafızalarımızı diri tutmalıdır.
Binlerce yıllık bir isyan geleneği olan NEWROZ, bugün zalimlerle hesaplaşmayı önümüze görev olarak koymaktadır. Evet, zalimler baharın gelmesini istemeyeceklerdir. Çünkü bahar er ya da geç zalimlerin rüyalarını karabasana dönüştürecektir. Şimdi NEWROZ’da daha gür ve coşkulu bir şekilde ‘berxwedan jiyane’ demenin zamanıdır. Yürekleri NEWROZ ateşi ile tutuşturalım. Dağların doruklarında emekçi halkımız ve Kürt halkının özgürlük ateşini körüklemenin zamanıdır şimdi.
NEWROZ PİROZ BE!
BERXWEDAN JİYANE!
PARTİZAN
