GüncelManşet

Bakırtepe’de altın aramaya geçit yok

Kartal: Köylülerin kutsal kabul ettiği Bakırtepe’de siyanürlü altın araması yapmak isteyen Demir Export şirketi, köylülerin topraklarını yok paraya satın alabilmek için noter imzalı kağıtlar göndererek anlaşmaya çağırdı. Köylüler anlaşma yeri ve saatinde şirketi protesto etmeye gitti.

Siyanürlü altın arama faaliyeti halkın direnişi sonucu engellenen Koç Holding’e bağlı Demir Export A.Ş, faaliyetlerini sürdürebilmek için bu kez köylüleri korkutmaya çalıştı. Maden ruhsat alanını genişletmek isteyen Demir Export, köylülere gönderdiği yazıyla tarlaları yok paraya kapatmak istedi.

Çevre halkı tarafından kutsal kabul edilen, çok sayıda endemik bitkileri barındıran, az bulunur canlılara yurt olan, sönmüş volkanik bir dağı içerisine alan Bakırtepe’de, Demir Export 2 yıl önce siyanürlü altın arama faaliyeti başlatmak istemiş, faaliyetler köylülerin ve çevrecilerin direnişiyle engellenmişti. Bakırtepe Çevre Platformu’nun 13 Mart 2013 tarihinde başlattığı hukuki mücadeleye karşı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “Bakırtepe altın madeni projesine” kabul görüşü vermişti. Sivas İdari Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararıyla ise işletme faaliyetleri durduruşmuştu.

Yürütmeyi durdurma kararına itiraz eden ancak itirazı reddedilen Demir Export bu kez de başka bir yolla köylüleri yıldırmak istiyor. Noter imzasıyla köylülere gönderdiği yazıyla tarlaları yok paraya satın almak isteyen Demir Export, tarlararı metrekare birim fiyatı olarak 1,00 TL’ye satın almak için tarla sahiplerini Çamlıca İşmerkezi’nde bulunmasını belirtti. Köylülerse bunun üzerine Demir Export’un çağırdığı saatte, çağırdığı yere gitti, ancak tarlalarını satmak için değil protesto etmek için.

“Kangal siyanüre karşı”

“Bakırtepe’nin üstü altından değerlidir”, “Kangal siyanüre karşı” dövizleri taşıyan köylüler ve çevreciler Demir Export şirketi önünde “Siyanürcü şirket Kangal’ı terk et”, ”Direne direne kazanacağız” sloganlarını atarak bir araya geldi. Burada açıklama yapan Bakırtepe Çevre Platformu üyesi Selma Kanbur, vahşi kapitalizmin maksimum kar hırsının yeni sahaları ranta açmak için doğal yaşam alanlarını delik deşik ettiğini belirtti. Orman alanlarının giderek daraldığından, ırmak ve çayların HES’lere kurban edildiğine dikkat çeken Kanbur, 3. Köprü ve 3. Havaalanı projeleriyle Kuzey Ormanları’nın yok edildiğini belirtti. Kanbur, “Tüm ülke bir inşaat ve maden şantiyesi haline getiriliyor, bu vurgun politikasını destekleyecek, rantı ve sömürüyü artıracak tüm yasal düzenlemeler de torba yasalarla hayata geçiriliyor” diye konuştu.

Kanbur’un konuşmasının ardından Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Metalurji Mühendisleri Odası Başkanı Cemalettin Küçük konuştu. Hükümetten yana olsun ya da olmasın tüm sermaye sahiplerinin gözünün halkın toprağında olduğunu belirten Küçük, “Bu topraklar Kangallıların ve bütün insanlığındır. Size 1 metrekare yer bile satmayacağız” dedi.

Eylem Artvin’de direnen köylülere gönderilen selamların ardından sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu