Emek

“Emekçiler zaferle kalkarken o masadan, devlet bir kez daha yenilgiyle kalkacak”

H.Merkezi/Emek Komisyonu: Devlet işçilerin yıllar önce direnerek kazandığı Kıdem tazminatına yönelik saldırıları ve bu konuya dair söylemleri hız kesmeden devam ediyor. İşçilerin en doğal hakkı olan “Kıdem Tazminatı gaspı etmek için,  Başbakan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik buna zemin hazırlıyor.

Kıdem Tazminatında “tarafsız” gerçekte OKSİMORON…

Başbakan R. T. Erdoğan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e talimat verdi “Kıdem konusunda, söyleyeceğim son derece net.  Aranızda anlaşın. Bizim açımızdan hiçbir sorun yok. Siz aranızda anlaşın, biz üzerimize düşeni anında yerine getirmeye hazırız. Başından beri aranızda uzlaşma olmasını bekliyoruz” diyerek bu konuyla hiçbir alakası olmadığını göstermeye çalışıyor. Fakat bir başka açıklamasında bu konuyla ne kadar ilgilendiğini de şu sözleri anlıyoruz; “Biz Hak’ka tarafız. Bir işçi bir gün dahi çalışsa onun kıdem hesabına girmeli. Ki  yeni hazırlık onun ödemesini getiriyor.(26 Eylül Hürriyet Gazetesi)”  diyerek tarafsız halleri taraflı oluyor. Taraflı halleri de OKSİMORON bir hale evriliyor.

Bir kez daha devlet o masadan yenilgiyle kalkacak…

Kıdem tazminatı sürecinde birçok “tarafsız”  bakan birçok açıklama yapmıştı;  kıdem iyidir kıdem hoştur diye ancak bu açıklamalar işçilerin ve belli sendikaların mücadelesi sonucunda arka plana düşmek üzere.  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Bakanlığının bütçe görüşmelerinde (19 Kasım günü) soruları yanıtladı. Çelik,  “Ancak sosyal taraflarla, üçlü danışma çerçevesinde uzlaşma sağlanamayan konuları biz Meclis’e getirmedik. Dolayısıyla son kez bir araya geleceğiz. Burada uzlaşma sağlanırsa bu konu Meclis’in gündemine gelecek, eğer sağlanmazsa sizlerinde talebi doğrultusunda gündemden kalkacak” dedi tabi bu açıklamalar samimi ve gerçek olmadığı için bizim cephemizde bir kıymeti yok.  

Çünkü Kıdem Tazminatı bizim için nasıl; Kıdem tazminatını sulandırarak iş güvencemizin yok edilmesi demekse,  Taşeronu kural haline getirmek demekse, Özel İstihdam Büroları’yla işçi simsarlığının teşvik edilmesi demekse, AKP’nin emekçilere köleliği dayatması demekse onlar içinde daha fazla para ve sermaye demek.   Pare ve sermayeye karşı işçiler bu süreci belli eksikliklerle beraber (sendikaların bu sürece geç dahil olması vb.) göğüslediler ve haklarını gasp edenlere karşı,  birçok yerde eylem yapmışlardı ve hatta bu hakları için Taksim-Şişhane yolunu trafiğe kapatmışlardı. Bu pratikleri ile patronlara ve Bakanlara cevap oldular. Sanırım bu eylemleri işçi sınıfından bir haberdar olan Bakan Faruk Çelik ve diğerleri duymuş olmalı ki Kıdem tazminatı ile ilgili geri adım atmaya başladılar.

Bakan Faruk Çelik  “son kez bir araya geleceğiz” diyor yani kılıçlar çekildi son kez Kıdem Tazminatı için masaya oturulacak.  Nasıl bir sonuç çıkar göreceğiz, ama bu masada kaybeden taraf işçi sınıfı olmayacak. Masandan zaferle kalkan işçi sınıfı olurken bir kez daha devlet o masadan yenilgiyle kalkacak…

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu