Kadın

Savcı, Şule Çet’i katleden Akand ve Aksu hakkında müebbet istedi

Katledilen Şule Çet davasında, savcı mütalaasında, sanık Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında müebbet hapis cezası verilmesini istedi. 

Ankara’da Berk Akand ve Çağatay Aksu tarafından cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra bir plazanın 20’nci katından atılarak katledilen Şule Çet için açılan davanın 5’nci duruşması Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya Şule Çet’in ailesi, avukatları, kadın örgütleri, öğrencisi tarafından katledilen Ceren Damar Şenel’in babası, katledilen Fatma Şengül’ün kızı Açelya Şengül ile çok sayıda kadın katıldı. Sanık Berk Akand ve Çağatay Aksu ile avukatları duruşma salonunda hazır bulunurken, sanık yakınları da duruşmaya katıldı.

Duruşmaya tanıkların dinlenilmesi ile başlandı. Daha öncede tanıklık eden Şule’nin eski erkek arkadaşı Muhammed Furkan yeniden dinlendi. Dava dosyasına ayrıca sanıklar Berk Akand ile Çağatay Aksu’nun cezaevinde birbirlerine yazdıkları mektuplar da eklendi.

‘Şule’nin öldüğünü karakolla gidince öğrendim’

Muhammed Furkan, Şule Çet ile yaşadığı ilişkiden söz etti.  Şule ile her gün görüşmediğini söyleyen Muhammed Furkan, Şule ile katledilmeden birkaç gün önce görüştüğünü belirtti. Muhammed Furkan, “Son olayın yaşandığı günde telefonla aramıştım. O gün iş görüşmesine gideceğini bilmiyordum. Benden gizlemedi birkaç gün önce bana iş görüşmesine gideceğini belirtmişti, ben yoğun olduğum için unutmuştum. Şule öldürüldüğü zaman bir arkadaşı beni aradı sonra Şule’yi aramadım ulaşamayınca, ev arkadaşını aradım bana söylemedi. Sonra en yakın karakola giderek durumu öğrendim” diye belirtti.

‘Şule’nin psikolojik durumu çok iyiydi’

Sanık avukatları tarafından Şule’nin katledildiği zaman Şule’nin ev arkadaşı ile görüştüğüne dair hakkında soruşturma açıldığını belirten Muhammed Furkan, “Onlar konuştuğumu söyledi ama ben zaten Şule’nin ölümünü öğrendiğimden sonra gerçekliğine dair aradım. Şule’nin psikolojik durumu çok iyiydi. Şule hayvan besliyordu, gayet mutluydu. Son günlerde herhangi derdi bir sorunu yoktu. Düzenli kullandığı herhangi bir ilaç yoktu. Hastaneye psikolojik sorunlarından kaynaklı benimle birlikteyken hiç gitmedi” dedi.

‘Ya beraber çıkarız ya da beraber batarız’

Ardından söz alan müşteki avukatlarından Onur Tatar, sanık Berk Akand ve Çağatay Aksu’ya birkaç soru yöneltti. Onur, Berk Akand ve Çağatay Aksu’nun kendi aralarında yazdığı mektupların onlara ait mi değil mi diye sordu. Sanık Berk Akand, “İşçi koğuşunda olduğumuz için  aralarda birbirimizi gördüğümüz zaman elden veriyorduk. Ya da duruşmaya gelince birbirimize veriyoruz” diye cevapladı. Onur, “Bir mektubunda ya beraber çıkarız ya da beraber batarız diye yazmışsınız bunun anlamı nedir?” sorusuna Çağatay Aksu, “Üzerimize yapılan sosyal medyadaki durumlardan kaynaklı onu yazmam normal değil mi?  İkimizde aynı yasalarla yargılanıyoruz” diyerek cevap verdi.

Salonda yer yer gerginlikler yaşandı

Daha sonra Onur’un Şule Çet’in tırnaklarının arasında çıkan DNA’ları sorması gerginliğe neden oldu. Sanık avukatlarının “Bu iş şova dönüştü” söylemleri ise solanda büyük bir gerginliğe neden oldu. Ardından yeniden söz alan sanık avukatı Paşa Büyükkayar, “Gösterin bana o DNA’ları nerede o DNA’lar” diye sorarken, solonda bulunan izleyiciler, duruma alkışlarla tepki gösterdi.

‘Olay gününe ait bütün deliller silinmiş’

Ardından söz alan müşteki avukatı Umur Yıldırım, “Bu mektuplar ilk celseden önce yazılmış. Bugün mütalaa okunacak diye yeni çıktı bu mektuplar. Dudak okuma uzmanın raporu gelmişti. Berk Akand ne kadar ‘suçun içerisinde değildim’ dese de suçun içerisinde bizzat var. İkinci olarak telefon raporları geldi. Telefonda arama kayıtları, konuşmaları hepsi silinmiş. Bu dosyanın tanığı olan Pınar Turgut’ta bulunan telefon kayıtları da silinmiş. Olay gününe ait aydınlatmaya yönelik bir çok delil silinmiş.  Olay günü Şule’nin 20’inci katta eşyaları var. Bir de düştüğü zaman üzerindeki eşyaları var.  Babasıyla olay sonrası Şule’nin eşyalarını almaya geldik, ama polisin orada tutuğu tutanağı belli değil. Polisin bize verdikleri Şule’nin iç çamaşırı değil, 20’nci katta olan eşyaları. Tutanakta, iç çamaşırına dahi verildiği söylendi ama baba burada onları almadığını söyledi. Bunlar hepsi ATK’ye gitti ama bunların hiç biri incelenemedi. Bu dava bir cinsel saldırı davasıdır” dedi.

Savcı mütalaayı sundu

Ardından iddia makamı yazlı olarak mütalaasını sundu. Savcı,  Çağatay Aksu’nun  “kasten insan öldürme”, “cinsel saldırı”, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından, sanık Berk Akand için de Çağatay Aksu’nun eylemine yardım etmek, “kasten insan öldürme” ve  “cinsel saldırı” suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu