Güncel

Bir GARİP Ölmüş Diyeler

1996 yılının güz ayları… Orta Anadolu’dan Karadeniz’e doğru bir arabanın içinde gidiyoruz…

Önümüzde alabildiğine sonsuzluk…

Issızlık…

Bozkır yani…

Geride bıraktığımız tek tük köyler oluyor… terk edilmiş gibi duran… sahipsiz..  olabildiğine yoksul…

Halkım gibi yani….

Şoför koltuğunda Özgür Kemal Karabulut var. 20 Ekim 1997’de Amasya’nın Taşova ilçesinde devlet güçleriyle girdiği çatışmada ölen komünist…

Hızlıca sürüyor arabayı… sanki arabanın içine dolan sese uygun biçimde sürüyor… Yer yer hızlı yer yer sakin ama belli bir ahenkle…

O zaman sadece araba teypleri vardı ve teypte hareketli insanın içini kıpır kıpır yapan sazıyla anlamlı laflar eden biri söylüyordu.

Söyleyenin ismini daha önce duymuştum ama ilk kez bu kadar “anlayarak”, “hissederek” dinliyordum.

Arabada çalıp söyleyen Neşet Ertaş’tı…

Hani bu ülkede barınamayan, Almanya’ya göçen orada ekmeğinin peşine düşen abdal…

Yoldaşım anlatıyor Neşet’i… Yaşadıklarını….Bu uzun yolculuklarında onu dinlediğini ve iyi geldiğini…

İlk kez o anda fark ediyorum Neşet’in “farklı” olduğunu… Bu farklılık aynı zamanda onu bizden biri yapıyordu. Neşet Ertaş “devletlu biri” değildi…

Zalimin zulmü önünde boyun eğmemiş ve her daim halkın yanında yer almıştı… Bu ikiyüzlü, sınıflı toplumun en alt tabakasına aitti. Yoksuldu hem de alabildiğine… Düğünlerde köçeklik etmiş… Her daim horlanmış, ötelenmiş, “kız verilmemiş”ti… sonrada İstanbul, Ankara… derken “ırakının dibine vurmuş”tu…Çaresiz Alamanya yolarına düşmüştü… Oralarda da aynı yaşam şartları aynı koşullar…

Kısacası Neşet Ertaş halkımızın büyük bir çoğunluğunun yaşadığı koşulların içinde en ağırını yaşayanlardan biridir.

Onu farklı ve bizden yapan da bu değil midir? Ve tamda Neşet bizden yani halktan olduğu için, bu güzelim bozlakları üretebilmiştir. Devletluler bunu anlayamazlar, bilemezler… “Bir Garip”in devlet tarafından sevildiği nerede görülmüştür…

Neşet Ertaş tamda bu yüzden bu devlet tarafından değil de halk tarafından sevilmiş sahiplenilmiştir.

Bugün devlet ricali büyük bir alayıvala ile onu sahipleiyor…. Müthiş bir riyakârlık, iğrençlik… Tam bir Osmanlı TC klasiği yaşanan… “Önce astıran sonra madalya veren” gelenek devam ediyor…

O Neşet Ertaş ki devlet tarafından o kadar “sahipleniliyordu” ki bir ara devlet televizyonunda öldüğüne dair haber yapıldığını duymuştuk ya da bir yerlerden kulağımıza çalınmıştı.

O zaman henüz ülkede değildi… Ve devlet onun halk tarafından bu kadar sevildiğinin farkında değildi…

Neşet Ertaş bizden olduğu içindir ki bu devletin sanatçısı olmayı ret etmiştir. Kendisi çok net ifade ediyor bunu: “O dönem Süleyman Demirel Cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, ‘hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor’ diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım.”

Ama işte bu devlet tutup onun en büyük vasiyetine ihanet ediyor. “Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu” diyor garip ama devlet bu ne zaman dinlemiş ki halkını ve sanatçısını….Devlet töreni yapıyor….

Bir yanda kendini “garip” olarak tanımlayan biri, diğer yanda kendini zillullahı fil alem (“allahın yeryüzündeki gölgesi”) olarak görenler…

Neşet Ertaş’ı anlamak, dinlemek demek onun yoksulluğunu bilmek, anlamak demektir. Neşet Ertaş Abdal olduğu için bizim için değerlidir. Abdal olmayanlar, abdallara kötü gözle bakanlar, her fırsatta onları “tahkir ve tevzif edenler” bu gün tutmuş onun tabutunun başında nutuk atıyorlar… Zulümkarlar sevgiden, gönültellerinden bahsediyorlar… Yalan dünya… Sınıflı toplum…

Tamda bu nedenle Neşet Ertaş’ın mirasını “devletin saldırısından” korumak zorundayız.

Neşet Ertaş bu ülkenin abdallarında ve yoksullarında, halkımızın dilinde yaşamaya devam edecek. Çünkü o daha bu devletluların ilgisine mazhar olmadan önce uçsuz bucaksız bozkırda yol alan şakilere eşlik ediyordu. Bundan sonrada etmeye devam edecek…

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu