GüncelManşet

Bakırköy Hapishanesi’den Tutsak Partizan:“Pratiklerimiz karakterimizi yansıtır!”

H. Merkezi: Gazetemiz Özgür Gelecek’e yönelik gasp ve tehdit saldırılarına geçtiğimiz gün bir yenisi eklendi. Ailesini ziyaret etmek için Antakya’da bulunan muhabirimiz, bir okurumuzu görmek için yanına gitmiş ve burada muhabirimize kurulan pusu ile darp edilmişti. Haliyle pusuyu gerçekleştirenler diline pelesenk olmuş olan “gerçek devrimciler” lafı burada da yaşam bulmuş, şiddet “devrimcilik” adına uygulanmış olarak ifade edildi. Her ne kadar kendileri de bunun yanlış olduğunu bilseler de çözümsüzlüğü dayatmanın meşrulaştırmanın başka bir yolunun olmadığını da bildikleri için bu yolda ısrar etmektedirler.

Gazetemize yönelik şiddet saldırılarına ilk günden itibaren kamuoyu tepki göstermiş ve göstermeye devam ediyor. Bakırköy Kadın Kapalı Hapishane’den Tutsak Partizan gazetemize gönderdiği mektup ile, “Açıktır ki bu tutum politik yetmezlikten, yeni olanaklar üretememekten, sekterlikten ve dar grupçuluktan beslenmektedir. Ve sınıf mücadelesinin ihtiyaçlarına cevap olabilmek için aşılması zorunludur” dedi.

 

Bakırköy Kadın Kapalı Hapishane’den Tutsak Partizan’ın gazetemize gönderdiği mektupta şu ifadelere yer verildi:

Öncelikle tüm eleştiri ve tepkilere rağmen bir kez daha yaşanan büro baskını dolayısıyla tüm ÖG emekçilerine geçmiş olsun diyorum.

Aslında söylenecek söz kalmadı. Devrimciler arasındaki çelişkilerin çözümünün baskınlarla, söz hakkını gasp etmeyle, kortejlerde saldırıyla olamayacağı bilinen bir gerçek olduğu halde neden hala yöntem olarak kullanılıyor? Bu önemli bir sorudur ve cevabı halen verilmiş değildir. Dana önce Tekirdağ 2 Nolu’daki Tutsak Partizanların belirttiği gibi “bu zemin provokasyona müsait bir zemindir, sınıf karşıtlarımız bunu değerlendirir.” Anlaşılan o ki, bu tehlike, bu çıkmaz önemsenmiyor.

Devrimciler, düşmanın politika alanlarını daraltmanın, onun imkan ve mevzilerini yok etmenin mücadelesini verir. Düşmana yönelmek yerine en başta Partizan’ın tümüne zarar veren bu yaklaşımları sürdürmekte ısrar etmenin açıklanabilecek bir yanı yoktur. 1 Mayıs’ta, düşmanın saldırıya hazırlandığı bir anda düşmana değil de devrimcilere saldırmak nasıl olur da “devrimci tutum” olarak kabul edilebilir?

Ne dünya ne de ülkemizde ne de kolektifimizde ilk defa bu sorunlar yaşanmıyor. İlk defa ayrılıklar olmuyor. Bu saldırılar yaşanan sorunların çözümünü imkansız kılmakta, ayrılıkları derinleştirmektedir.

Açıktır ki bu tutum politik yetmezlikten, yeni olanaklar üretememekten, sekterlikten ve dar grupçuluktan beslenmektedir. Ve sınıf mücadelesinin ihtiyaçlarına cevap olabilmek için aşılması zorunludur.

Partizan geleneğine uymayan bu tarz, artık net bir şekilde mahkum edilmelidir. Bu tarzı en başta bu şiddet, baskın, politik yasaklama yöntemini doğru bulmayan tüm Partizanların mahkum etmesi acil önem taşımaktadır. Bu tarzı yanlış bulup sessiz kalmak, tavır almamak bu yanlışa ortak olmak olacaktır. “Pratiklerimiz karakterimizi yansıtır!” Partizan’ın karakterine uygun olmayan pratiklere derhal son verilmesi ve devrimci bir duruşla meselelerin ele alınması çağrısını bir kez daha tekrarlıyoruz.

Siz ÖG çalışanlarına bir kez daha geçmiş olsun diyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”        

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu