Manşet

Dink davasında “müsamere” sona erdi

H. Merkezi: Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin verdiği bozma kararının ardından İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeniden incelemeye alınan Hrant Dink davasının “müsamere” mahkemesi 3 Aralık’a ertelendi.

Hrant Dink’in, devlet kurumlarının organizasyonu ile katledildiği 2007’den bu yana süren davası, “örgüt yok” denilerek karara bağlanmış, ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin verdiği bozma kararının ardından, dava, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeniden incelemeye alınmıştı.

Bozma kararının ardından bugün (17 Eylül) görülen duruşmada sanık ve Dink ailesinin avukatları hazır bulunurken, sanık sandalyesinde yalnızca tutuklu sanıklardan Yasin Hayal, tutuksuz sanıklarından Salih Hacısalihoğlu vardı.

 

“Arkalarında örgüt var ki tehdit ediyor”

Tutuklu sanık Hayal, bozma kararını kabul etmezken, tutuksuz sanık Hacisalihoğlu ise bozma kararına uyulmasını istedi. Sanık avukatları ise mahkemenin kararında direnmesini istedi.

Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen, Yargıtay’ın verdiği bozma kararına uyulmasını istedi. Belen, Dink cinayetine giden sürece dikkat çekti. Yasin Hayal’in tutuklandıktan sonra Orhan Pamuk’u tehdit ettiğini hatırlatan Belen, “Bir avuç Trabzonlu değil arkalarında örgüt var ki tehdit ediyorlar” dedi.

Belen, örgütün Yargıtay’ın gördüğü gibi bir çek-senet örgütü olmadığını söyleyerek kamu görevlilerini işaret etti. Belen, “Trabzon Jandarması ile ilgili davalar açıldı. Dosyaların birleştirilmesini istedik ama bu taleplerimiz reddedildi. AİHM kamu görevlileri ile ilgili etkin soruşturma yapılmadığını saptadı. Yeniden suç duyurusunda bulunduk” diye konuştu.

 

“Hrant, bir planın parçası olarak öldürüldü”

Dink ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin ise, Dink ailesinin duruşmalara katılmama kararını mahkemede açıkladı. Çetin, “Sanık sandalyesine bakınca neden bu noktaya geldiğimizi görüyorsunuz. Örgütün diğer bağlantılarını ortaya çıkartmak için yola çıkmıştık” dedi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin Hrant Dink’in Türklüğü aşağılamak suçundan aldığı cezayı onaylayan daire olduğunu hatırlatan Çetin, “Hrant Dink bir planın parçası olarak öldürüldü. Plan, Dink’in suç olmayan cümlesinden onu mahkûm ettirmek ve tescilli Türk düşmanı ilan etmekti. Dink, ‘Bu benim idamımdır’ diyordu. Hayal de Dink’i cezalandırmak istediğini söyledi. Bu itiraf Yargıtay kararının nasıl kullanıldığını gösteriyor” diye konuştu.

Mahkeme savcısı, Yargıtay’ın verdiği bozma kararına uyulmasını Yargıtay’ın bozma kararında bahsettiği hususlarının yerine getirilmesini istedi. Savcı ayrıca Erhan Tuncel’in suç vasfının aleyhine değiştiğini, duruşmaya katılmamasının da dikkate alınarak hakkında yakalama kararı çıkartılmasını talep etti.

 

Tuncel için yakalama kararı

Savcının yakalama talebinden sonra söz alan Erhan Tuncel’in avukatı Erdoğan Soruklu, Tuncel’in rahatsız olduğunu belirten bir rapor ve adres bilgilerinin olduğu dosyayı mahkemeye sundu. Soruklu, “Sanıkları merkeze alan bir örgüt yok. Ancak sanıklar dışında başka dava dosyalarındaki delillerle ortaya çıkan geniş ve kapsamlı bir örgüt vardır. Müvekkilim mağdurdur. Yargıtay’ın bozma kararının kabul edilmesi halen cinayetle ilgili açık olan soruşturma dosyasının çıkmaza sokacaktır” diye konuştu.

Mahkeme Erhan Tuncel’e yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.

Mahkeme bütün sanıkların beyanlarının alınmasından sonra bozma ile ilgili kararını açıklayacak.

Duruşma 3 Aralık 2013 tarihine ertelendi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu