Emek

İMO Önünde 215 Gündür Çadır, 8 Gündür Açlık…

 

Ankara: İşçi direnişleri ve işten çıkarmalara karşı başlatılan eylemler birçok noktada işçi ve emekçilerin bu haksız uygulamalara karşı sessiz kalmadıklarını lokal de olsa tepkilerini örgütlemeye çalıştıklarını göstermektedir.

Emperyalist kapitalist sistemin sahiplerinin sürekli krizlerini aşmanın bir yolu, geleceklerinin garantisi gördükleri sendikasızlaştırma, güvencesizleştirme, geleceksizleştirme, esnek çalışma koşullarını dayatma uygulamaları da çok tanıdıktır. Ancak bu noktada yaşadığımız diğer örneklerde ders çıkarılması gereken bir mahiyet taşımaktadır.

Bu noktada İMO’dan işten çıkarılan Cansel Malatyalı direnişine bakmak ve kendisine demokrat bir kurumum diyen bir kurum olması sebebiyle daha dikkatle hareket etmemiz gerekmektedir. Böyle bir uyarı ile birlikte direnişinin 215. gününde Cansel Malatyalı ile son süreci değerlendirmek için bir röportaj yaptık.

Ö-G: Öncelikle Cansel abla bütün Özgür Gelecek okurları için oturma eyleminin öncesini İMO’da çalıştığın süreci biraz bize anlatabilir misin?

Cansel Malatyalı: Biz 10 yıl boyunca eşimle birlikte Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nde çalıştık. 10 yılın sonunda ben İMO’da çalışmaya başladım. İşten çıkarılmadan öncede İMO’da 4,5 yıl çalıştım. Yani 15 yıldır verdiğim emek sol siyasetin içinde; ama yaşadıklarım solun duruşuna yakışır bir duruş değildi. Tam tersine işçi-işveren şeklindeydi ve bana hükmedilerek çalıştım. Bu noktada kesinlikle benim özverimi anlamadılar.

İşten çıkarılma sürecinizi anlatır mısınız, nasıl oldu, bir anda işten mi çıkarıldınız?

Bir anda olmadı tabi ki. Aslında işe girdiğim günden beri sürekli bir mobbing’e maruz kalıyordum. Performans gerekçe gösterilerek işten çıkarıldım. Bunu bir gerekçe olarak görmüyorum bana hakaret olarak görüyorum. Bu gerekçe gerçek olmadığı için de direnişe başladım. 4,5 yıldır uğradığım haksızlığı insanlara anlatmak için direnişe başladım. İMO içersindeki insan haklarına aykırı bu işleyişe karşı çıkmak ve bunu insanlara anlatmak için direnişe başladım.

Ama gerçek anlamda neden işten çıkarıldığımı ise hala bende bilmiyorum. İçerde mobbing’i sadece ben yaşamadım sürekli ve bütün çalışanlar bunu yaşadı ve hala da yaşamaya devam ediyor. Hakaret hiç bitmiyor. Aslında yönetimde sadece bir kişi bunu daha çok yapıyor ama diğerleri de buna sürekli seyirci kalıyor. Ama olayı kişiselleştirmek istemediğim için ben o kişinin ismini vermek istemiyorum.

Yaşadığınız mobbing’i biraz anlatabilir misiniz?

Öncelikle ben yönetim katında yangın çıkışına 1m boyunda 2m eninde bir mutfak yapmışlar bende orada çalışıyordum ve ben o yere tecrit edildim, yönetim katındaki tuvaletler yasakladılar. Her gün hakarete maruz kaldım. Özellikle çalışanları birbirinin yanında yerin dibine sokuyorlar ve hakaret ediyorlar birbirimizin yüzüne bakacak hal bırakmıyorlardı. Yemek paralarımız kesildi ve milyarlık lokal işletmesine verdiler. Kitap dergi okumam yasaklandı.

Eyleme başlama sürecinizi de kasaca bize anlatabilir misiniz?

Oturma eylemine başlamadan önce öncelikle üyesi bulunduğum Tez Kop-İş sendikası ile görüştüm. Ve diğer odalarla ve daha önce İMO’dan işten atılan Celal Uyar’la görüştüm. Bu arkadaşlarda daha önce İstanbul da ki 1 Mayıs eylemine katıldıkları için işten atılmışlardı bu arada.

Sosyal-İş’ in hem şubeleri hem de genel merkezi ile görüştüm. Halk Cephesinden arkadaşlar da işten çıkarıldığımı duyunca beni aradılar ve onlarla da görüştüm. 19 gün boyunca sendikamı buraya çekmeye çalıştım. Bazen telefonlarımı açmadılar bazen ulaşamadım sürekli bir sıkıntı çıktı. EMO’da çalışan Tez Kop-İş üyesi arkadaşların sendikayı zorlaması ile ve benim de ben bu basın açıklamasını yapacağım ister gelin ister gelmeyin demem üzerine sendika basın açıklamasına katıldı. İMO ile görüşmeye çalıştım ama istediğiniz kadar oturabilir siniz demişler.

Arkadaşlar 58 gün boyunca sadece mesai saatlerimde fiili bir oturma eylemi yaptım. 17 Nisan’da da çadır kurdum ve geceli gündüzlü burada kalmaya başladım. Sendikamda çadır kurulduktan sonra çekilme eğilimi göstermeye başladı. Ve ikinci gözaltından sonra çekildi. Bunun sebebi de EMO, İMO, MMO, Tez Kop-İiş sendikası bir araya gelmişler ve anlaşma sağlamışlar anlaşma ise tehditten dolayı olmuş yani devam ederseniz odalarda çalışan sendikanız üyelerini çekeriz demişler bunu üzerine Tez Kop-İş çekildi.

Oturma eyleminiz sırasında neler yaptınız?

Direnişimin 215. günü ve ben 6 kere gözaltına aldırıldım. Gözdağı vermek için benim buradan gitmemi istediler, ama yaptığım bu eylem haklı ve meşru olduğu için eylemden vazgeçmedim.Birilerinin hayatı bazılarının iki dudağı arasında olmasını istemiyorum.

Basın açıklamaları yaptık, bildiriler dağıttık, 100. günümde 200. günlerimde yürüyüşler yaptık, İMO’ya pankart astık. Birçok eylem yapmama İMO yönetimiyle işe geri alınabilmem için görüşmeye çalışmama rağmen hiçbir sonuç alamadım ve bunun için açlık grevine girdim.

Açlık grevimin 8. günündeyim. Kendisine devrimciyim, demokratım, diyen herkesi buraya direnişime destek olmaya çağırıyorum.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Oturma eylemi yapmak, bildiri dağıtmak, basın açıklaması yapmak, yürüyüş, pankart, hiçbir eylemden pişman değilim arkasındayım yaptığım bütün eylemlerin yanlış olduğunu düşünmüyorum.

Ben bir yanlış yapmadım. Asıl yanlış kendisine demokratik bir kurumum diyen İMO’nun içersine polisi sokmaktır, işçisini işten atmaktır, gözaltına aldırmaktır yanlış olan, bence yanlış bu. Bir insana her türlü hakaret yapılıyorsa, her türlü kötü muamele yapılıyorsa işten çıkarılıyorsa –işten çıkarılmak bir yaşam hakkı bence- yaşam hakkı elinden alınıyorsa her türlü eylem meşrudur. Teşekkür ederim arkadaşlar.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu