GüncelManşet

Sarıgazi’de “kentsel dönüşüm” üzerine eğitim çalışması!

İstanbul: Partizan okurları tarafından Sarıgazi Munzur Kültür Derneği (MKD)’de dün (23 Ocak)  “Kentsel Dönüşüm” konulu bir eğitim çalışması gerçekleştirildi.

Gerçekleşen eğitim çalışması üç temelde ele alındı; devletin emekçi semtlere saldırısı, bu saldırıların altında yatan temel sebepler ve gerçekleşen bu saldırılar nasıl bir örgütlenme hattı ile geri püskürtülür.

İlk olarak T. Kürdistanı’nda gerçekleşen yıkımların, kurulan kalekol-karakolların ve metropollerde gerçekleşen rant odaklı saldırıların bir bütün devlet denilen aygıtı beslemek için gerçekleştirildiği üzerine uzun uzun duruldu.

İlk yapılan aktarımda şunlar anlatıldı; “Artık birçoğumuzun mağduru ya da tanığı olduğu bu konuda onlarca mahallenin de direniş öykülerini dinlemiş ya da içerisinde yer almışız, hatta örgütleyicisi olmuşuzdur. Bilindiği gibi, yirminci yüzyılın ortalarında Sanayi Devrimi süreciyle birlikte kapitalizmin ayakları yerlerine oturmuş ve kırlarda çoğu tarım ya da el zanaatları ile uğraşan kitleler üretim alanlarının etraflarına birikerek kenti ve kentleşmeyi ortaya çıkarmışlardır. Ucuz iş gücüne ihtiyaç duyan kapitalistler ilk başta emekçilerin barınacakları mekanları kendilerinin örgütlemesine müdahale etmemiş ancak mekanda meta üretiminden sonra mekanın da metalaştırılabileceğini keşfetmişlerdir. Yeniden üretim alanı olarak görülen kentlerin kenarlarında biriken emekçilerin adı işgalciye çıkmış ve yer yer fiili yıkımlar ile barınma hakları gasp edilmiştir.

Türkiye’de ise bu saldırı sürecinin başlangıcı olarak 2000’li yıllardan örnekler verilebilir. Daha çok bu yıllarda çat kapı yıkımların gerçekleştirilmeye çalışıldığı ancak bunun karşısında ise direnişlerin sergilendiği mahallelerin başında 2004 yılında Pendiğe bağlı Aydos, 2005 yılında Kurtköy, İçerenköy, Güzeltepe ve Eyüp gelmekteydi. Bu direnişlerde örgütlü olan mahalleler veya örgütlülüğünü koruyabilen mahalleler ayakta kalabildiler. Her ne kadar bu tarz bir saldırı altında olmasalar bile en yoğun ve yaygın saldırılar, devrimci-demokrat ve yurtseverlerin yaşadığı mahallelere yönelmiştir. Gazi mahallesi, Okmeydanı, Küçük Armutlu, 1 Mayıs mahallesi, Gülsuyu-Gülensu mahalleleri bir yandan devletin kurumlarında ve koridorlarında barınma mücadelesi verirken diğer yandan da yine devletin beslemesi, polisin işbirlikçisi olan çetelerle mücadele etmek zorunda kalmıştır.”

 

“Barınma mücadelesinin temeline sınıf olgusunun yerleştirilmesi”

Tartışmaların devamında, kan ve can pahasına korunan ve devrimci değerlerle kendisini var eden bu mahallelerden Gülsuyu Mahallesi’de Partizan’ın yaptığı eğitim çalışmasının önemli bir yerini kapsadığına değinilerek, buradan hareketle eğitim çalışmasında, “Kentsel Dönüşüm” saldırısının esasta sınıfsal niteliğine ve daha çok egemenlerin kendilerine muhalif gördüğü alanları hedef seçtiğine dikkat çekildi. Barınma mücadelesinin temeline sınıf olgusunun yerleştirilmesi ve bu alanda atılan her adımın kitleselleştirilerek sınıf mücadelesine hizmet eder hale getirilmesine vurgu yapıldı. Bu saldırılara dönük politikanın bu güzergahta ilerlemesinin gerekliliğine değinilen eğitimde, ayrıca “Kentsel Dönüşüm” odaklı ya da kentlerin rant alanına çevrilmesi odaklı politikaların ürünü olan İmar Planı’nın hangi kurumlarca nasıl yapıldığı, hangi durumlarda riskli alan ilan edildiği, parselizasyonun nasıl yapıldığı vb. teknik bilgiler aktarıldı.

 

Kentsel dönüşüm saldırıları ile Kürt halkının direnişi kırılmaya çalışılıyor!

Özellikle Van depremini bahane ederek çıkarılan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun”un esasen AKP’nin rant politikalarının en gözdesi olduğu, her alanda kol kola saldırılar gerçekleştirildiğine, bu saldırıların boyutlarının büyüyeceğine dikkat çekildi. Bu saldırıların hiç birisinin tesadüf olmadığının altı çizilen tartışmalarda, bu konuda son sinyalin ise, TOKİ’nin SUR’a çağırılmasının altında yatan Kürt halkının örgütlenme hakkına yönelmesinden anlaşıldığı ve direnişin kentlerin yoksul mahallerindeki işçi-emekçilerden, üretim alanlarından, Kürdistan’a kadar yaygınlaştırılmasının zorunluluğu tartışılarak eğitim çalışması sonlandırıldı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu