Mersin: Mersin Akdeniz Belediyesi binası önünde DİSK Genel-İş Sendikası’nın düzenlediği bir basın açıklaması gerçekleştirildi. OHAL’in ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) kapsamında hukuksuzca yapılan belediyelere kayyum atamaları protesto edildi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, DİSK Genel-İş Çukurova Bölge Temsilcileri, Hatay Bölge Temsilcileri, Emek ve Demokrasi Güçleri, Mersin DBP Eş Başkanı, HDP ve CHP’li temsilcilerin de katılımıyla yapılan basın açıklaması sırasında yoğun polis yığınağı yaşandı. Basın açıklaması sırasında “Faşizme karşı omuz omuza”, “OHAL’e Kayyum’a hayır” sloganları atıldı.
Eşitlik ve barış talepleri yinelendi
DİSK Genel-İş adına basın açıklamasını okuyan Kemal Göksoy, “Halkın oy vererek seçtiği yerel yöneticilerin yerine memur atamak halkın iradesine darbe yapmak değil de nedir?” dedi. Gülen Cemaati’nin büyütülmesiyle 15 Temmuz darbe girişimine giden yola da değinilen basın açıklamasında, darbe girişiminin bir fırsata çevrilerek askeri darbeden sivil darbeye geçildiğine ve ülkenin faşizmle yönetildiği vurgulandı.
Açıklamanın sonunda ise DİSK Genel-İş olarak talepler sunuldu. Sunulan talepler ise şöyle;
-OHAL kaldırılmalı, her türlü baskıcı otoriter politikalar son bulmalıdır
-Belediyelere kayyum atanma uygulamasına son verilerek atanan kayyumlar yerine halkın seçmiş olduğu belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri görevlerine iade edilmelidir.
-KHK’ler ile gerçekleştirilen antidemokratik bütün uygulamalar terk edilerek KHK’ler ile hukuksuz ve haksız bir şekilde işten atılanlar ve görevden uzaklaştırılanların görevleri iade edilmelidir.
-Belediyelerde çalışan işçilere ve Sendikamızın üyelerine yönelik işten çıkarma başta olmak üzere baskı, tehdit, mobbing gibi uygulamalara yeltenilmemelidir.
“Gün bizim günümüzdür yoldaşlar!”
Basın açıklaması ve temsilcilerin konuşmalarından sonra söz alan Sebahat Tuncel ise, Gülen Cemaati’nin bizzat AKP hükümeti tarafından desteklenip büyütüldüğü vurgulanarak şu anda yaşanan anlaşmazlık sonucu başlayan klikler arası savaşın faturasının yine ezilen halklara ve emekçilere kesildiğini söyledi. “Gün bizim günümüzdür yoldaşlar. Yan yana durarak, faşizme karşı örgütlülüğümüzü yükselterek Türkiye’yi demokratikleştireceğiz, Kürt Halkını özgürleştireceğiz, Türkiye Halklarını özgürleştireceğiz ya da kriz ve kaosa teslim olacağız” diyen Tuncel “Egemenler bize diyor ki ya bize biat edeceksiniz ya da size yaşam hakkı tanımıyoruz. Biz de buradan egemenlere diyoruz ki sizin gibi çok diktatörler geldi geçti. Tarihi ise direnenler yazdı, faşizme boyun eğmeyenler.” dedi. Tuncel’in konuşma yaptığı sırada ise polisin yönlendirmesi sonucu eylemciler ve sokaktaki vatandaş arasında kısa süreliğine bir gerginlik yaşandı.
“Sen yanmasan ben yanmasam biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa”
Ülkenin ekonomik çıkmazlarına da değinen Tuncel, “Kadınlar hele bu ülkede AKP yönetimi nedeniyle eve mahkum edildiler” dedi. Nazım Hikmet’ten alıntı yapan Tuncel “Sen yanmasan ben yanmasam biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” diyerek halkları direnmeye çağırdı. Tuncel işlerinden çıkartılan öğretmenler ve memurlara da değindiği konuşmasında, “Bakın bir gecede 24 belediyemize en sonda İdil Belediyemizle birlikte 25 belediyemize Kayyum atadılar. Niyeymiş efendim! Yine aynı bahane. Belediyeler Terörizme destek veriyormuş. Bu ülkede teröre destek veren bir parti varsa o da AKP’dir. Madem öyle hodri meydan gel seçim yapalım. Buradan söylüyoruz gelsin Cumhurbaşkanı’nın kendisi gelsin aday olsun.” dedi.
