Makaleler

GİTTİLER İŞTE!

Bu yıl kış geçen yıl gibi değildi. Kar daha az yağdı. Düşmanın heronları daha az uçtu. Düşman yoğunlaşması geçen yıla nazaran daha zayıftı.

Ancak düşmanın varlığı, saldırı tehditleri hiç durmadı. Bir yandan gerillanın eğitimi yoğunlaşırken diğer yandan HPG’nin 2012 yılı savaş bilançosunu ve değerlendirmesini “cihaz”dan dinliyorduk.

Yapılan değerlendirmedeki gerçekliğe yakınlık, verilen özeleştirinin niteliği ve gelecek yıla ilişkin yapılan güçlü ve iddialı savaş vurguları bizleri heyecanlandırıyordu.

 

 

 

 

Aynı topraklar üzerinde aynı kitleyle, aynı düşmana karşı yürütülen savaşta yapılan değerlendirmelerin ortaklığı ve benzerliği çıkarılan sonuçların devrimci niteliği ve ortaya konan iddiaların güçlülüğü bizleri umutlandırıyordu. Savaş ve düşman gerçekliğine yakınlık, algı ve değerlendirmelerde benzerliği yaratıyor.

Komutanlık ve savaşçı kişilikler üzerine yapılan değerlendirmeler ve çıkarılan sonuçların benzerliği ve ortaklığı bizleri olumlu yönde düşündürüyor, ciddi dersler çıkarmamızın zeminini yaratıyordu.

HPG’nin 2013 yılına ilişkin yaptığı görev saptamasındaki “devrimci halk savaşı”na ilişkin yapılan vurgular umut vericiydi. 2013 yılında savaşın daha da tırmanarak yükseleceğine, gelişeceğine ilişkin yapılan değerlendirmeleri dikkate almadan yeni bir yönelim belirlemek görev tespitleri yapmak imkansızdır. HPG büyük bir gerilla örgütüdür.

Komuta kademesinin yıllık savaş değerlendirmesi ve düşman hakkında yaptıkları tespitlerde bir önceki yıllarla ortak yanları olduğu gibi farklılıklarının da olduğunu belirtmek gerekir. Her yıl yeni bir savaş tarzı ve pratiği geliştirmeleri HPG’nin niteliğini, geldiği ileri düzeyi anlamak açısından oldukça önemlidir. Eleştiri-özeleştiri silahını, sahip oldukları ideoloji ve varmak istedikleri hedef açısından bu kadar etkili, güçlü ve amacına uygun olarak kullanmaları önemlidir.

Gerilla savaşında gelişmek ilerlemek, sağlamlaşmak isteyen bir güç mutlaka bu gelişmelerden ders çıkarmalıdır, önemli düzeyde öğretici yanları olduğunu belirtmekte fayda vardır. Komuta ve savaşçılarının sürekli bir şekilde görev alanlarının değişikliği ve akıcılığı öğreticidir. Görevini layıkıyla yerine getiremeyen komutanlar ve sorumlular kapsamlı bir özeleştiri vermek zorundadır. Verilen özeleştiri savaşçı yapı tarafından yeterli ve kabul görülmediğinde özeleştirinin daha fazla derinleştirilmesi istenmektedir.

Özeleştiri vermesi gereken komutan, özeleştirisini savaşçı yapı tarafından ikna edici ve inandırıcı düzeye getirinceye dek geliştirip derinleştirmek zorundadır. Komutanların yetki ve sorumluluğu sadece görevlerini layıkıyla yerine getirmek için vardır. Daha fazla yetki kullanma hakkı yoktur. Komutanların savaşçılar üzerindeki “üstünlüğü” savaşı geliştirme, yükseltme, savaşçı yapısını savaşa nitelikli ve güçlü bir şekilde katma kadar vardır.

Fazlası için yoktur. Eleştiri-özeleştiri eğitimi öncelikle üstten yani en üstteki komuta kademesinden başlar. Komutan yapısından savaşçı yapısına eleştiri-özeleştiri silahı gelişir. Eğitim sadece savaş ve savaşı geliştirme üzerine verilmez. Aynı zamanda ideolojik-politik konularda sağlam ve gelişkin bir dünya görüşü, politik bir formasyon sağlamak için eğitim verilir.

Gerek HPG gerekse YJA-STAR’ın komuta ve savaşçı yapısının görev ve önderliklerine (Öcalan) bağlılıkları yüksek düzeydedir. En büyük kazanımları budur. “Görev ve örgüt” denilince her şey durur. Her şeyin önünde, yapılacak görevler ve örgütün emir ve talimatları gelir. PKK’nin savaşta en büyük başarısı sadece nitelikli bir savaş yürütmesi değildir. Başarılarının önemli ve tayin edici yerinde önderliklerine, örgütlerine güçlü bağlılıkları gelir.

“Özeleştiri silahını ustaca ve sürekli bir şekilde kullanma ve örgüte-göreve bağlılık.” PKK’nin kilit başarı sözcükleri olarak bunları görmek gerekir. HPG gerçekliğinin ve savaş pratiğinin varlığı ve ağırlığı dikkate alınmadan gerilla alanında atılacak adımlar çeşitli yetersizlikleri beraberinde getirecektir. HPG’nin varlığı ve sürecini, elde ettiği kazanımları dikkate almak, onlardan öğrenmek önemlidir.

2013 yılına girildikten sonra özellikle Şubat ayı içinde PKK gerillalarının geri çekileceği yönlü konuşmalar radyoda egemen sınıfın parti yönetici ve sözcüleri tarafından dile getiriliyordu. 21 Mart Newroz konuşmasına kadar halk ordusu gerillaları “Süreç nasıl gelişecek ve hangi yöne evrilecektir?” sorusunu soruyordu. 21 Mart Newroz konuşması, bekleyiş içinde sorulan birçok soruya yanıt verdi. “PKK’li gerillalar geri çekilecek, silahsız bir süreç başlayacak.”

Mart ayının ısıtıcı güneşi doğa üzerinde arta kalan parçalar halinde direnen karları eritmeye devam ediyordu. Hewaller henüz görünürde yoktu. Onları görebileceğimiz noktalara gidildi. Ancak hiçbir iz yoktu. Birkaç gün daha beklemek gerekiyordu. Newroz ile birlikte hewallerin kış üslenim alanlarından çıkması düşünülüyordu. Birkaç gün daha beklenildi.

Sonunda arazideki bir grup arkadaşla görüşme yapılabildi. Gerilla alanında iki dost grubun en çok ihtiyaç duyduğu ve merak edip öğrenmek istediği ilk konu “Kış nasıl geçti?” üzerineydi. Bir aksiliğin, tersliğin olmaması temennisi ve isteğiyle sabırsızlıkla bu sorunun yanıtı alınmak istenerek beklenir.

Uzun aylar boyunca habersiz, bilgisiz geçen günler merak ve durumları öğrenme isteğini artırıyor. Beşlerin şehit düşüşünü hewaller ancak Nisan ayında öğrenebilmişti mesela. Yakın olmamıza rağmen yaşanan “uzaklığın” tek nedeni beyaz kar örtüsü ve kışın geçit vermez gerçekliğidir.

 

HEWALLERLE GÖRÜŞME

2012 sonbaharından bu yana yapılan ilk görüşme heyecan doluydu. Hewaller 21 Mart konuşmasından sonra ne yapacaklar? Gerçekten geri çekilecekler mi? Yoksa belli bir bölümü geri çekilecek? soruları konuşuluyordu. Herkes HPG ana karargahının yapacağı açıklamayı, vereceği kararı sabırsızlıkla bekliyordu.

Bu sabırsız bekleyiş devam etti. 25 Nisan’da HPG’li arkadaşlarla Halk Ordusu gerillaları arasında bir görüşme gerçekleşti. Bölgedeki duruma ilişkin bilgilendirme yapıldı. Bölgede özellikle ajan ve işbirlikçiliğe karşı yapılacak çalışmaların ve süreçle ilgili yürütülecek faaliyetlerin ortaklaştırılmasına ilişkin karşılıklı anlayış ve görüşler ortaya kondu.

Keza bölgede gerçekleşecek yerel seçimlere ilişkin anlayışlar da özetlendi. Karşılıklı eleştiriler yapıldı. Dostça birbirini anlamaya, haklarına ve çalışmalarına saygı ve dikkat gösterilmeye çalışılan bir görüşme gerçekleşti.

Ertesi gün hewallerle yapılan görüşmede tüm HPG ve YJA-STAR güçlerinin kademeli olarak geri çekilecekleri yönündeki karar açıklandı. Yıllardır birlikte birçok ortak şey yaşandı. Ortak emekler, çabalar, anılar ve duygular…

Herhangi bir çatışma haberinde durumu öğrenme açısından ciddi bir ilgi ve merak herhangi bir şehit haberinde ise derin bir hüzün ve üzüntü yaşanmaktaydı. Şehit kanları birbirine karıştığı gibi anılar, duygular, özlemler de birbirine karışmıştı.

Gerilla yaşamının zorluğu, tehlike ve riskleri, coşku ve heyecanı iki dost gerilla gücünü önemli oranda yakınlaştırmıştı. Yani geri çekilme sonrasında sadece fiziki olarak değil duygusal anlamda da önemli bir boşluk yaşanacaktı.

Gerek HPG’li gerekse YJA-STAR’lı arkadaşlarla kurulan diyalog, yürütülen çalışma, yaratılan dostluk, saygı ve devrimci dayanışma temelli olmuştur. Komuta kademesinden savaşçı yapısına doğru uzanan dostluk ve kurulan bağlar, emekle, kanla yaratılmıştır. Büyük bir emek ve çabayla, özenle gösterilen duyarlılıkla elde edilen kazanımlar yılların birikimiyle elde edilmiştir.

 

HEWAL ROJDA’YLA

giitiYAPILAN GÖRÜŞME

Hewallerle yapılan ikinci bir görüşmede, hepsi de yönetici düzeyde komutanlar Hewal Rojda, Fidan, Hogır arkadaşlar, Halk Ordusu savaşçılarını ziyarete gelmişlerdi.

Kadın komutanlardan Hewal Rojda’yla yapılan görüşme dostluk ve duygu yüklüydü. Hewal Rojda yılların gerilla yaşamıyla olgunlaşmış, duruşu ve yaklaşımıyla, savaş tecrübesi ve deneyimiyle saygınlık uyandıran bir arkadaştı.

 

Özellikle TİKKO gerillalarının büyük saygınlığını kazanmış, yapıcı, olgun, onurlu duruşuyla gerillalar üzerinde iz bırakmıştı. Keza kadın komutanlardan Fidan arkadaşın emek ve tecrübesi de saçlarına düşmüş aklar kadar değerliydi. Suriyeli bir Kürt olan Hewal Fidan’ın düşmana olan kini, savaşa ve yoldaşlarına olan bağlılığı örnek alınması gereken bir özellikti. On beş yılın üzerinde bir savaş tecrübesine sahip bu değerli Kürt kadın komutan, her konuşmasında insana cesaret, inanç ve kararlılık veriyordu.

Hewal Hogır ise Hakkarili bir emekçi arkadaştı. Yıllar öncesinde ayağından yaralanıp bir süre tedavi gördükten sonra yürümede zorlanmasına rağmen savaş alanını terk etmeyen değerli bir komutandı. Çocukluğunu yaşamadan gerilla yaşamıyla karşılaşmış bir arkadaştı. Yürümede zorlandığı için kolaylık sağlasın diye elinde fındık ağacından yapılmış bir baston vardı. Arkaya doğru taralı hafif ağarmış gür saçlarıyla emektar bir komutan görünümü veriyordu.

Yirmi yıla yakın bir savaş geçmişi vardı. Her üç arkadaş geri çekilme kararıyla birlikte bilinç ve yüreklerinde ne varsa bizlere vermek, bırakmak istercesine konuşuyorlardı. Geride bıraktıkları TİKKO’cu dostlarının başlarına kötü şeyler gelmesin diye, deneylerini aktarıp, düşmanın olası saldırılarına karşı yapılması gerekenler üzerinde duruyorlardı. Hewaller ve Halk Ordusu savaşçıları tarifi zor duyguları birlikte yaşıyordu.

Hewal Rojda TİKKO gerillalarını şehitleri için hazırladıkları anma törenine davet etti. Yerlerini bildikleri toprağa gömülü bazı şehitlerinin naaşlarını çıkarıp, bir törenle yeniden gömeceklerdi. Hewaller, şehitleri için normal mezar yapamıyorlardı.

Şimdiye kadar düşmanın saldırılarıyla mezarları imha edeceklerini düşündükleri için şehitlerini sıfır kamuflajla gömmüşlerdi. Gerilla alanında yaşamın normalliğine ait hiç bir iz görülmez. Şehitler normal standartlara uygun gömülemez.

Çünkü düşman saldırılarının ilk hedefinin başında gerilla varsa, ikinci hedefi de şehit gerilla mezarlıklarıdır. Türk ordusu sadece halka-gerillaya-canlılara düşman değildir, aynı zamanda şehit düşen, toprak olan gerillaya da düşmandır.

 

ANMA TÖRENİNE DAVET

“Yarın anma töreni düzenleyeceğiz, siz dostların da anma törenine katılmasını istiyoruz” diyen Hewal Rojda sanki tören düzenlemek istedikleri arkadaşlar yeni şehit düşmüş gibi hüzün içinde konuşuyordu. Davetin kabul edilmemesi mümkün müdür? Şehit düşen her HPG, YJA-STAR gerillası aynı zamanda özgürlüğün ve bizlerin de şehidi ve değeridir. Onlar Kürt halkı özgür ve onurlu yaşasın, baskı ve zulüm bitsin diye şehit düştü.

Onların her birinin savaş anısı ve özgürlük hayali aynı zamanda tüm halkın direniş anısı ve özgürlük hayalidir. Özgür bir Kürdistan istemi ve özlemi kadar demokratik bir talep olabilir mi? Büyük bedeller ödemeden büyük özgürlük davası kazanılabilir mi? Sayısız şehitler vermeden özgürlük yolu kısalabilir mi?

TİKKO gerillalarının tümü anma törenine katılmak için hazırlık yaptı. Farklı görev alanlarında olanlar bile anma töreni için bir araya toplandı. Üst-başlarını temizleyerek, anma törenine en iyi şekilde katılmak için hazırlıklarını yaptılar.

Hewaller şehitlerden sadece üç tanesinin naaşına ulaşabildi. Onlar için yeni mezarlar hazırlayıp mini bir şehitlik alanı yaratarak, Dersim’in en güzel, en renkli, insan ve özgürlük kokan dağ çiçekleriyle donattılar. Her şehidin başucuna konan taşların üzerine şehidin adı-soyadı ve şehit düştüğü tarihle ilgili kısa bir not bıraktılar.

Şehitlik alanı, anma töreni için hazır hale getirilmişti. Hewaller şehitleri anmak için özel bir hazırlık yaptı. Bir grup gerilla anma töreni için özel bir eğitim aldı. Başlarında usta bir komutan olan Rojhat-Karakoçan arkadaş vardı. Canla başla ve büyük bir aşkla görevini yapıyordu.

Rojhat-Karakoçan arkadaşın eyalet sorumlularından Hewal Rojda’ya karşı gösterdiği saygı ve ortaya koyduğu çabayı, ortaya çıkan eksiklikleri gidermede gösterdiği duyarlılığı örnek alınması gereken yaklaşımlar olarak görmek gerekir.

Gerilla alanında kadın erkek arkadaşlar arasında olması gereken ilişkilenme ve sorumluluk biçimine en iyi örnek olarak görmek gerekir. Hewal Rojhat-Karakoçan Rojda arkadaşın etrafında dikkat ve duyarlılıkla duruyordu. Şehitleri en iyi biçimde anma sorumluluğuyla hareket ediyordu.

Hewaller devrimci bir duyarlılık örneği ortaya koyarak tören alanını ilk karşılama grubunda TİKKO komutanlarının da yer almalarını istediler. Onlar da bu öneriyi içtenlikle kabul edip, şehitleri anma törenini selamlama grubunda yer aldılar. İki TİKKO komutanı bir de Hewal Rojda alanı selamlama grubunda yer aldı.

 

ŞEHİTLERE SON GÖREV

Şehitleri anma töreni büyük bir emekle hazırlanmıştı. Hewaller anma töreni için hazır kıta bekliyordu. TİKKO gerillaları ise anma törenindeki “misafir” konuk bölümünde yerlerini aldı. Şehitleri anma tören komutanı hewal Rojhat-Karakoçan hazır ol vaziyette silah elinde tören alanının anma için hazır olduğu komutunu veriyordu. Hewal Rojda gerillalara yönelik Kürtçe bir konuşma yapmak için bir adım öne çıktı. Yalın ve duygu yüklü bir dille şehitlerle ilgili bir konuşma yaptı. Konuşma bitiminde büyük bir alkış koptu.

Sonra TİKKO komutanı Kürdistan şehitleriyle ilgili kısa ve özlü bir konuşma yaptı: “Dersim dağları, Ali Haydar Yıldız’dan bu yana sayısız gerilla şehitlerine tanıklık etti. Üç HPG şehidi özgürlüğün şehididir, onların adlarını silah kabzalarına kazıdık, anılarını halkımıza, türkülerini dağlarımıza armağan ettik. Kürdistan şehitleri ölümsüzdür.”

Her iki konuşma sonrasında gerillalar hep bir ağızdan “ŞEHÎD NAMIRIN” sloganını attılar. Konuşmanın ardından önceden kazılan mezarlara şehitler konuyor. Gerek HPG, YJA-STAR gerillaları gerekse TİKKO gerillaları şehitlere saygının bir ölçüsü olarak sırayla küreklerle şehitlerin üzerine toprak attı.

Güneşin ısıtıcı ışınlarından daha güçlü bir şehitlerin ağır bir hüzün dalgası ortalığa yayılıyor. Bıraksan gerillalardan ağlayanlar olacak. Kazılan topraklar mezarlara doldurulduktan sonra kadın gerillalar, önceden toplayıp hazırladıkları kırmızı dağ çiçeklerini mezarların üzerine bırakıyor. Bu çalışma el birliği içinde o kadar özenle ve hızlı yapılıyor ki izlemekte zorlanılıyor.

Anma töreninin başından itibaren çekim yapılıyor. Hewal Azad özen ve dikkatle çekim yapıyor. Gerillalar ayakta dikkatle bekliyor. Dersim’in öğle güneşinin sıcaklığı tören alanını ısıtıyor. Görkemli dağlara bakan güneşin en güçlü ışınlarını alan şehitlerin mezarları adeta çiçek bahçesine dönüyor.

Dersimin sıcaklığı altında biten anma töreninin ardından hewaller hızlıca yapıp hazırladıkları çayı gruplar halinde gerillalara ikram ediyorlar.

Ortak halaylar çekilmeye, hep bir ağızdan türküler söylenmeye başlandı. Anma töreni güçlü ve ortak duygular yaratmıştı. Daha önce çeşitli vesilelerle farklı etkinliklerde biraraya gelen iki dost gerilla grubunun dostluk ve kardeşlik duyguları güçlenerek doruk noktasına ulaşıyordu. Her ortak eylem, etkinlik ve çalışma güçlü ortak duygu ve düşünceler yaşanmasına yol açtı.

Bu adımlar kolay atılıp, kazanımlar kolay elde edilmedi. Yılların sabır dolu karşılıklı emeğiyle dostluk kazanıldı. 

Şehitleri anma töreninde yaşananlar ve paylaşılan ortak duygular görülmeye değerdi. İki dost gerilla grubu bu kadar yakın ve iç içe geçerek tek bir vücut ve yürek olmuştu. Altı yılı aşan bir ortaklık, beraberlik, paylaşımlar, çabaların doruk noktasına gelmişti. Ortak halaylar çekiliyor, türküler söyleniyor, yaşananların ve anıların kalıcı hale gelmesi için yan yana gelinip fotoğraf çekiliyordu.

Şehitleri anma töreni bitti. TİKKO gerillaları kendi görev alanlarına gitmek için sıraya dizidiler. Hewallerle tokalaşıp birer birer alanı terk ederken hewallerin hepsi alkış tuttu. Bu alkış dostluğun, ortaya konan duyarlılığın ve gösterilen devrimci çabanın isimlendirilmesiydi. Gerillalar, hewallere el sallayarak yanıt verdi ve alandan ayrıldılar. 

 

ALANDAN AYRILIŞ

Hem çekilme düşünce ve kararı hem de çekilme pratiği çok hızlı oldu. 25 Nisan tarihinde ana karargahın yaptığı toplantıyla geri çekilme kararını bildirmesiyle birlikte Mayıs ayının başında ilk grup alanımızı terk ederek, başka bir alana geçmek için ayrıldı.

Güçler önce bir araya gelip toplanacak, yapılacak düzenlemeyle birlikte gruplar halinde kademeli olarak çekilinecekti. Mayıs ayının ilk günlerinde hewallerin kalabalık bir grubu alanı terk etmek için hazırlık yaptı. TİKKO komuta yönetimine çekilecekleri yönlü kararı bildirdikten sonra alanı terk edecekleri günü de belirttiler.

Gitmeden önce kadın komutan arkadaşlardan Hewal Rojda ve Fidan arkadaş, erkek komutan arkadaşlardan Hogır arkadaş TİKKO gerillalarını ziyarete gelmişti. Çekilme kararıyla süreçle ilgili karşılıklı diyaloglar gelişti.

Hewal Fidan, Hogır, Rojhat-Karakoçan arkadaşlar Halk Ordusu gerillalarıyla yaptıkları her konuşmada, kurdukları her diyalogda süreçle ilgili dikkat edilmesi gerekenlere dair önerilerde bulunuyorlardı. Sanki TİKKO gerillalarına bir şey olmasın diye dağarcıklarında, tecrübe ve savaş bilinçlerinde ne varsa onlara aktarmaya çalışıyorlardı.

Gerilla savaşının ilke ve kurallarına, savaşın komuta kademesine, yapılması gereken görevlere ilişkin oldukça aydınlatıcı konuşmalar yapıyorlardı. Hewal Fidan’ın gösterdiği içtenlik ve ortaya koyduğu samimiyet insanı oldukça duygulandırıyordu. Türkçeye yeterince hakim değildi, bu nedenle konuşmalarını Kürtçe yapıyordu.

“Sizler de bizim hewalimizsiniz. Bizim için örgüt fark etmez. Dağda düşmana karşı savaşan herkes bizim dostumuzdur” diyordu. Konuşurken gözleri parlıyor. Olgun, ağır başlı, bu yürekli Kürt kadının her bir sözü insana güven ve savaşı sürdürme kararlılığı, davaya olan inanç aşılıyordu.

İlk grubun alandan çekilme kararının bildirilmesi üzerine heyecan daha fazla arttı. Alanı terk edecek ve çekilecek grubun başında eyalet komutanı Hewal Rojda ve kadın gerillalardan ağırlıklı bir grup bulunuyordu. Dostlarımızdan Hewal Azad da gidecek grubun içindeydi. Elinde yine kamera, özenle çekim yapıyordu. Son kareleri, direniş ve hüzünleri resmetmeye çalışıyordu.

Hewalleri yolculayacak olan TİKKO gerillaları alanda bulunarak tek sıra olarak dizilmişlerdi. Gidecek olan hewallerle birer birer tokalaşılarak, vedalaşıldı. Herkes gitmenin ve ayrılacak olmanın ağır hüznü içindeydi. Belki bir daha görüşülme imkanının olmayacağı için hewallerin bazılarının gözlerinden engellenemeyen yaşlar dökülüyordu.

Gerilla alanı, her vedalaşmanın bir daha görüşememe olasılığının fazlasıyla olduğu bir alandır. Çünkü şehit düşme ihtimali fazla olan bir savaş alanında aynı arkadaşlarla ikinci kez görüşme olanağı olmayabilir. Giden arkadaşlara son “başarı-serkeftin” sözleri söylendi. Giden her arkadaş geride kalanlara son bir kez daha dönüp bakarak, el sallayarak yollarına devam etti.

 

İKİNCİ GRUBUN GİDİŞİ19

Hewallerin gidişiyle birlikte TİKKO gerillalarından da bir grup görev alanlarına doğru hareket etti. Uğurlama töreninde son sözler, başarı dilekleri iletilerek, hareket edildi.

Yeni görev alanlarına gidecek olanlar için geride kalmanın sabırsız bekleyişi sürmektedir. Yapraklar açıp, doğa yeşile bürününce gerillada görev alanlarına gitmenin sabırsızlığı başlar.

Hiçbir gerilla üslenim alanında kalmak istemez. Herkeste sabırsız bir bekleyiş başlar.

Sınır dışına çekilecek ikinci grubun içinde Batı-Dersim komutanlarından Hewal Hogır, kadın komutanlardan Hewal Fidan, alan komutanlarından Rojhat-Karakoçan arkadaşlar vardı. Yine uğurlama töreni yapılıyor. TİKKO gerillaları sıraya dizilmiş, HPG-YJA-STAR gerillalarıyla kucaklaşıp vedalaşıyorlar. Tüm gerillalar saf tutup diziliyor. Bir Halk Ordusu gerillası “veda konuşması” yapmak için bir adım öne çıkıyor.

“Bugün bir grup arkadaş daha alanımızdan ayrılarak, gidiyor. Bunun sadece fiziki ayrılık olmasını istiyoruz. Hewallerin özgürlük hayalleri dağlarda yazılı kaldı. Savaş anıları Kürdistan dağlarında kaldı. Özgürlük türküleri savaş alanlarında söyleniyor.

Kurduğumuz dostluk ve dayanışma her günden daha güçlüdür. Hewaller yalnız bizlerin dostu değil alçakgönüllü öğretmenleri oldu.

Bizler her bir komutan arkadaştan öğrendiğimiz gibi her bir savaşçıdan da öğrenmeye çalıştık.

Bizlere düşen görev özgürlük mücadelesini büyütmek, arkadaşların özgürlük hayallerini savaş alanında yaşatabilmektir. Geride ortak anılarımız, paylaştığımız dostluklar kaldı.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu