Güncel

BMG: “Açlığa, yoksulluğa, bu düzene mecbur değiliz. Birleşirsek kazanırız”

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), kuruluşunun birinci yılında Kadıköy İskele Meydanı’nda “Açlığa, yoksulluğa, bu düzene mecbur değiliz. Birleşirsek kazanırız” şiarıyla kampanya final eylemi gerçekleştirdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve çok sayıda kişinin katıldığı eylemde mevcut baskı, kriz ve yoksulluğa karşı “Birleşirsek Kazanırız” mesajı verirken, hapishanelerde direnen tutsaklar da  selamlandı.
Eyleme ayırca, “Demokrasi için düzen ittifaklarına hiçbir turda oy yok. HDP ile sınırlı olmayan sol güçlerle HDP çatısında seçimlere” yazılı pankart KÖZ de katıldı.
“Kurtuluş yok tek  başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Aysel Tuğluk serbest bırakılsın”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Biji Berwhadane zindana”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Eşitlik kardeşlik Kürt ulusuna özgürlük”, “Kürdistan faşizme mezar olacak”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, sloganlarının öne çıktığı açıklamada, direnen işçiler selamlandı.

“Bir yıldır faşizme karşı birlikte mücadele ediyoruz”

BMG adına söz alan Toğay Okay açılış konuşması yaptı. Bir yıl önce Kadıköy’de kuruluş açıklamalarına yönelik polis saldırısında çok sayıda  kişinin işkenceyle gözaltına alındığını hatırlatan Okay, bir yıl boyunca AKP-MHP faşizmine karşı mücadele ettiklerini kaydetti. Bir yıldır sokak soka, mahalle mahalle, fabrika fabrika gezerek işçi ve emekçilere birleşik  mücadele fikrini aşılmaya çalıştıklarını kaydetti. “İktidar yaşama geçirdiği politikalarla her gün daha derin bikr yoksulluk, açlık ve sefalet yaratmaya çalışıyor” diyen Okay, madalyonun diğer yüzünde direnişlerin olduğunun altını çizdi.
Okay, bir yıldır faşizme karşı birleşik mücadelenin gücüyle direndiklerini söyledi.
Birleşik Gençlik Meclisleri (BGM) adına söz alan Rojhat Demirdöken, birleşik mücadelenin bir tercih değil bir zorunluluk olduğunu dile getirdi. Demirdöken, “Maddi koşullar zorunluluk olarak bizi birleşik mücadeleye itti. Şu an halklar daha öncesinde daha fazla faşizm tarafından baskı altında, daha fazla katlediliyor, daha fazla sömürülüyor. Birleşik mücadele Türkiye ve Kürdistan halkları için daha fazla zorunluluk haline geldi. Bizim tek çözüm yolumuz birleşmekte, ancak birleşirsek kazanırız. Güçlü olan birleşik mücadeledir” dedi.
Basın açıklamasının etrafını ablukaya alan polislere işaret eden Demirdöken, halkların açıklamaya katılmasının engellenidğini kaydetti. Demirdöken, şöyle devam etti: “Denizlerin, İbrahimlerin, Mazlum Doğanların, Mahirlerin yolunda örgütlenecek, devrimin odağı olacak, mücadelemizi zafere kadar taşıyacağız. Yaşasın devrimci mücadelemiz, kahrolsun faşizm.”
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz de Kürtçe konuştu. Aydeniz, konuşmasında, “Bugün Birleşik Mücadele Gücünün bir yıl önce bu yola çıktığında Türkiye’de ve Kürdistan’da Kürtlerin , işçilerin ve sol sosyalistlerin maruz kaldığı faşizme karşı mücadele edeceklerini söylediğini ve bu şekilde mücadelesini büyüttüğünü ifade eden Saliha, “Bugün AKP-MHP iktidarı Kürt düşmanlığı  şeklinde bir politika yürütüyor. 40 yıldır Kürtler demokrasi ve özgürlük için mücadele etti bugünde birlik mücadele etmeye devam ediyor. Kürdistan’da cezaevi gibi bir yönetim istiyorlar. Dört parça Kürdistan’da çirkin savaş var. Siyasi, ekonomi gençlik sorunları Türkiye’den başlıyor. Kürtler Özgür olmayana kadar irk halkı Özgür olmayacak. Onun için stratejik çalışma yürüyeceğiz. Kadın genç bu faşizme karşı mücadelesini büyüyor. Kürtlerin Türklerin mücadelesi bir olmayana kadar savaş politikası devam edecek. Tecrit politikası büyüyorlar tecrit her yerde tecrit kırılmayan kadar demokrasi gelmez Öcalan Türkiye’nin demokrasisini inşa ediyor. Her gün tecridi büyütüyorlar. İnsanlık suçu işleniyor. Zindanların sesi yükseltmek için sokaklarda eylemlerimizi büyüteceğiz. Her alanda birlik olmalıyız. Önemli bir zamandan geçiyoruz, çöktürme politikası ile zulümse yapmak istediler ama onlar sona geldiler. Bugüne kadar basım geri atmadıysak bundan sonrada atmayacağız. Mücadelemizi büyüteceğiz”

Piroğlu: Birleşirsek Kazanırız

HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da artan yoksulluğa dikkat çekti. Esnafın faturaları ödeyemediği için batma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, halkların değil faturayı ödemeyi pazara, markete çıkamadığının altını çizen Piroğlu, “Halk ağır bir sosyal çürümeyle uğraşıyor. Kadın cinayetleri durdurulamaz bir halde geldi. Mahkemeler, polisler kadın katillerini serbest bırakıyor. Yurtlarda ve sokaklarda çocuklar tecavüzcülerin insafına terk ediliyor. Üniversiteyi bitirenler sırtlarını dayayacak bir ‘dayı’ bulamıyorlarsa iktidardan destek alamıyorlarsa haklarıyla hiçbir yere varamıyorlar. KPSS’ye girenler, engelli sınavına girenler ne kadar yüksek alsa da mülakata girince eleniyorlar” diye konuştu.
İktidarın sermaye odaklı politikalarının bir avuç zengini zenginleştirirken, halkları yoksullaştırdığının altını çizen Piroğlu, bu süreçte işçi sınıfının yol gösterdiğini söyledi. “Onlar bir avuç biz halkın, onlar sömürücü biz yan yana gelirsek, sesimizi yükseltirsek onları bu ülkeden de bu topraklardan da kovarız” diyen Piroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu iktidarı devireceksek Kürt halkıyla, zindanlardaki tutsaklarla yan yana gelmeliyiz. Aysel Tuğluk’un Şenyaşar ailesinin sesiyle bir araya gelmeliyiz. Adalet gelecekse, herkese gelecek. Eşitlik gelecekse herkese gelecek. Biz birleşirsek yan yana gelirsek onlar kaçacak yer arayacak, onların sonu geldi. Ayaklarının altındaki toprak kayıyor halk ayağa kalkıyor halk artık susmuyor. Zamlara, zorbalığa, sömürüye, tecavüze karşı, şiddete karşı, erkek cinayetine karşı kadınlar, işçiler, Kürtler, Aleviler, Türkler, aileler yan yana geliyor. Sömürüye karşı, yoksululğa karşı eşitlik, adalet ve özgürlük için hep beraber; biz kazanacağız,  biz kazanacağız.”
Eylemde son olarak Birleşik Mücadele Güçleri adına basın açıklaması okundu.
Basın metnini BMG adına Bejna Kılıç okudu. Kılıç “Ufkunu devrimci halk iktidarı olarak tanımlayan, sistem içi her türlü çözüm arayışının karşısında devrimci olanı büyütmeyi esas alan BMG, emperyalist-kapitalist sistemin ağır bir krizle debelendiği, kitlelerin onlarca yıllık durgunluğun zincirlerini kırdığı bir atmosferde, bu iddialarıyla bile devrimci olanı temsil etti.” şeklinde başladı açıklamasına.

Kılıç, açıklamasının devamında, “BMG, işçi sınıfı ve emekçilerin, Alevilerin, Kürtlerin, kadınların ve gençlerin, ötekileştirilen ve nefret cinayetlerine maruz kalan tüm kesimlerin kısacası tüm ezilenlerin AKP-MHP faşizminde ifadesini bulan sömürü sistemine yönelik tepki ve öfkelerinden ilham aldı.

BMG, AKP-MHP faşizminin tüm ezilenlere, işsizlik yoksulluk ve sefaletten başka bir şey getirmeyen politikalarına karşı emekçi kitlelerin yükselen öfkesinin bir izdüşümü olarak ortaya çıktı.

BMG, dövizde yaşanan dalgalanma ve TL’nin her gün daha fazla değer kaybettiği, elektrikten doğalgaza her kalemde zamların çığ gibi büyüdüğü koşullarda mücadelesini bugüne getirdi.

Sefalet ücretine, yoksulluğa karşı işçi sınıfının, Çimsataş’ta, Rifis makinede, Farsplas’ta; Trendyyol’da, Hepsi Jette ve Yemek sepetinde dalga dalga yayılan direnişlerinin, bizi açlığa mahkum eden bu düzene karşı birleşik bir mücadele temelinde bir araya gelmesi acil bir ihtiyaçtır!” dedi.

” Birleşirsek Kazanırız!” 

Kılıç, çeşitli kampanyalar yürüttüklerini, Ağustos ayının ikinci haftasından başlayarak “Açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, savaşa, faşizme karı Birleşirsek Kazanırız” başlıklı bir kampanyanın startını verdiklerini vurgulayarak, “Bu kampanyanın hedefi BMG’yi işçi ve emekçilere anlatmak, birleşik mücadelenin zorunluluğuna işaret etmek ve öncülük iddiasının niteliksel farklılıklarını dile getirmekti. Bu aynı zamanda BMG fikrini örgütlü bir gerçeğe dönüştürmeyi, BMG’de bir araya gelen güçlerin enerjisinin devrim iddiasını büyütecek bir manivela haline getirmekte bir adım daha ileri gitmeyi de içeriyordu.

Bu kapsamda birçok farklılığımıza rağmen bu fikri yaşatma, hata ve eksikliklerimizden ders çıkarma ısrarını bir kenara bırakmama, devrimci eleştiri ve özeleştiri silahından vazgeçmeme tutumumuzla yoldaşlaşmanın temel çizgilerini inşa etme çabasının içinde olduk!” denildi.

Kılıç,” Kendisini sokak ve sistemin çizdiği sınırların dışında bir mücadele anlayışıyla tarifleyen BMG bugün bir yılını geride bırakmış bulunuyor. Bu açıdan da aslında daha yolun başındadır.

Bu bir yılda siyasal mücadelenin çetin alanlarında kol kola olduk.

HDP’ye, Kürt halkına yönelik saldırılara gücümüz oranında barikat olduk; açlık ve sefalete karşı ezilenlerin gelişen direnişinin yanı başında durduk, onlarla omuz omuza verdik.

Göçmenlere, mültecilere yönelik her türlü düşmanlığın karşısında durduk! Hapishanelerde yaşanan hak gasplarına karşı sesimizi yükselttik. Deniz Poyraz’ın Konya Meramda Kürt olduğu için bir ailenin saldırıya uğramasına ve katliama maruz kalmasına karşı tepkimizi sokakta ortaya koyduk.

BMG olarak, geride kalan bir yıllık süre içinde, tüm ezilen emekçi kitlelere ortak sorunları etrafında bir araya gelme, mücadeleyi dayanışma temelinde büyütme çağrısı yaptı.

Biliyoruz ki, işçi ve emekçiler sömürü ve zulüm düzenine karşı insanca bir yaşamı ancak Birleşirsek Kazanabilir.

Şovenizm ve ırkçılığa karşı halkların eşitliğini ancak Birleşirsek Kazanabiliriz.

Kadın cinayetlerine, transfobi ve homofobiye karşı özgür bir yaşamı Birleşirsek Kazanabiliriz!

Geleceği elinden çalınmak istenen gençlik, doğası yok edilen ve üretemez hale getirilen köylüler ancak Birleşirsek Kazanabilir.

Yoksulluk ve sömürüye karşı özgür bir geleceği Birleşirsek Kazanabiliriz!

Halkın gerçek iktidarını ancak ve ancak Birleşirsek Kazanabiliriz!” şeklinde bitirdi.

Eylem atılan sloganlarla sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu