Manşet

Ezilen uluslara özgürlük, halk demokrasisi için devrim sempozyumunda 2. bölüm sona erdi

“Dünün referansından bugün aynasına Türkiye’de devrim” başlıklı ikinci oturumda DHF adına Ozan Doğan, BDP adına Mehmet Akar, ESP adına Ziya Ulusoy, Partizan adına Arzu Özdemir’in panelist olduğu ikinci bölümde ise ülkemiz devrimci hareketinin bugünkü durumu tartışıldı.

İlk sözü alan Ziya Ulusoy,71 silahlı devrimci çıkışının bugünkü devrimci hareketlerin temeli olduğunu, bu kuşağın önderlerinin cüreti, cesareti ve fedakârlığının örnek alındığını ve ilham verdiğini dile getirdi. Ulusoy, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan halk hareketlerine, İngiltere, Yunanistan ve Avrupa’nın birçok bölgesinde gelişen hareketleri incelediği konuşmasında devrimcilerin ülkemizde somut görevlerine dairde önermelerde bulundu. Ulusoy, Türk egemenlerinin Türk emekçiler üzerinde yarattığı şovenizmin etkisinin kırılması gerektiğini, birleşik bir devrim seçeneğinin daha fazla tartışılması gerektiğini, Kürt hareketiyle dayanışmanın önemli olduğunu ve mücadeleye daha fazla sarılmak gerektiğini dile getirdi.

İkinci sözü alan DHF temsilcisi Ozan Doğan, 71 çıkışının ülkemiz devrimci hareketi için çok önemli bir çıkış olduğunu ancak yaratılan radikal mücadele geleneği içinde aradan geçen 40 yıl içinde birçok siyasetin yeniden düzene geri döndüğüne dikkat çekti. Doğan, emperyalizmin yaşadığı kriz, emperyalistlerin aralarındaki çıkar dalaşlarına dair rakamlarla mevcut durumun altını çizerek Suriye gündeminde ABD ile Çin ve Rusya arasındaki çatışmanın belirleyici olduğunu söyledi.

BDP adına konuşan Mehmet Akar, Kürt halkının geçmişten bugüne geçirdiği toplumsal sürece dair bir özet yaptı. Asur’lardan Osmanlı’ya, TC’den bugüne Kürt halkı üzerindeki baskıların her dönem sürdüğünü dile getirdi. Akar, günümüzde güncel grevin, bir Türkiye projesi olarak ifade ettiği “demokratik özerklik” projesine sahip çıkılması, güç birlikteliklerinin güçlendirilmesi gerektiği üzerinde durdu.

Partizan adına konuşan Arzu Özdemir ise sözlerine 71 devrimci çıkışının öncüleri Deniz, Mahir ve komünist önder İbrahim Kaypakkaya’yı anarak başladı. Özdemir, Ortadoğu’daki gelişmeler ve bunun devrimci harekete yansıması, devrimci hareketin durumuna ilişkin bir tartışmanın önemine dikkat çekti. Arzu Özdemir, Kaypakkaya’nın dönemin diğer devrimci önderlerinden farkını, Kemalizm, Kürt ulusal hareketi ve halk savaşı noktasındaki tespitlerinin önemi aynı zamanda güncelliğinin altını çizdi. Özdemir, Kaypakkaya’nın 40 yıl önce ortaya koyduğu tezlerin güncelliğini koruduğunu ve ardıllarının sınıf mücadelesinin somut görevlerine sarılarak bu güncelliği yaşama geçirmekte kararlı olduklarını söyledi. AKP faşizmi gibi kavramlarla devletin niteliğine dair kafa karışıklığı yaratıldığını dile getiren Özdemir, Kaypakkaya’nın bu konuda da ufuk açıcı analizleri olduğunu belitti.

İkinci bölümde de panelistlere çok sayıda soru soruldu. Soruların büyük bir kısmı Kürt ulusal sorunu gündemli olurken bir kısmı devrimci hareketlerin birliği, HDK gündemli oldu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu