İstanbul: 14 Eylül Cumartesi günü Taksim Galatasaray Lisesi önünde 11. Kez toplanan “Gezi Direnişi Tutuklu Aileleri Platformu” Gezi Şehitleri ve Tutukluları için adalet istiyoruz dedi.
“Gezi tutsaklarına özgürlük“, “Gezi şehitleri, gazileri, tutsakları onurumuzdur” pankartları arkasında toplanan aileler; “Ahmet Atakan ölümsüzdür”, “Diren Berkin Seninleyiz”, “Gezi tutsakları onurumuzdur” sloganları attı.
Ardından Haydar Tunç yaşanan sürece ilişkin izlenimlerini anlattı. Tunç: “Bütün Gezi tutsaklarının iddianameleri aynı, değişen hiçbir şey yok, herkes silahlı terör örgütü üyesi. Böyle bir yargılama biçimi olur mu? Bizim çocuklarımız polis saldırmadan ne zaman polise müdahale ettiler, çocuklarımız sadece meşru müdafaa haklarını kullandılar” dedi. Ardından basın açıklamasını Emek Ulaş Suna’nın annesi Rahime Sakinci okudu. Sakinci okuduğu açıklamada; Gezi Parkı eylemleriyle başlayan ve ülke geneline yayılan halk ayaklanmasına destek için ilan edilen; “12 Eylül Taksim Tutsaklarıyla Enternasyonal Dayanışma Günü” nedeniyle Kenya’dan Nepal’e, Tunus’tan, İtalya’dan, Sırbistan’a, İspanya’ya ve Bulgaristan’a kadar birçok ülkede destek eylemleri yapıldığını söyledi. Açıklamanın devamında, Sakinci; “Ama AKP iktidarı bunları duymamış olacak ki hala katliam yapmaya devam ediyor. Evinde otururken atılan yoğun gaz bombasından kalp krizi geçiren Serdar Kadakal yaşamını yitirdi” dedi.
Sakinci; “Ve tüm bunlar olurken “oh,oh” diye açıklamalar yapan İstanbul Valisi tüm bu olanların sorumlularından biridir. Devlet terörü o kadar zalimce uygulanıyor ki, Polis Tuzluçayır’da yanına çağırdığı 15 yaşındaki bir çocuğu gözüne yakın mesafeden gaz bombası atarak yaralayabiliyor.
Ankara’da görülen duruşma öncesi mahkeme hakimi flaş diskte hazır halde getirdiği kararı mahkemeye sunarak duruşma yapılmasına bile engel olmuştur. Yani hem mahkemesi hem polisinin yaptıklarının tek bir sorumlusu var o da devlettir, çünkü kendi organlarında “suçlu” her zaman direnenler olmuştur ve yine olacaktır.
Ahmet’in, Ethem’in, Ali İsmail’in, Medeni’nin, Abdullah’ın, Serdar’ın, Zeynep’in katilleri, bizim çocuklarımızı yargılayamaz. Asıl yargılanması gerekenler, katiller ve saldırı emrini verenlerdir” diyerek açıklamayı sonlandırdı.
