Güncel

Şebinkarahisar’da Kürt öğrencilere saldırı…

Giresun’un ilçelerinden Şebinkarahisar Kürt öğrencilere yapılan saldırı yörede ırkçılığın ne derece yüksek boyutlara ulaştığını gösteriyor.

Türkiye genelinde olduğu gibi Karadeniz bölgesinde ve Giresun özelinde, ırkçılık kendisini aşırı bir şekilde Kürt Ulusal Hareketi (KUH) ne karşı gösteriyor olmaktadır.  Özellikle Doğu Karadeniz ve Giresun yöresinde eskiden beri Rumlara ve Ermeni’lere karşı faşist-ırkçı ve kazanlara doldurulup yakıldığı düşünceler fazlasıyla var olup hafızalarda iken, son 30 yıldır giderek yükselen KUH karşısında, Kürtler faşizmin azgın ırkçı saldırıların hedefi haline gelmiştir.

Giresun Üniversitesine bağlı Mesleki Yüksek Okulu Üniversitesinde öğrenci olan Kürt arkadaşlardan ikisinin yolu kesilip dağa çıkarılarak silahla tehdit edilmesi, ardından 7 Kasım gecesi ise kaldıkları eve molotof kokteyli atılması sonucu çıkan yangından sonra evi terk eden 10 öğrenci kötü günler yaşamaktadır. Polis kontrolünde yapılan saldırının kaynağının faşizmin azgın ırkçı karakteri olduğu açıktır. Gelen bilgiler temelinde bu saldırıların yeni olmadığı ve daha önceleri de aynı nitelikte ırkçı saldırıların olduğu bilinmektedir. Bu durum yörede ırkçı ve faşist eğilimlerin ulaşmış olduğu seviyenin ne kadar yüksek olduğu ve buna bağlı olarak, Türkler ve Kürtler arasındaki gerginliğin son derece tehlikeli bir noktaya gelmesi dikkate alınıp önemsenmelidir.

Tüm emperyalist devlet veya bizim gibi yarı sömürge devletlerin uygulamış olduğu yönetim şiarı “böl, parçala, yönet” sloganına uygundur. Türkiye’de Komprador burjuvazi ve toprak ağalarının iktidar biçimi olan faşist TC devleti, çeşitli milliyetlerden Türkiye halkını rahat yönetebilmek ve sömürebilmek için, bu slogana uygun hareket ediyor ve bu anlamda ulusal farklılıkları kullanmaktadır.

Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çıkan pek çok Kürt isyanının kanla bastırılmasından sonra son 30 yıldır süren savaşa rağmen “özerklik ve demokratik haklar” temelindeki  istemleri geri çeviren ve savaş ısrarını sürdüren TC devletinin elbette ki kendine göre haklı nedenleri  vardır. Türk ve Kürt olarak bölünmüş ve birbirini düşman olarak gören halkın yönetilmesi onlar için çok daha kolaydır. Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının Komprador burjuvazi ve toprak ağaları ve onların iktidarları tarafından sömürülmesi karşısında ortak mücadelenin örgütlenmesi ve devlet ile kavgaya tutuşmak gerekirken Türk ve Kürt milliyetine mensup emekçi yığınların birbirine düşmüş hali elbette ki faşist TC devletinin kurtarıcı ilacıdır.

Devlet denetimindeki propaganda araçları (faşist medya vs.)  tarafından yapılan aşırı faşist ve ırkçı propagandalarla beyni yıkanan Türk milliyetine mensup kitleler ağırlıklı olarak Kürt Ulusuna ait insanlara karşı kinle doldurulup düşmanca yaklaşmaktadır. Bu son derece tehlikeli durum zaman zaman Kürt halkına saldırı şeklinde kendini göstermektedir. Ve son olarak ortaya çıkan Giresun ilçesi Şebinkarahisar’daki saldırı da bunun bir göstergesidir.

Faşizmin bu azgın ve ırkçı saldırıları karşısında HDK’nın öncülüğünde, Türk ve Kürt Halkının birleşmesini sağlayıp ortak bir karşı koyuş için faşizmin ve ırkçılığın üstesinden gelip bu memleketi Türklerin ve Kürtlerin özgürce yaşadığı “dikensiz bir gül bahçesine” çevirmek için elimizden geleni yapalım!..

(Bir Özgür Gelecek okuru)

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu