GüncelManşet

Münih Mahkemesi önünde 25 Kasım Mitingi : Banu Büyükavcı yalnız değildir!

Münih: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde Yeni Kadın MYK’nın çağrısıyla Münih Eyalet Mahkemesi önünde tutsak ATİK üyesi Banu Büyükavcı için eylem gerçekleştirildi.

Yeni Kadın MYK’sının çağrısıyla bir araya gelen Yeni Kadın’ın Almanya, Avusturya, İsviçre bileşenleri kitlesel katılımla mahkeme önünde buluştular. SKB (Sosyalist Kadınlar Birliği),Courage ve MLPD’nin katılımıyla gerçekleştirilen eylemde Wan HDP milletvekili Tuğba Hezer konuşma yaptı.

Hezer, Türkiye ve Türkiye Kürdistanı’ndaki gelişmeleri, baskıları, katliamları, faşizmin son saldırılarını aktardı. SKB adına yapılan konuşmada ise Türkiye’de ve dünyadaki gelişmelere değinildi. ATİK’li devrimcilerle dayanışmanın büyütülmesi vurgusunun yapıldığı konuşmada faşizme karşı mücadele çağrısı yapıldı.

Kadının eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütmeye çalışan kadınlar hedefte!

Yeni Kadın adına ise MYK Başkanı Zeynep Şakar konuşma yaptı. Şakar, ”Kadınların rengi, dili, inancı, yaşadığı coğrafya ne olursa olsun, maruz kaldıkları her türlü şiddetin kaynağı bugün olduğu gibi, her dönem patriyarkal sistem olmuştur. Kadınlar patriarkal kapitalist sistemi kökten dinamitleyecek güce sahipler” dedi.

Şakar konuşmasının devamında, “Egemenler, belirlenen sınırları kabul etmeyen, insanca yaşanabilecek bir dünya yaratma mücadelesinde yerini alıp patriyarkaya ve kapitalist sisteme kafa tutan kadınları, en büyük tehlike olarak gördükleri için zorbalıkta sınır tanımıyorlar. Tüm bu yaptırımlara karşı patriyarkaya ve kapitalist sisteme baş kaldıran, onurlu yaşamdan yana olan, kadının eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütmeye çalışan kadınlar ise, dünyanın bütün coğrafyalarında egemenlerin hedefi haline gelerek ya katledilmekte ya da yıllarca tutsak edilmekteler. 1,5 yıldır Bayern hapishanelerinde tutsak edilen 10 ATİK aktivistinden biri olan Dr. Banu Büyükavcı, 2016’nın Nisan ayından beri Zürih Hapishanesi’nde tutsak tutulan İspanyol gazeteci Nekane Txapartegi son sürecin örnekleridir” dedi.

Şakar konuşmasını, “Türkiye ve T.Kürdistanı’nda ise; TC devletinin günümüz temsilcileri R.T.Erdoğan, şürekası AKP ve çeteleri, devrimci, demokrat, ilerici, kadın, genç, LGBTİ, Alevi, Kürt, Ermeni vb. muhalif tüm kesimlere karşı olan faşizan saldırılarını, 15 Temmuz “darbe girişimi” senaryosu, OHAL ve KHK’larla meşrulaştırdılar… Özgür basın ve muhalif TV kanalları kapatılırken, gazetecilere ve akademisyenlere yönelik tutuklama furyası ile topluma ayar çekme, gözdağı verme politikalarını genişlettiler” şeklinde sonlandırdı.

MLPD temsilcisi ise yaptığı konuşmada, ATİK`li tutsaklarla dayanışmayı büyüteceklerini ve sürekli yanında olacaklarının vurgusunu yaptı. Eylem tiyatro gösterimi ile devam etti. 26.YDG Kültür ve Sanat Festivali ‘nde ‘Ben Ulrike Meinhof’ adlı oyunuyla birinciliği elde eden tiyatro grubu “Politik Analog” oyununu sergiledi.

“Cinsel istismar ve tecavüzü meşrulaştıranlar tarafından yargılanmam utanç verici!”

Banu Büyükavcı’nın Münih Eyalet Mahkemesi’nde dün görülen duruşmasında ise Büyükavcı ek savunma yaptı. Bir saat gecikmeyle başlayan duruşmada ek savunusunu yapan Dr. Banu Büyükavcı çıkartılmak istenen tecavüz yasasına ve bunun neden çıkarılmak istendiğine vurgu yaparak, “12 yaşındaki bir çocuğa tecavüz eden 52 yaşındaki bir erkeğin , çocukla evlendiğinde cezasının ertelenmesini öngören yasanın, çocuklara tüm yaşamında tecavüz anlamına geldiğini ve benim böyle bir yasayı çıkartmak isteyenler tarafından Alman devletinin işbirliğiyle tutuklu bulunmam utanç verici bir durumdur” dedi.

25 Kasım vesilesiyle yaptığı konuşmasında Mirabel Kardeşleri ve mücadelesini anlatan Büyükavcı, günümüzde de kadınlara yönelik devlet şiddetinin devam ettirildiğini, son örneğinin HDP eş başkanı Figen Yüksekdağ ‘ın tutuklanması olduğunu ifade etti. “Necmiye Alpay ve Aslı Erdoğan’ın tutuklanması ile DBP eş başkanı Sabahat Tuncel’in şiddet uygulanarak tutuklanması, belediye başkanlarının, milletvekillerinin, akademisyenlerin, yazarların, gazetecilerin, demokrat, devrimci, sosyalist, feministlerin tutuklanması özellikle de kadınların neden mücadele etmeleri gerektiğini anlatmaktadır” vurgusunu yapan Büyükavcı, HDP’nin tüm bunlara karşı mücadelenin yanı sıra kadının hak ve özgürlükleri mücadelesini de veren bir parti olduğunu vurguladı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu