Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi Gökhan Güneş’in kaybedilme girişimine karşı mücadele sürüyor. 20 Ocak günü çalıştığı inşaatın önünden kolluk güçleri tarafından kaçırılan Güneş için bugün Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
ESP’nin çağrısıyla gerçekleştirilen sasın açıklamasına Gökhan Güneş’in ailesi, HDP milletvekili Murat Çepni ve aralarında Partizan’ın da bulunduğu devrimci-demokrat kurumlar katıldı. Açıklamada “Gökhan Güneş 20 Ocak’ta devlet güçleri tarafından kaçırıldı!” pankartı açılırken, eylemde sık sık “Kaybedenler, kaybedecek”, “Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz”, “Kaybedenler halka hesap verecek”sloganları atıldı.
Eylemde ilk olarak Gökhan Güneş’in annesi Nazife Güneş konuştu. Güneş, oğlunun devlet tarafından kaçırıldığını, görüntülerin ortada olduğunu ancak buna rağmen hiçbir adım atılmadığını kaydetti. “Ben Gökhan’ı istiyorum. Ben onların elinde olduğunu biliyorum. İstihbaratın aldığını da biliyorum. Onlardan hiçbir şey istemedim. Sadece Gökhan’ımı istiyorum” diyen Güneş konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“Devletin elinde olduğunu biliyorum. Başka bir yerden bir şey olmadığını biliyorum. Benim düşmanım yok, kan davam yok. Biz emekçiyiz, çocuklarımızı emeğimizle büyüttük. Ahmet’in Mehmet’in parasını yiyerek, sömürerek değil. Benim kutularla paralarım yok. Ben yavrularımla gurur duyuyorum. Sinan’ımla Gökhan’ımla gurur duyuyorum”
Gökhan Güneş'in annesi: Gökhan'ımı devletin aldığını biliyorum#GökhanGüneşNerede pic.twitter.com/zhQJQNMW73
— Özgür Gelecek (@ozgur__gelecek) January 22, 2021
Nazife Güneş’in ardından HDP milletvekili Murat Çepni söz aldı. Çepni de kaçırılma anının kayıt altında olduğunu hatırlatarak, Gökhan Güneş’in kaçırılmasından İçişleri Bakanlığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği’nde olduğunu söyledi. Bu üç kuruma seslenen HDP Milletvekili Çepni, “Gökhan Güneş sizin kontrolünüz altında kaçırıldı. Sorumluluk sizde. Sizin yapmanız gereken bu çığlığa kulak vermek, gereğini yapmaktır. Sessiz kalmak, görüntüleri yok etmek değil. Gökhan Güneş ilk değil. Biz ’90’lı yıllardaki beyaz torosları biliyoruz. Gözaltında kaçırma ve kaybetmenin devlet politikası olduğunu biliyoruz. Bugün saray bu politikada derinleşiyor. Gökhan Güneş arkadaşımız derhal bulunmalı, ailesine teslim edilmelidir. Bugün burada görüldüğü gibi bu politikaları boşa çıkarmak için sesimizi çıkarmaya, uykularınızı kaçırmaya devam edeceğiz. Gökhan Güneş derhal serbest bırakılsın. Gökhan Güneş nerede diye sormaya devam edeceğiz” dedi.
“Gökhan Güneş’i sağ aldınız, sağ vereceksiniz”
Çepni’nin ardından konuşan ESP Eşgenel Başkanı Şahin Tümüklü ise devletin devrimci güçlere yönelik saldırılarını artırdığına dikkat çekti. “Bu stratejiye bağlı olarak itirafçılaştırma, ajanlaştırma, kaçırma, tehdit, şantaj ve bugün de Gökhan Güneş örneğinde olduğu gibi, dün Mehmet Bal, Hürmüz Diril örneğinde olduğu gibi kaybetme saldırısını yükseltiyorlar” diyen Tümüklü şunları söyledi:
“Arkadaşımızın işyerinin önüne gidiliyor, yol kesiliyor hiç kimse bir şey diyemiyor. Yol kestiğinde bir şey diyemiyorsa kimdir bunlar acaba? Arabanın plakası var, görüntüler var ama üç gündür kimse ulaşamıyor. Kim acaba bunlar. Siz kimi kandırıyorsunuz? Sizin neyin peşinde olduğunuzu bilmiyor muyuz? Sizin devrimcileri, sosyalistleri, Kürtleri, kadınları sindirmeye, korkutmaya, toplumda paranoya oluşturmaya çalıştığınızı bilmiyor muyuz? Gökhan Güneş sizin elinizde. Biz biliyoruz. Bu mücadeleyi yürütenlere diş geçiremeyeceğinizi bilmeniz gerekir. Her yerde bu mücadeleyi büyüteceğiz. Biz bu stratejiyi durduracağız. Bu faşizmi durduracağız ve yeneceğiz. Bir kez daha uyarıyoruz ve söylüyoruz. Gökhan Güneş’i sağ aldınız, sağ vereceksiniz. Devlete sesleniyorum, sorumlusu sizsiniz. Ailesi, arkadaşları, yoldaşları olarak her yerde onun ismini söyleyeceğiz, onu aramaya devam edeceğiz.”
“Bir kez daha söylüyoruz; Kaybedenler kaybedecek!”
Konuşmaların arından basın metni okundu. Basın metnini okuyan ESP İstanbul İl Yöneticisi Gamze Toprak şunları vurguladı:
“Faşizm kitlelerin kabaran öfkesinin devrimci güçlerle buluşmasını engellemek ve kendi ömrünü uzatmak için sosyalistlere saldırıyor. Bu saldırı politikasından biri de kaybetme politikasıdır. İçişleri Bakanlığı eliyle merkezi bir politika olarak yürütülen kaçırma, itirafçılaştırma ve ajanlaştırma saldırıları örgütlü yapıları ve öncü güçleri dağıtmak için yeniden ve artarak devreye sokuluyor. Partimiz, itirafçı ifadelerine dayanarak hazırlanan polis fezlekeleriyle gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklama saldırılarıyla bu konseptin özel hedefinde tutuluyor. Biz sizin hilelerinizi ve oyunlarınızı, kendini KGT, MİT, TEM olarak tanıtan devlet güçlerinin kaçırma ve ajanlaştırma operasyonlarını gayet iyi biliyoruz. Biz devletin gözaltında kaybetme politikasını Hüseyin Toraman ve Hasan Ocak’tan biliyoruz. Devlette bizim mücadele geleneğimizi ve azmimizi biliyor. Bir kez daha söylüyoruz; Kaybedenler kaybedecek! Gökhan’ı sağ aldınız, sağ vereceksiniz”
