Makaleler

OHAL’siz AKP ya da “iyi halli ve gravatlı” katil-tecavüz sanığı!

AKP, OHAL ile uluslararası kamuoyunda yerlerde gezen ve diktatörlük olarak damgalanan itibarını düzeltmek için OHAL’i kaldırmaya hazırlanıyor, bu çok açık. Ama tıpkı katil-tecavüzcü bir sanığın yine aslında kendi soyundan-sopundan olan hakimin karşısına çıkarken kravat takıp takım elbise giyerek “iyi hal indirimi” alması gibi sırıtıyor bu çabası…

AKP-MHP ittifakına onca laf edildi; yok “faşizm iyiden iyiye tırmanacak”lar, yok “yeni saldırı konseptine hazırlanıyor”lar, yok bilmem ne!

Bakın “adamlar”, sözlerinin “er”i çıktılar ve seçim döneminde söz verdikleri gibi OHAL’i kaldırmaya hazırlanıyor. Hani yapmazlar, hani OHAL’i kaldırmazlardı!

Bal gibi de yapabilirler, OHAL’i kaldırıp “yeni özgürlüklere” kapı aralayabilirler kuşkusuz.

İlk olarak AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş duyurdu ve 18 Temmuz gecesi sona ermesinin beklendiğini, Erdoğan’ın beyanlarının da buna işaret ettiğini söyledi. Yeni kurulacak hükümet OHAL’in uzatılması yönünde tezkere vermediği takdirde 19 Temmuz’da OHAL’in kendiliğinden sonra ereceği zaten sık sık dillendirilen düsturlardan biriydi.

Eee bir de “son mohikan” misali “son başbakan” Binali Yıldırım’ın son açıklamasını duydunuz. Ne dedi Yıldırım: “Yarın son KHK’yi yayınlayacağız. Yeni kabine pazartesi açıklanacak ve OHAL de böylece tamamlanmış olacak!”

BBC’nin haberine göre, Başbakan Yıldırım, darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’in “Pazartesi günü yeni kabinenin açıklanmasıyla tamamlanacağını” açıkladı. Yıldırım, “Yarın yayınlayacağımız son kararnamede, OHAL kalktığında terörle mücadelenin zafiyete uğramaması için ihtiyaç olan düzenlemeler yer alacak” diye konuştu.

O zaman OHAL’e bay bay! Ya da…

Bu kadar konuştuklarına göre ilk fırsatta OHAL’i kaldırabilirler. Çünkü Erdoğan’ın izni olmadan AKP’li kodamanların böyle boyundan büyük laf konuşmaları pek mümkün olan durumlar değil. İzin alınmış, planlamalar yapılmış, -Allah’ın izniyle- bir aksilik olmazsa seçim vaadi olan “OHAL kaldırılacak” sözünün yerine getirilmesi için engeller ortadan kaldırılmış demek ki…

Peki, OHAL kaldırıldığı durumda memleket de bir şeylerin “eski haline” dönme, faşizmde tırmanışın duralamaya gitme şansı var mı?

OHAL ve KHK karanlığından nefes alabilecek bir ortam yaratılabilecek mi?

Yani OHAL kalkarsa Zeki Müren de bizi görecek mi?

Aslında bunun cevabını, başbakanlık koltuğuna “bin” denildiği için binen ve “in” denildiği için inecek olan Binali konuşmasında verdi. Dedi ki “Yarın yayınlayacağımız son kararnamede, OHAL kalktığında terörle mücadelenin zafiyete uğramaması için ihtiyaç olan düzenlemeler yer alacak”!

Yani?!

Yanisi şu; yarın ilan edecekleri KHK ile tüm keyfi çıkarılan OHAL uygulamaları yasallaştırılacak, OHAL kalksa bile devletin “terörle mücadele” kapsamına aldığı tüm kesimlerle savaşı OHAL varmış gibi devam edecek.

Hatırlatmak gerekirse, 21 Temmuz 2016’da ilan edilen ve 2. yılının tamamlanmasına 16 gün kalan OHAL, 7 kez uzatılmış ve bu süre zarfında -yarın çıkarılacağı ilan edilen KHK hariç- 32 adet KHK çıkarılmıştır.

Bir şey daha hatırlatalım; bu KHK’lerden 26’sı Mart 2018 tarihi öncesinde zaten kanunlaştırılmıştı. Yani OHAL kalksa ve KHK düzenlemeleri iptal edilse dahi kanunlaştırılanlar OHAL’e alıştırılmaya çalışılan halkın yaşamının bir parçası olmaya devam edecekti.

Keza Binali’nin yarın için “müjdesini verdiği” KHK’de muhtemeldir ki, OHAL uygulamalarının kanunlaştırılmasını ve kanunlaştrılmışların sağlamlaştırılmasını düzenleyen kimi maddeler içerecektir.

OHAL ya da OHAL’siz OHAL!

Evet, ülkedeki devrimci, demokrat ve yurtsever güçler OHAL’in kaldırılmasını ve KHK’lerin iptal edilmesini istiyor. Ama yapılmaya çalışılanın, OHAL’in ismini kaldırılıp ülkedeki sistemin OHAL’leştirilmesi olduğunu da; AKP-MHP (ve ihtimaldir ki İYİ Parti) koalisyonu ile ismi olmayan bir OHAL hükümeti kurmaya çalıştıklarını da görüyorlar.

Ne OHAL ne de OHAL’siz OHAL istiyorlar!

AKP, OHAL ile uluslararası kamuoyunda yerlerde gezen ve diktatörlük olarak damgalanan itibarını düzeltmek için OHAL’i kaldırmaya hazırlanıyor, bu çok açık. Ama tıpkı katil-tecavüzcü bir sanığın yine aslında kendi soyundan-sopundan olan hakimin karşısına çıkarken kravat takıp takım elbise giyerek “iyi hal indirimi” alması gibi sırıtıyor bu çabası… Anlaşılan emperyalist-kapitalist efendilerine yaranmaya çalışıyor.

Unutmamak gerekir; OHAL döneminde bu devlet kimleri “terörist” olduğunu defalarca göstermiş ve OHAL kaldırıldığı durumda da bu kesimlere düşmanlığını sürdüreceğini gösteriyor. Haklarını almak için greve giden işçiler, emekçiler, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eden kadınlar, LGBTİ+’lar, ulusal baskı ve zulüm altındaki Kürtler, azınlıklar, inançlar, gençler… Ve bittabi tüm bu kesimlerin tekabül ettiği sınıflar mücadelesinde karşısına dikilen devrimci ve demokratik güçlere…

Onlar düşmanlıklarını sürdürecek; bizler de devrim ve demokrasi mücadelesinin yükselmesine ihtiyaç duyulan toprakların komünistleri, devrimcileri, demokratları, yurtseverleri olarak birlikte mücadeleyi…

Bir Özgür Gelecek okuru

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu