Amed: 4 yıl önce faşist polisler tarafından öldürülen Aydın Erdem için Dicle üniversitesinde pazartesiden bu yana sinevizyon gösterimi ve yürüyüşler düzenleniyor.
Aydın Erdem 6 Aralık 2009’da DTP’nin kapatılmasından sonra katıldığı eylemde faşistler tarafından kurşunlanarak öldürülmüştü.
Son olarak bugün yapılacak olan yürüyüşe polis (kendince) yoğun güvenlik önlemi alması, 4 yıl önce şehit düşen Aydın Erdem’den nasıl korktuklarını bugünde yoldaşlarından korkarak gözler önüne serdiler.
Basına Engel
Basının fakülte içine girmesine izin vermeyen rektör polislerin girmesine izin verdi. Özel güvenlikçiler basının içerde yaşanılanları yansıtmaması talimatı verilmiş.
İşbirlikçi Rektör
Rektörün izni ile eylem öncesi, Eğitim Fakültesi içinde öğrenci avına çıkan sivil polisler Dicle Üniversitesi Özgür Öğrenci Derneği çalışanı iki öğrenciyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan Şevin Batu, Özge Torun yaka paça akrep denilen araca bindirilip emniyete götürüldü.
İşbirlikçi rektörün izni ile öğrenci kantinine giren polisler Dicle Üniversitesi Özgür Öğrenci Derneğine ait ses sistemini, dergiler ve eylem için hazırlanan bazı materyallere el koydu.
Direnen Öğrenciler
Bunca baskıya maruz kalan öğrenciler eylemi gerçekleştireceklerini söyleyerek yürüyüşe geçtiler. Eğitim Fakültesinden başlayan 2km’lik yürüyüş sürekli polis tacizine uğradı. Fen Edebiyat Fakültesine gelen öğrenciler Aydın Erdem’in resimlerini yüzlerine koyarak fakülte içinde yürüyüşe geçti. Fakülte girişine konuşlanan çevik kuvvet ekipleriyle sivil polisler basın açıklamasının girişte yapılamayacağı, şuanda bomba ihbarı olduğunu bahane ederek öğrencilerin ilerlemelerine engel olmaya çalıştılar. Bu duruma tepki gösteren öğrenciler basın açıklamasını girişte yaptı.
Açıklamada “ AKP’nin uzun süredir sistematik olarak özelde Kürt halkına genelde ise topluma karşı bir saldırı başlatmış durumda. Gittikçe pervasızlaşan, sağı solu belli olmayan bu saldırıların merkezinde gençlerin bulunmakta. Gençler ya katledilmekte ya da zindanlara atılmakta. Şerzan Kurt, Aydın Erdem, Mahsum Karaoğlan ve son olarak Murat Elibol bunlardan sadece bazıları. Puşi takmayı bile suç olarak gören AKP çok bilinçli bir şekilde Kürt gençlerinin hedef alındığın, çünkü kendine karşı en büyük tehdit olarak gençliği görmektedir. AKP de biliyor ki özgürlük mücadeleleri gençlerin omuzlarında yükselmekte, bu nedenle de Kürt halkını da kendi özgürlük dinamiklerinden yoksun bırakmaya çalışarak özgürlük mücadelesini sonuçsuz kılmak için gençlere yönelmektedir” denildi.
Devlet Düzeninde Fişleme
Son zamanlar Roj Hack Hacker Grubu, lekolîn adlı siteye gönderdiği Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne ait bilgisayar sistemine sızarak ulaştıkları belgede Aydın Erdem ve Mahsum Karaoğlan’la ilgili “Gebertildi” ifadeleri yer alması her iki kürt gencinin hedef göstererek katledildiğini doğrular niteliktedir. “Son iki hafta içinde de onlarca Üniversite Öğrencisinin ve Lise Öğrencisinin gözaltı ve tutuklamalara maruz kalınması AKP zihniyetinin her alanda ve her durumda bütün kirli oyunlarını Kürt Halkı ve gençleri üzerinde oynamakta olduğu” vurgulandı.
Yaşamı Uğruna Ölmeyi Göze Alacak Kadar Çok Severken!
Bizde Kürt gençleri olarak “ Siz öldürdüğünüz yoldaşlarımızı toprağa gömdüğümüzü sandınız, fakat bilinmelidir ki biz; onları kalbimize gömdük, biz Mahsumla Mahsum, Şerzanla Şerzan, Muratla Murat olmayı nasıl bildiysek Aydın’la Aydın olmayı da o derece iyi biliriz…” bizde yaşamı uğruna ölmeyi göze alacak kadar çok severken, siz bizi hapishanelerle korkutamazsınız. Kendilerine kin ve nefretten bir gelecek kuranlar; gün gelir o kin ve nefretin içinde nefes alamaz ve boğulurlar. Bu katliamları lanetliyor ve Edî Bese Diyoruz!
Son olarak okulun bugün boykot edilmesi çağrısı yapılarak eylem sona erdi.
