Makaleler

Başlangıç için görevde netlik iyi bir adımdır

Genel ve özgün çalışmalarımızda kolektif iradenin belirlediği görevleri doğru bir tarzda algılama sorunu kilit bir sorundur. Bunun için görevler üzerinde ayrıntılı bir şekilde tartışmalıyız. Bu tartışmaları asla ve asla zaman sorununa feda etmemeliyiz. Yapması gereken işi tam olarak algılamayan bir aktivist kendisine bağlı olarak çalışan güçleri de ikna edemez. Görevlerde netlik, başarı için önemli bir veridir. Net olan karşı eleştirileri dinler ve ikna etmek için ortaya gerekli çabayı koyar. Yeteri kadar net olmayan çoğu zaman tartışma ve ikna yöntemini kullanma yerine disiplin kartını gösterir. Tabii ki buda gerekli, ama bir görevin başarılı bir şekilde yerine getirilmesine yetmez. Bir görevin başarılı bir şekilde yerine getirilmesi onu kavramayla mümkün olur.

Kavrama ve kavratma çabasında yoğunlaşmak, her türlü yüzeysel yaklaşımı zayıflatır. Tartışmalara daha bir derinlik kazandırır. Tartışmaları ayrıntılandırmak, ana noktaları, öncelikleri ayrıntılar içinde boğmak anlamına gelmez-gelmemelidir. Bilakis, her tartışmanın somut sonuç üretmesi, tartışılan fikirlerin merkezileşmesidir, öncelikli görevlerin net olarak belirlenmesidir. Somut görevleri belirlemeyi içermeyen, katılımcıları aydınlatmayan, pratik çalışmalarda onlara yol gösterme vasfı taşımayan tüm tartışmalar gerçek işlevini görmekten uzaktır. Böylesi tartışmalar kimi zaman biriken öfkelerin dışa vurumunu sağlar, kimi zaman ise, bildiği-bilinen her şeyin yüksek sesle dillendirilmesine vesile olur. Ama böylesi tartışma platformları genelde somut sonuç üretmez ve görevlerde netlik sağlamaz. Dolayısıyla tartışmaları önemsemeliyiz, ama herkesin söylediğiyle kaldığı değil, somut sonuçlar üreten görevlerimizi ve hedeflerimizi belirlemede netlik sağlayan tartışmaları daha çok önemsemeliyiz. Bu tarz bir anlayış-şekilleniş yaratmak için daha çok çaba sarf etmeliyiz.

Şu açık ki, başarılı olabilmek için daha çok incelemeye, öğrenmeye, militan pratiğe ihtiyacımız vardır. Bu ihtiyacı hissetmeyen, gidermek için bir plan dahilinde çalışmayan bir aktivistin görevlerine karşı yaklaşımda ortaya gereken ciddiyeti koymadığı açıktır. Oysa ciddi sorunlar ciddi çabalarla çözülür. Görevlerde netlik, hedefte-planlamada da netliktir. Görevlerde netlik, değişen duruma göre tutum almaktır. Diğer bir ifadeyle belirlenen görevleri belirlenen yeni duruma uyarlamaktır. Bu bazen görevlerin sınırlarını genişletebilir, bazen ise daraltabilir. Burada önemli olan öze sadık kalmaktır. Görev olgusunu mekanik bir tarzda değil, yaratıcı bir tarzda algılamaktır.

Söz gelimi; gerilla alanı faaliyetinde ortaya yeni bir durum çıkmışsa, ona göre pratik hedefler belirlemek, propaganda çalışmalarını o temelde yoğunlaştırmak,  var olan somut durumu kavramaktır. Yani görevleri belirlemede asgari düzeyde bir netliğin sağlanmasıdır. Barajlar sorunu, ormanların kesimi, yeni stratejik yerlere karakolların yapılması vb. doğanın tahribatını içeren, militarist kurumlaşmayı derinleştiren hedeflere basitten karmaşığa doğru yönelmek, var olan somut durum üzerinde doğru tarzda görevler belirlemektir. Daha da önemlisi doğanın tahribatını içeren saldırılara karşı kitlelerde var olan duyarlılıkları artırmak, tepkileri pratik eyleme dönüştürmek için de bu görevlere sıkı sıkıya sarılmak zorunludur. Kitlelerin somut talepleri üzerinde propaganda çalışmalarının yürütülmesi, kitlelerle ilişkilerin geliştirilerek örgütlenmesinin en büyük güvencesidir.

Bu; sınıf, gençlik, kadın çalışmaları içinde geçerlidir. Özellikle bazı büyük kentlerin çeşitli semtlerinde ortaya çıkan sorunlar üzerinde kafa yormak, görevlerde netlik sağlamak için var olan güçlerle tartışmalar yürütmek, ertelenemez görevler olarak karşımızda durmaktadır.

Bu aslında tek tek sorunlar özgülünde değil, genel manada izlememiz gereken bir yol olmalıdır. Yani belirlenen görevlerin net ve doğru olması gerektiğinden söz eden her aktivist tarihi tecrübeleri önemsemelidir, ama güncelle yaratıcı bir tarzda birleştirmeyi daha çok önemsemelidir. Başkalarına danışmayı, önemli sorunlarda kolektif tartışmayı önemsemelidir ve kararların çoğunluğun iradesine yaslanması için gereken azami çaba gösterilmelidir.

Tüm bu çalışmaların-çabaların kendi içinde taşıdığı ciddi zorlukların olduğu muhakkaktır. Ama zorluklar, ancak ortaya çıkarılabilecek kolektif, güçlü iradelerle aşılabilir. Görevlerini algılamada problemler yaşayan tek tek aktivistler ne kadar cesur, ne kadar fedakar olurlarsa olsunlar, başarı elde etme şansları zayıftır. Çünkü burada görevlerde netlik yoktur, görevle bütünleşme yoktur. Peki ne vardır: “ben bu görevi yerine getiririm” iddiası vardır. Görevin hangi politikayla, hangi taktikle, hangi araçlarla yerine getirileceği sorularının ya yanıtı yoktur, ya da ciddi yetersizlikler taşıyor. Kararlılık; bilinç ögesiyle birleştikçe, hedeflerde netlik sağladıkça başarıya giden yolun temel taşlarını örer.

Burada bir yönüyle karşımıza eğitim sorunu, eğitilmiş aktivist sorunu çıkıyor. Eğitimden kastımız, genel temel bilgilerin ezberlenmesi değildir, genel temel bilgileri; somutla yaratıcı bir tarzda birleştirme, günümüzde karşı karşıya olduğumuz sorunların nedenlerini anlama, çözüm yöntemleri geliştirme sorunudur. Genel bir bilgilenmeden çok, kimi sorunlara daha çok vakıf olan, çözüm konusunda bütüne katkı sunmaya çalışan, planlı, hedefli militanlara partinin, sınıf mücadelesinin daha çok ihtiyacı vardır.

Hiç şüphesiz bu militanların nicel ve nitel düzeyi, genel olarak sınıf mücadelesinin düzeyinden bağımsız olarak ele alınamaz. Temponun hızlanması ve yavaşlaması, var olan nesnel koşulların sunduğu olanaklardan doğru bir tarzda yararlanıp yararlanmamaya bağlıdır. Sürecin daha hızlı bir tarzda ilerlemesi için sınıf mücadelesi açısından olanakların arttığı dönemlerde daha yoğun bir emeğe ve hızlı bir tempoya ihtiyaç vardır. İçinden geçmekte olduğumuz süreç bu vasıfları içinde barındıran bir niteliğe sahiptir. Görevlerimize yaklaşımda bu gerçeği görerek hareket etmeliyiz. 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu