Ankara: Ethem Sarısülük’ün katledilmesiyle ilgili davanın 2. duruşması da katil polis Ahmet Şahbaz’ın mahkemeye gelmemesi nedeniyle görülemedi ve 2 Aralık’a ertelendi. Ethem’in ailesi ve dostları mahkeme salonunda karara tepki gösterirken, polis de adliye önündeki kitleye vahşice saldırdı.
Bir önceki duruşmada salon sivil polis ve sivil giyimli çevik kuvvet tarafından doldurulurken, bugünkü duruşmada ise jandarma görevlendirildi. Katilin avukatları hiçbir sıkıntı görülmeden içeriye alınırken, Ethem’in avukatlarının ise jandarma ile doldurulmuş salona kapı aralığından bakmaları bile engellendi. Ayrıca polisler tarafından köpeklerle birlikte bomba araması yapıldı.
Duruşma salonunda bomba aradılar!
Jandarmaların salondan çıkmasının ardından içeriye Ethem’in ailesi, avukatları ve dostları girdi. Aile ve avukat sayımının sonrası davanın açık görüleceğinin heyet tarafından belirtilmesiyle duruşma başladı. Katilin avukatları Ahmet Şahbaz’ın Urfa’da çalıştığını söyleyerek “terör” örgütlerinin hedefinde olup olmadığının araştırılmasını istediler.
Kati polisin duruşmaya gelmediği anlaşıldıktan sonra Ethem’in avukatları söz aldı. Av. Murat Yılmaz; bomba aranmasını, avukatların içeriğe bakmasının dahi engellenmesi ve duruşmanın jandarmayla doldurulmasını teşhir ederek adil yargılama istediklerini belirtti.
Mahkeme başkanının Ahmet Şahbaz’ın tahin edildiğini emniyet müdürlüğüden öğrendiklerini belirtmesine de tepki gösteren Yılmaz, “Ahmet Şahbaz’ın tahininin yeni değil, 1. duruşmadan da önce ağustos ayında olduğunu” söyleyerek katilin duruşmaya gelmemesinin gerekçesizliğini gösterdi. Ayrıca önceki mahkemede de katilin peruk vb. şeylerle gizlenmeye çalışıldığını ve bunun usulsüzlük olduğunu ancak mahkemeye heyetinin hiçbir işlem yapmadığını belirtti.
Ethem’in avukatları iddianamenin okunmadan duruşmanın başlamasına ve sanık vekillerine söz verilmesinin de usulsüzlük olduğunu söylediler.
“Polis, yargı ve siyasi iktidar işbirliğinde”
Ethem Sarısülük’ün avukatı Kazım Bayraktar da söz alarak birinci duruşmadaki olayları ve katilin getirilmemesini ifade ederek polis, yargı ve siyasi iktidarın işbirliğinde olduğunu belirtti. Almanya’da bir üniversiteden ve Psikolog Cem Kaplanoğlu’ndan da bilirkişi raporu aldıklarını söyleyen Bayraktar, daha önce de Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden rapor aldıklarını ancak incelenmediğini söyledi.
Katilin birinci duruşmaya gizli getirilmesini, ikinci duruşmaya da gelmemesini ama buna rağmen mahkeme tarafından kaçma şüphesinin olmadığı ve delilleri karartmayacağının ifade edilmesine de tepki gösteren Bayraktar mahkeme başkanına, “Ahmet Şahbaz şimdi gelse siz tanıyabilecek misiniz?” dedi. Av. Bayraktar gizli tanıkların olabileceği, ama gizli sanıkların olamayacağını belirterek bu mahkemeden adil bir yargılama çıkmayacağını ve katilin aklanacağını belirterek konuşmasını bitirdi.
Adliye önünde eylem
Duruşma sürerken Adliye önünde de toplanılarak, katil yargılandı. Kurulan serbest kürsü de öncelik genç ve kadınlara verilerek görüşler alındı. Elif’in tacizcisinin Ankara’da bir eğitim kurumuna atanmasıyla ilgili de YDK adına bir konuşma yapıldı. Yapılan konuşmada “Elif Kaya’nın tacizcisi de ödüllendirilip, Ankara Çocuk Eğitim Evine atanmıştır. Katillerden nasıl hesap soruyorsak, tacizcilerden de hesap soracağız.” denilerek, dayanışma mesajı verildi. Kitle de “Diren Elif seninleyiz!” sloganını haykırdı.
Ayrıca dışarıdaki eylem çok sayıda devrimci, demokratik kurumun yanı sıra 11 ilden gelen LGBT’ler, Anti Kapitalist Müslümanlar, İstanbul Gezi Parkı Tutsak Aileleri, İstanbul Forumlararası Koordinasyon da katıldı. Forumlararası Koordinasyon adına yapılan konuşmada da Ethem’in vurulduğu yere Gezi Parkı’ndan getirdikleri toprağı mahkeme sonrası bırakacaklarını duyurdular.
Mahkemenin ciddiyetsiz ve pervasız tutumunun devam etmesine rağmen avukatlar konuşmalarına devam etti. Murat Yılmaz katil polisin tutuksuz yargılanmasını anlayamadıklarını belirterek geçen yıllarda Ankara’da yaşanan bir trafik kazasında bu tür olaylarda kasıt aranmadığı halde aracı kullanan kişinin tutuklandığını hatta 9 yıl ceza aldığını belirtti. Ancak doğrudan “adam öldürme” olarak değerlendirilmesi gereken ve bilirkişi raporlarıyla net olan olayın ardından katilin tutuklanmadığın hatta delillerin karartıldığını, katilin saklandığını söyledi.
Tutuklama talebi reddedildi!
Konuşmaların ardından ilgili Savcı, Ahmet Şahbaz’ın tutuklanma talebinin reddetti. Mahkeme heyeti de aldığı kararda Ahmet Şahbaz’ın Urfa’da yaşadığını, kaçma tehlikesinin olmadığını ve delilleri karartamayacağını belirterek tutuklu yargılama talebini reddetti. Bunun üzerine salonda mahkeme heyeti “bravo” denilerek ve alkışlarla protesto edildi.
Kararın ardından söz alan Kazım Bayraktar, davanın mahkemeye heyeti tarafından görülmesi istenmiyorsa Adalet Bakanlığına başvurulması ve mahkeme heyetinin davadan çekilmesini belirterek davanın sonuçlandırılmasını istediklerini söyledi.
Ayrıca Kazım Bayraktar; mobese kayıtlarıyla oynandığı, savcılığın verilen belgelerle gerekli ayrıntılı incelemeyi yapmadığını, olay tanıklarının tutuklandığı ve telefonla aranarak tehdit edildiği, 1. Duruşmada tanıklara yapılan saldırı sonucu iki tanığın yaralandığı gibi olayları söyleyerek zaten delillerin bu şekilde karartıldığını vurguladı. Bayraktar 12 Eylül’de dava takip ettiğini ama hukukun bu kadar çiğnendiğine şahit olmadığı belirtti.
Ethem’in avukatlarının ardından söz alan katilin avukatları mahkeme heyetinin baskı altında olduğunu belirterek, bu durumun değiştirilmesini söylediler. Avukatların bu sözünün ardından salondaki kitle yuh çekerek tepki gösterdi.
Ayrıca aileden ve salondakilerden de sık sık mahkeme heyetine sözlü tepkiler dillendirildi. Anne Safiye Sarısülük de mahkeme başkanına seslenerek “ben seni görmeye gelmedim, katilin gözlerine bakmaya geldim” dedi.
Duruşmanın 2 Aralık’a ertelenmesinin ardından duruşma salonunda “Ethem yoldaş ölümsüzdür!”, “Katil devlet hesap verecek!” sloganları atıldı. Aile de savcının ve mahkemeye heyetinin üzerine yürüyerek tepki gösterdi.
Polis adliye önündeki kitleye vahşice saldırdı!
Duruşma sürerken dışarıda ses aracının girmesini engelleyen ve kitlenin etrafını sararak taciz eden polis, kararın ardından da öfkelenen kitleye vahşice saldırdı. Gaz bombasının isabet etmesiyle ciddi şekilde yaralananlar hastaneye kaldırılırken 21 kişi de (belirlenebilen) gözaltına alındı.
Saldırının ardından Güvenpark’a, Ethem’in vurulduğu yere gidilerek bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada Kazım Bayraktar’ın, abi Mustafa Sarısülük’ün, HDP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel’in yanı sıra Ankara Dayanışması adına da duruşmayı ve saldırıyı teşhir eden açıklamalar yapıldı. Ayrıca İstanbul Forumlar Koordinasyonu da Ethem’in vurulduğu yere Gezi Parkı’ndan getirdikleri toprağı “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!” sloganıyla beraber bıraktı.
