GüncelManşet

“Kırmız çizgiler” dayanmıyor! Raqqa düştü, düşecek!

Rojava devriminde büyük bir adım olarak görülen Raqqa operasyonu Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) açıklaması ile 6 Haziran’da resmen başlamış oldu. TC’nin ve onun maşası görevi gören KDP’nin Rojava ve Şengal’e dönük saldırılarına rağmen, Tebqa’nın özgürleştirilmesinin ardından şimdi sıra DAİŞ’in kalesi olarak görülen Raqqa’ya geldi. Fırat’ın Gazabı Operasyonu’nun son hamlesi olan “Büyük Savaş”ta DAİŞ, batı cephesinde El Cezra, doğu cephesinde ise El Meşleb mahalleleri üzerinden Raqqa’dan temizleniyor.

Farklı kollardan Raqqa’ya doğru ilerleyişini sürdüren QSD, Raqqa’nın önemli merkezlerden birisi olan Tabka ilçesi ve barajını özgürleştirmişti. “Büyük Savaş”ın başlaması ile birçok mahalle ve köy de DAİŞ’den temizlenerek özgürleştirilmiş oldu.

TC güçlerinin 25 Nisan’daki saldırıları bugünkü Raqqa operasyonundan bağımsız değildir. TC, “Fırat Kalkanı” ile Minbîç, oradan da Raqqa’ya girme hayalleri kuruyordu. Bunu da ABD ile ortaklaşarak yapmayı planlıyordu. Lakin çarşıya uymayan bir hesap vardı; tüm dünyanın merakla beklediği Raqqa operasyonunu QSD olmadan yapmanın, üstüne üstlük TC ile ortaklaşarak planlamanın DAİŞ’e destek olarak görülmesini göze alamazdı. Nitekim PYD/YPG denetimindeki kantonların birleştirilmesini engellemek amacı ile yürütülen “Fırat Kalkanı” harekâtı, bölge halkları açısından DAİŞ’e destek olarak yorumlanıyor. Bölge halkları açısından meşru görülmeyen TC’nin bir de Raqqa operasyonuna katılması, hiç de gerçekçi durmuyordu. Bunu bilen ABD’de, QSD üzerinden PKK ve YPG’yi ayrı tutarak TC baskısını savuşturdu.

 

Rusya ve TC’nin operasyona gölge düşürme çabası

Geçtiğimiz günlerde Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov YPG’nin DAİŞ ile anlaştığını ve DAİŞ’in bu sebeple geri çekilmeye zorlandığını söylemişti. Aslında bu taktik, Suriye savaşının başından beri hem yerel hem de uluslararası güçler tarafından uygulanmıştı.

Bu taktik, Rusya ve rejimin Halep ve Deraye’deki cihatçıları İdlib’e taşımak için de kullandı. Ancak Rusya’nın son açıklamalarının, aksine operasyona gölge düşürme anlamı taşıdığını bilmek gerekir. Nitekim DAİŞ’in geri çekilmesi için kaçış yolunun olması gerekir. Ancak Raqqa’da şu an durum öyle değil. Çünkü DAİŞ’in Suriye rejiminin kontrolündeki bölgelerden başka kaçacağı bir yer yok. Rusya’nın bu tavrı Raqqa operasyonunun başından beri Suriye rejimine destek anlamı taşıyor. Haftalardır Rusya’nın Suriye rejimine destek veren tavrı, QSD denetimindeki bölgelerin rejime bıraktırılması amacını taşıyor. Bunu sağlamak için de QSD’yi TC üzerinden tehdit ediyor. Bunun sebeplerinden biri de Raqqa operasyonunda Rusya ile koordineli hareket edilmemesidir. Ancak son Raqqa’dan kaçan DAİŞ konvoyuna yönelik Rusya uçaklarının saldırısı, başta ABD olmak üzere operasyonun asıl güçlerine “bizde dâhil olacağız” mesajı taşıyor. Etkisi ne kadar olur süreç içerisinde belli olacaktır. Ancak Suriye’de QSD’ye dönük saldırgan tutumun Rusya’nın işine yaramayacağı kesin.

DAİŞ’in Raqqa’dan temizlenerek çıkartılması Suriye açısından sınırların biraz daha fazla netleşeceği anlamına geliyor. PYD/YPG’nin bölge açısından meşruluğu ve ona olan güven daha da artacaktır. Nitekim Kürtlerin DAİŞ’e karşı verdiği amansız mücadele ve direniş karşısında DAİŞ’in güç geçtikçe eriyor.

Raqqa’nın ardından QSD’nin bir sonraki hedefi Deyr ez-Zor olacağa benziyor. Raqqa’da enternasyonal savaşçılar komutan Ulaş Bayraktaroğlu, Ayşe Deniz Karacagil ve İbrahim Tufan Eroğluer başta olmak üzere verilen şehit düşen yüzlerce savaşçının yaşamı ve mücadelesi Büyük Savaş’ta rehber olacaktır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu