Bundan 50 yıl önce Adalet Partisi-CHP eliyle başta grev hakkı olmak üzere birçok hakkın gasp edilmesine karşı işçi sınıfı İstanbul’da hayatı 2 gün durdurmuştu. Bu büyük direnişin 50. yılında ise Kadıköy’de açıklama gerçekleştirildi.
Eylemde aralarında Partizan ve YDK’nın da bulunduğu çok sayıda kurum katılırken, “Savaş, Sömürü, Salgın; düzeninize karşı gücümüz birliğimizden gelir” pankartının açıldığı eylemde “Genel Grev, Genel Direniş”, “Sendika hakkımız, grev silahımız”, “Yaşasın 15-16 Haziran Direnişi’miz” sloganları atıldı.
“İşçi sınıfı tek vücut olmuştur”
Basın açıklamasını Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) Dönem Sözcüsü Ayfer Koçak okudu. Koçak açıklamada, “1970 yılında direngen işçi örgütlülüğünü geriletmek, etkisizleştirmek için sendikal barajlar getirmek isteyen zihniyet bugün de yeni barajlarla, grev yasaklarıyla, toplu ve tek tek işten çıkarmalarla, yandaş sendikalarla dikilmiş, sendikaları farklı olmasına rağmen devletin ve sendikal bürokrasinin attığı çelmeleri boşa çıkararak haklarına, kazanımlarına göz dikenlere karşı tek vücut olmuştur.” diye belirtti. 
Esnek ve güvencesiz çalışma istisna olmaktan çıkıp başat çalışma biçimi haline getirildiğini belirten Koçak, “Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşan işsizlik, ücretler üzerinde sermaye lehine baskı aracı olarak kullanılmış ülke ucuz emek cennetine çevrilmiştir.
İş cinayetlerinde her yıl binlerce emekçi hayatını kaybederken , gerici rejim önleyici düzenlemeler yapmak yerine camilerde “Aşırı tedbir Allah’a güvensizliktir.” türünden hutbeler okutarak yükselen tepkilerin karşısına din istismarını koymuştur.” diye ifade etti.
“Sarı sendikacılık iktidar tarafından destekleniyor”
Tüm bunlara karşın işçi sınıfının en temel mücadele aracı olan onlarca grev, AKP iktidarı döneminde de fiilen yasaklandığını ve yüzbinlerce işçinin grev hakkı elinden alındığını belirten Koçak, “12 Eylül döneminde işçilerin örgütlemesi önüne konulan engellerin devam ettirilmesi, işçiler arasında sendikalaşma oranının her yıl biraz daha düşmesine neden olmuştur. Mücadeleci sendikalar kriminalize edilerek her tür baskı ve tehditle karşı karşıya kalırken; sarı sendikacılığın dahi ruhuna rahmet okutacak bir sendikal anlayış iktidar tarafından açıkça desteklenmeye devam etmektedir.” dedi.
Açıklamanın sonunda tüm bu saldırılara karşı duracak, aklın ve bilimin ışığında insanca bir toplumsal düzeni kuracak olan Türkiye İşçi Sınıfının örgütlü mücadelesi olduğunu belirten Koçak, “Türkiye emekçi sınıfları, bu mücadeleyi yürütecek tarihsel birikim ve kararlılığa sahiptir. Ülkeyi 18 yılllık gerici faşist AKP karanlığından kurtaracak olan da ,bu kararlılık ve birikimle kuşanmış olan emekçilerin birleşik mücadelesidir. Mücadele tarihimize altın harflerle yazılan 15-16 Haziran 1970 Direnişini 50. yıldönümünde bir kez daha coşkuyla selamlıyoruz.
Bizler İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri olarak 15- 16 Haziran Direnişinin 50. Yılında özgür, eşit, demokratik, barış içinde yaşayacağımız bir ülke; güvenceli-güvenli, insanca bir çalışma hayatı için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.” sözlerini kaydetti.
