GençlikGüncel

Üniversite öğrencileri Kadıköy’den haykırdı: Vazgeçmiyoruz!

Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum rektöre karşı çok sayıda üniversite öğrencisi Kadıköy’de eylem gerçekleştirdi

Öğrenciler, üniversite bileşenlerinin iradesini gasp eden kayyum zihniyetini, Kürt halkının iradesini gasp etmek için belediyelere atanan kayyumlardan bildiklerini kaydetti, “Biz üniversitelerin öznesi öğrenciler, hakkımızda alınan kararları ne kayyumun ne de siyasi iktidarın eline bırakacağız.”

Kayyum rektöre karşı yapılan eylem Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi’nde gerçekleştirilirken eyleme çok sayıda üniversiteden öğrenci katıldı. Eylem alanı yoğun polis ablukası altına alınırken, HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm, Musa Piroğlu ve Dilşat Canbaz Kaya da katıldı.

Eyleme Eminönü İskelesi’nden yürüyüşle katılan Birleşik Öğrenci Meclisleri ise hapishanelerdeki açlık grevi eylemlerine destek vererek “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” ve “Biji bewxwedana zindana” sloganları attılar.

“Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyuma karşı yapılan protestolarda gösterilen dayanışma ile seslerinde
başlayan eylemlerde sesimize ses oldunuz. Kayyumlarla iradesi çiğnenen üniversite bileşenleri, bu dayanışma sayesinde direnişine devam ediyor ve kayyumlar gidene kadar da devam edecek” diyerek çağrıda bulunan üniversite öğrencileri, hapishanelerde sürdürülen açlık grevi eylemine destek vererek, “Bijî berwxedana zindana” ve “Yaşasın birleşik mücadelemiz” sloganları attı.

“Bugün yine sözümüzü söylemek üzere buradayız” 

Açıklamada, “Marmara’dan Külliye Kayyumdan Rektör Olmaz” pankartı yer alırken “Gençlik kazanacak”, “Kayyum değil seçim istiyoruz”, “İki gözüm kadar eminin kayyumsun” dövizleri taşındı.

Polis ablukası altında gerçekleşen eylemde, basın açıklamasını Boğaziçi Danışması Meclisi’nden İdil Berivan Kaya okudu. Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan rektör karşıtı protestoların büyük bir hızla ülkenin dört bir yanındaki üniversitelere yayıldığını ögrenciler, akademisyenler ve üniversite emekçileri başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin siyasal iktidarın kayyumcu zihniyetine tepki gösterdiğini hatırlattı.
“Siyasal iktidar tarafından “terörist” ilan edildik, “başları ezilmeli” denilerek hedef gösterildik. Fakat bunların hiçbiri işe yaramadı, bugün yine sözümüzü söylemek üzere buradayız” diyen Kaya, üniversiteleri kayyumlara teslim etmeyeceklerini vurguladı.

“Yüksek Öğretim Kurumu kapatılmalıdır” 

Rektörlerin, üniveristelere atanma kriterlerinin ortak noktası iktidara bağlılıkları olduğuna dikkat çeken Kaya, “Rektörlük vasfını taşıyacak liyakat göstermediği, saray vizyonuyla donatıldıkları açıktır. Boğaziçi kayyumu, emek hırsızı Melih Bulu’nun ilk icraatı, üniversitenin kapısına kelepçe vurdurmak olmuştur. Hala Boğaziçi’nin kapısı önünde onlarca polis beklemekte. Üniversitelere siyasi iktidarın baskı ortamını yaratma aracı olarak yerleştirilen polis teşkilatı kampüslerden derhal çekilmelidir! diye konuştu.

Üniversite bileşenlerinin karar alma mekanizmalarına dahil edilmediği, sesi çıkan öğrencilerin disiplin soruşturmalarıyla cezalandırıldığı, bilimsellikten uzak kararlarını akademiye dayatan darbe mahsulü YÖK tarafından domine edilen mevcut üniversite yapısını kabul etmediklerini söyleyen Kaya, “Kayyumların, yarattıkları baskı ortamının sonunu getirmek için; demokratik, özgür üniversitenin inşası için Yüksek Öğretim Kurumu kapatılmalıdır” şeklinde konuştu.

Üniversitelerin AKP teşkilatlarına dönüşmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan Kaya, “Bugün üniversite bileşenlerinin iradesini gasp edenler, bu ülkede kimseye özgür olma imkanı tanımayanlardır. Biz bu kayyumcu zihniyeti, belediyelerine kayyum atanan, seçme ve seçilme hakkı gasp edilen Kürt halkından tanıyoruz. Biz bu kayyumcu zihniyeti, kadınların rahmine el uzatan cüretkarlığından, LGBTİ+’ların kimliğine saldıran aymazlığından tanıyoruz. Biz bu kayyumcu zihniyeti, emekçiye kuru ekmeği reva gören; kuru ekmeği dahi olmadığını söyleyene “abartma” diyebilen pişkinliğinden tanıyoruz. 4 Ocak günü üniversitenin kapısına vurulan kelepçe, yalnızca akademinin değil, bu ülkede ezilen tüm kesimlerin tutsaklığının sembolüdür” dedi.

Kaya, tüm üniversitelerdeki “kayyumlar”ın acilen istifa etmelerini istedi.

“Nerede direniş varsa jandarma dipçiği, polis barikatını koyuyorlar”

Açıklamanın ardından HDP milletvekili Musa Piroğlu konuştu. Piroğlu, 12 Eylül’de Türkiye’ye cunta ile el koymaya çalışanların ve üniversiteleri YÖK ile yönetmeye kalkışanların çözümü akademisyenleri işten atarak bulduklarını vurgulayarak, “Ülkeyi aynı zihniyetle yönetmeye çalışan iktidar üniversiteleri de aynı şekilde yönetiyor. Ülkeye bir cehennem karanlığı dayatan iktidar üniversiteleri de karartmak istiyor. Üniversitedeki bütün özgür alanları hapsettiler, öğrencilerin nefes alma alanlarını yok ettiler. İki ellerini ülke halklarının boğazına dayayarak nefes borumuza kelepçe vurmaya çalışıyorlar. Nerede direniş varsa jandarma dipçiği, polis barikatını koyuyorlar. Direnen Kürt halkı topu tankı ve panzeri görüyor. Biz biliyoruz ki bu baskı kâr etmiyor” ifadelerini kullandı.

“Evinize almadığınız hırsızı okulunuza da almayın”

Kadıköy’deki eylemde söz alan bir BİMEKS işçisi şunları söyledi: ”Bu ülkedeki bütün sahtekarlar patron olmuş. Hepsinin amacı işçiyi ezmek. Hiçbir hakkımız yok. Devlet patronların bu uygulamalarına göz yumuyor. Bizler diğer işçi arkadaşlarımızla direnmeye, dayanışmaya devam edeceğiz. Biz ne zaman eylem yapsak devlet bize arabulucu yollamak yerine polis yolladı. Hiçbir siyasi bizim yanımızda olmadı. Tüm bakanlar bizden haberdar ama bize karşı gözlerini kapıyorlar. Biz BİMEKS işçileri olarak öğrenci arkadaşlarımıza şunu söylüyoruz. Evinize almadığınız hırsızı okulunuza da almayın.”

Eylem, üniversite bileşenlerinin açıklamalarıyla son buldu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu