Türkiye ve desteklediği çetelerin işgali altında bulunan Efrîn’de, 28 Nisan günü bomba yüklü bir tankerle gerçekleştirilen bombalı saldırıda bir grup çete üyesi ve çok sayıda sivil hayatını kaybetti.
Türkiye’nin işgal ettiği alanlarda halkı korkutarak zorunlu göçe tabi tutmak için sık sık başvurduğu bombalı saldırılar, çeteler tarafından talan ettikleri mallar üzerinde yaşanan anlaşmazlıklarla iyice arttı.
Efrîn’deki saldıraya ilişkin ANHA’ya konuşan Kongreya Star Koordinasyonu Üyesi Hediya Yûsif, patlamanın MİT tarafından gerçekleştirildiğini belirtti.
Türkiye’nin Efrîn’i işgal ettiği günden bu yana kent sakinlerine yönelik insanlık dışı saldırılarda bulunduğuna dikkat çeken Hediya Yûsif, “Her gün siviller kaçırılıyor ya da katlediliyor.
Bu saldırılar ve insanlık dışı uygulamalarla kent halkını zorunlu göçe tabi tutulmak isteniliyor” diye konuştu. Hediya Yûsif, işgal alanlarında yaşanan tüm saldırılardan Türkiye’nin sorumlu olduğunu vurguladı.
Patlamada yakınlarını kaybeden ailelere başsağlığı dileyen Hediya Yûsif, saldırının amacına ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: “MİT eliyle gerçekleştirilen bu saldırının birçok amacı var. Kimi çete gruplarının tasfiye edilmesinin yanı sıra Efrîn’in gerçek sahiplerinin göç ettirilmesi amaçlanıyor. Türk devleti patlamadan hemen birkaç dakika sonra YPG’yi suçlamaya başladı. Türk devleti, patlamadan haberdar olmasa, kurgu bir şekilde hemen YPG’yi suçlayamazdı”
Türkiye’ye bağlı çeteler arasında derin anlaşmazlıkların bulunduğunu ifade eden Hediya Yûsif, “Birçok çete üyesi Libya ve Yemen’e gönderilirken, birçok çete üyesinin de maaşları kesildi. Tüm bunlar çete grupları ile Türk devleti arasında anlaşmazlık yaratırken, çete grupları arasında da talan ettikleri malların paylaşımı üzerinden derin anlaşmazlıklar baş göstermeye başladı” diye konuştu.
Efrîn’deki patlamayı insanlık dışı bir terör saldırısı olarak niteleyen Hediya Yûsif, “Birkaç ay önce Til Rifat ilçesinde çocukların katledildiği saldırıyı unutmadık. Uluslararası güç ve insan hakları kurumları, Türk devletinin işgal ve saldırılarına karşı harekete geçmezse aynı saldırılar tekrarlanacaktır. Suriye’de istikrar ve kalıcı çözüm için Türk devletinin işgali sona erdirilmeli” dedi.
Türkiye’nin Til Rifat ilçesini tehdit etmeye başladığına dikkat çeken Hediya Yûsif, “Til Rifat’ta kent sakinlerinin yanı sıra Efrîn’den göç eden 25 bin kişi de yaşıyor. Bu tehdit ve bombalı saldırılarla halkı bir kez daha göçe tabi tutmak istiyorlar. Uluslararası güçlerin sorumluluklarını yerine getirmemesi halinde halk tekrardan Türkiye’nin vahşi saldırılarıyla karşı karşıya kalacaktır” ifadelerini kullandı.
Türkiye ve desteklediği çetelerinir mevcut işgal politikalarını asla kabul etmeyeceklerini vurgulayan Hediya Yûsif, “Kalıcı çözüm ve özgürlük için tek yol işgale karşı direniştir” dedi.
