Gençlik

DUWANZDEH SALA XWÊNDINA DIVÊTIN (12 ZORUNLU EĞİTİM)

Var olduklarından beri hayatımızı karartan devlet bu sene 4+4+4 (12 yıl zorunlu eğitim) eğitim sistemiyle yeni bir değişikliğe gitti. Bizi deneme tahtası olarak gören Milli Eğitim Bakanlığı neredeyse her yıl eğitim de yaptığı değişikliklerle daha eğitim alanında uzmanlaşamadı ki değişikliklerine hız kesmeden devam ediyor. Eğitimi çıkarları doğrultusun da rant alanı olarak kullanan egemen sistemin uşakları yani devletin şuan ki yüzü olan AKP hükümeti geldiği günden beri eğitim sorunlarının niteliği git gide çıkarları doğrultusunda artmaktadır.

Dediğimiz gibi bu yılda 4+4+4 eğitim modeliyle gündeme gelen yeni eğitim sistemi oldukça kamuoyunun ve halkın ilgisini çekti! Ülkenin dört bir yanından halkın tepkisini anlan bu sistem devletin polisi, copu, biber gazıyla bastırılmaya çalışıldı. “ileri demokrasiden” bahseden burjuva-feodal sistemin 11 yıllık iktidarı olan AKP hükümeti net bir şekilde yüzünü bu konuda da gösterdi. Halkın tepki gösterdiği, istemediği 4+4+4 eğitim sistemini de her şey de yaptığı gibi zorbalıklarla kabullendirmeye çalıştı. Demokratik hakları olan mitingleri, basın açıklamalarını kullanmaya çalışan halkı engellemek için elinden gelen her şeyi yaptı. Bunları yandaş medyası olan burjuva-feodal medya bile artık saklamakta sıkıntı çekti.

Halkın tepkisine baskılarla engel olamayan devlet yeni eğitim sistemini uygulamaya soktu. Şimdi ise bu sistemi benimsetmeye çalışan MEB  “12 yıl zorunlu eğitim sorular ve cevaplar” adlı bir metin yayınladı. İçeriğine baktığımızda yine palavralardan ibaret olduğunu net bir şekilde anlarız.

Ömer Dinçer’in önsözde yaptığı açılamaya, sorulan sorulara ve verilen cevaplara bakılırsa “dünya genelinde zorunlu eğitim sürelerinin Türkiye’deki zorunlu eğitim süresinin iki katı olduğunu, bireylerin ilgi ve yeteneklerine göre eğitim aldıklarını ve değişikliğin iki temel nedeninin de bunlar olduğunu” söylüyor.

Ömer Dinçer’in yapığı açıklamada yine rekabetin alasını gösteriyor. Yani bu rekabete kurban edilen kesimden bir tanesinin de öğrenciler olduğunu görüyoruz. Öğrencileri eğitim hayatları boyunca yarıştıran ve bu yarışın temposunu artırmak için çeşitli değişikler gösteren devlet bu sefer ise böyle bir yönteme başvurdu. En büyük amaçlarında bir tanesi olan Avrupa Birliğine girme çabalarının bir ürünü olduğunu düşünüyoruz. Çünkü dört bir yandan AB’ ye girmeye çalışan devlet her türlü yolu aşmaya çalışıyor. Bu yollardan bir tanesi de ülkedeki bozuk eğitim sisteminin ortalamasını yükseltmek. Yani ülkedeki öğrenci sayısının ortalamasını arttırmaktır. Bir diğer ayağı ise daha fazla eğitim alanı üzerinden halkı sömürmektir. Lise ve üniversite mevzunlarının ortalamasını yükseltmeyi amaçlayan devlet neden yüzlerce mevzun olmuş öğrencileri açıkta işsiz bırakıyor? Öncelikle bugünkü verdikleri eğitim niteliğine ve onun sonuçlarına bakmamız gerekiyor. Faşist bir zihniyetle verilen eğitim bilimsellikten uzak, coğrafyadaki yaşayan halkların anadillerine tahammülü olmayan, ezbere dayalı, parasız eğitim adı altında tamamıyla paralı olan, sözde demokratik ama özü anti-demokratik olan eğitimin nitelik düzeyi sıfırdır. Yani nitelik bakımından sınıfta kaldınız Ömer Dinçer. Nitelik düzeyi yerde olan eğitim sisteminin öğrenci ortalamasını mı artırmaya çalışıyorsunuz? Bu soruya dikkat etmek lazım!

Bir diğeri ise artık öğrencilerin yeteneklerine göre eğitim alacaklarını söylüyorlar. Yetenek derslerine baktığımızda resim, beden, müzik ve dindar bir gençlik yetiştirmenin hedefini amaçladığınız için Kuran, Hz Muhammed’in hayatı, Kuran’ın meali gibi dini dersleri yetenek dersi olarak önümüze seriyorsunuz. Yetenek dallarına baktığımız da eskiden olan ve şimdi ise çıkarları doğrultusunda koydukları dersler göze çarpmaktadır. Beden, resim, müzik dersleri eskiden de var olan dersler ama içeriği boş olan derslerdi. Bu dersler aynı zamanda öğrenciler arasında “boş ders” olarak geçmektedir. Bu derslerin sizin eğitim sisteminizde ne olduğunu öğrenciler de iyi bilmektedir. Şimdiye kadar niteliği olamayan bu derslerin hiçbir alt yapılanması yokken şimdi bunları önümüze yetenek dersi olarak koyuyorsunuz. Aslında yetenek dersleri ama sizin çürümüş eğitim sisteminizde yetenek dersi olarak geçmez.

Dediğimiz gibi dindar bir gençliği yaratmaya çalışan hükümet 4+4+4 le amaçlarına uygun politikalar sergilemektedir. Beşinci sınıftan itibaren (yeni sistemde ikinci kademe olarak geçen) öğrencileri İmam Hatiplere yerleştirmenin yolunu da böylelikle açtı. İmam Hatipleri yaygınlaştırarak yeni İmam Hatip okullarını ve her yerde açarak bu amacının alt yapısını oluşturmaya başladı. Ayrıca diğer okullarda da sözde seçmeli dersler adı altında dini dersleri artırdı. Yetenek derslerinden bir diğerleri ise dini dersler oluyor.

Kısacası hayatımızın rotasını çizmeye çalıştığınız eğitim sürecinizde bize bıraktığınız sorunlardan başka bir şey değildir. Yazıp çizdiğiniz 12 yıl zorunlu eğitim soru ve cevaplarının; hiçbir anlam taşımadığını sizin palavralarınızdan, ibaret olduğunu gördük. Buradan çıkan sonuç; geleceksizliğin katmerlenerek sürmesi, daha fazla sömürü ve sistemin kendini gün be gün daha fazla ideolojik olarak üretimi olacaktır. Yani bozuk düzende sağlam çark olmaz, olmayacaktır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu